Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1311 Esas
KARAR NO : 2019/121
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 30/11/2017
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile ——— plaka sayılı aracın maliki dava dışı şirket arasında araç değer kaybı ve kazanç kaybına ilişkin temlik sözleşmesi imzalandığını, temlike konu aracın davalıların sürücüsü ve maliki olduğu araç ile kazaya karıştığını ve kaza neticesinde aracın hasarlandığını, değer kaybına ve kazan kaybına uğradığını, değer kaybı ve kazanç kaybının tahsili için davalılar aleyhine takip başlatıldığını ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağı temlik aldığını soyut olarak ileri sürdüğünü, temlik sözleşmesini ibraz etmediğini, davacının aktif husumeti bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini, olaydaki kusur isnadını kabul etmediğini, keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini ve davacının kazanç kaybını ispatlaması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş ve müvekkilleri aleyhine dava dışı malik tarafından da takip başlatıldığını ve takibin derdest olduğunu ifade etmiştir.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu ———. İcra Dairesi’nin 2017/4899 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalıları aleyhine davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak ———– plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybı, kazanç kaybı nedeniyle 23/02/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalılarca takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Davalılarca bildirilen İstanbul Anadolu ———. İcra Dairesi’nin 2017/13894 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dava dışı malik ——– ŞTİ tarafından dosyamız davalıları aleyhine eldeki davaya konu trafik kazasına ilişkin olarak ——— plaka sayılı araçta meydana gelen değer kaybı, kazanç kaybı nedeniyle 05/06/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalılarca takibe itiraz edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali talebi olduğu, davacı tarafça, davalıların karıştığı kaza nedeniyle dava dışı şirketin maliki olduğu araçta meydana gelen değer ve kazanç kaybına ilişkin zararın temlik alındığından bahisle takibe başlanıldığı ve davalıların haksız olarak itiraz ettiğinin ileri sürüldüğü, davalı tarafça davacının tazminatı talep etme hakkı bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür. Davacı tarafa Mahkememizce varlığı iddia edilen temlik sözleşmesini sunmak üzere süre verilmiş ve davacı tarafça sunulan temlik sözleşmesinin tarihinin bulunmadığı gibi alacağı temlik ettiği iddia edilen asıl malik tarafından davalılar aleyhine aynı alacağa ilişkin olarak takip başlatıldığı, bu hali ile davacı tarafça alacağın temlik alındığının ispatlanamadığı, dolayısıyla da davacının takibe konu alacak bakımından talepte bulunmasının mümkün olmadığı ve husumeti bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının aktif husumeti bulunmadığından davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 44,40 TL olduğundan peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 13,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan masrafların davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ——–‘nin 7/2. Ve 13.maddesine göre belirlenen ye göre belirlenen 96,61 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansının arta kalan kısmının kararın kesin nitelikte olduğu da dikkate alınarak kararın tebliğ işlemleri tamamlandıktan sonra davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.