Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1298 E. 2020/680 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1298 Esas
KARAR NO : 2020/680

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 28/11/2017
KARAR TARİHİ : 05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın sevk ve idaresindeki —- plakalı aracın —- üzerinden —— istikametine seyir halindeyken ———– ışıklı kavşağına geldiğinde kırmızı ışık yandığında durduğunu ve aracın arka kısımlarıyla; davalı …’ın sevk ve idaresindeki ——- plakalı aracıyla yine aynı istikamette seyir halindeyken ——kavşağına yaklaşıtğında …— sevk idaresindeki aracın ön kısımlarıyla çarpışması sonucu meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkiline ait —- — marka model aracın hasar gördüğünü, trafik kazası tespit tutarında kusura ilişkin olarak — plakalı aracın sürücüsü …—– 2918 sayılı KTK’da yer alan 52/1 A(Araçların hızların dönemeçlere girerken azaltmamak) maddesini ihlal ettiği yapılan kaza yeri ve sürücü beyanların anlaşıldığını, bu nedenle müvekkilinin kusurundan söz edilemeyeceğini, kazaya karışan——— numaralı trafik poliçesini düzenleyen davalı …—– ihbar yapılmasına rağmen davalı şirketçe herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybı karşılığı olarak şimdilik 1.000,00 TL’nin yasal faizi ile beraber davalıdan alınmasına hükmedilmesine, aralarında bağlantı bulunması nedeniyle işbu davanın kabul edilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmişrir.
CEVAP:
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf 01/05/2017 tarihinde meydana gelen kazada müvekkili şirkette sigortalı —— plakalı aracın karıştığı kazada davacı yan aracının hasarlandığından bahisle araçta ortaya çıktığı iddia edilen değer kaybı bedeline ilişkin olarak müvekkili şirkete başvurmuş olup başvurunun müvekkili şirket tarafından reddini müteakip iş bu davayı açtığını, kaza sonucu değer kaybına uğradığından bahisle şimdilik 1.000,00 TL değer kaybı talebinde bulunulduğunu, dava konusu kaza sonucunda hasara uğrayan araçta meydana gelen değer kaybı talebinde bulunduğunu, dava konusu kaza sonucunda hasara uğrayan araçta meydana gelen değer kaybı iddiası ile müvekkili şirkete tazmine ilişkin başvuru yapılmış olup başvuruya istinaden —— sayılı hasar dosyası kapsamında inceleme gerçekleştirildiğini, söz konusu inceleme sonucunda başvurunun haklı gerekçelerle reddedildiğinin beyanıyla haksız ve mesnetsiz olarak açılan işbu davanın reddini, müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, mahkememizce aksi kanatte ise halinde, müvekkili şirketin asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraftan tahmili talep etmiştir.
Davalı .—— mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş dava şartlarının mevcut olduğu anlaşılmış, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde, polis memurları tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kazaya ilişkin hasar dosyası davalı … şirketinden celp edilmiş ve incelenmiştir
———— şirketi tarafından kaza tarihi olan ——— tarihinde geçerli başlangıç ve bitiş tarihi—— ———-Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının ——— plakalı araç için düzenlendiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; Dava dosyası kapsamındaki ———- sıralarında davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü davalı … yönetimindeki ——————–yolu üzerinden ——– istikametine seyir halinde iken olay yeri —– kavşağına geldiğinde aracın ön sağ kısımları ile, kırmızı trafik lambasında duraklamakta olan davacı sürücü … yönetimindeki ———————- arka muhtelif kısımlarına çarpması sonucu, maddi hasarla sonuçlanan dava konusu olay meydana geldiği, Dava dosyası kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, Trafik Kazası Tespit Tutanağındaki ilk tespitler, araçların hasar durumları, hasar durumu, tutanaklar, raporlar ve diğer tüm mevcut veriler kusur yönünden teknik olarak birlikte değerlendirildiğinde; olayın yukarıdaki “—– kısmında anlatıldığı şekilde meydana geldiği, kontrolsüz şekilde seyir halinde olan ve kırmızı trafik lambasında duraklayan otomobile arkadan çarpan davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü … yönetimindeki ——– istikametine seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını, mevcut trafiğin seyir durumunu ve trafik lambalarını dikkate almadığı, sevk ve idare hatası sonucu kırmızı trafik lambasında duraklayan otomobile arkadan çarparak olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %100 oranında olduğu, dava dışı sürücü … yönetimindeki————– marka otomobil ile —— istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde kendisine hitaben yanan kırmızı trafik lambasına istinaden durakladığı sırada geriden gelen ve aracına arkadan çarpan—- plaka sayılı araç nedeniyle karıştığı olayda kusursuz olduğu, davacı tarafa ait———- tarafından tanzim edilen ve kaza tarihi olan —- gününde geçerli, başlangıç ve —- olan — Trafik Sigorta Poliçesi bulunduğu, dosya kapsamından ve tarafımca ——- adresinden hasar detayı sorgulaması yapıldığında —————- tarihli hasar kayıtların farklı bölgelerden olduğu, dava konusu—– plaka sayılı aracın ——— tarihinden öncesine ait hasar kaydının olmadığı hususu,— tarihli kazaya ait hasar kalemlerinin şekli ve niteliği, hasar fotoğraflarındaki hasarın şekli ve niteliği birlikte değerlendirildiğinde; söz konusu aracın piyasa rayiç değerinin tespitinde bu araç ile aynı model ve aynı fiziki ve teknik özelliğe sahip araçların değerlendirmesi yapılmış olup, serbest piyasa koşullarında dava konusu kazadan önceki 2. el piyasa rayiç değerinin 50000 TL (Tablo 1), dava konusu kazadan sonraki 2. el rayiç değerinin 47000 TL (——————— Genel Şartları” tebliği ekinde yer alan tablo kullanılarak yapılan hesaplamaya göre> hesaplanan değer———-değer kaybı hesaplama sonucu ——— çıktığından) dikkate alındığında dava konusu hasar nedeniyle araçta değer kaybı oluşmadığı mütalaa edilmiştir.
Davalı … vekili bilirkişi raporuna itirazında; davaya konu kazanın 01.05.2017 tarihinde meydana geldiğini, ————— tarihinde yürürlüğe girdiğini, kaza tarihi itibari ile—- Genel Şartlarının yürürlükte olduğunu, Genel Şartlar ekinde yer alan formüle göre yapılan hesaplamada davacı aracında değer kaybı oluşmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili —— tarihli talep artırım dilekçesi ile 3.000,00 TL değer kaybı talep ettiğini bildirmiştir.
Davalı vekili ıslah ile artırılan miktar yönünden zamanaşımı definde bulunmuş ise de dava konusu alacağın belirsiz alacak davası olarak açıldığı, belirsiz alacak davalarında dava tarihi itibari ile tüm alacak yönünden zamanaşımının kesildiği değerlendirilerek davalı vekilinin zamanaşımı savunmasına itibar edilmemiştir.
2918 Sayılı KTK’nin 91-101.maddelerinde ——- motorlu bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitlerle sigortalamaktadır. Hasar veren aracın trafik sigortacısı, işletenin 2918 sayılı KTK.nun 85/1. madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı Kanun’nun 91/1. maddesi uyarınca üstlenmiş olup, gerek 85/1. madde hükmü, gerekse zorunlu trafik sigortası poliçesi genel şartları gereğince, ölüm veya cismani zararlar yanında bir şeyin zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüş bulunmaktadır. Dolayısıyla, aracın uğradığı hasar, değer kaybı ve çekici ücreti gibi giderler gerçek ve doğrudan zararlar olup teminat kapsamındadır.
Bilindiği üzere trafik kazalarından kaynaklı tazminat davalarında araç sürücüsü hakkında 6098 sayılı TBK’nın 49 vd maddeleri, araç işleteni hakkında ise aynı Yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, kişilerin sorumluluk şartlarının ve tazminatın muhtevasını belirlemek amacıyla uygulanmaktadır. Trafik sigortası yönünden ise 2918 sayılı KTK’nın 91 vd maddeleri, 6102 sayılı TTK’nın 1483 vd maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uygulanmaktadır. Genel itibariyle 01.06.2015 tarihinden önceki genel şartlarda tazminatın hesaplanması ve kapsamına ilişkin bir hüküm bulunmamaktaydı. Ancak, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni Genel Şartlar hükümleri uyarınca araç hasarının ve değer kaybının belirlenmesi, maluliyet ve destekten yoksunluk tazminatı hesabı için bir takım düzenlemeler getirilmiş, hatta genel şartların ekinde formüller de yayınlanmıştır. Daha sonra 2918 sayılı KTK’nın 90 ve 92.maddelerinde değişiklik ile genel şartların bağlayıcılığına kanuni dayanak oluşturulmuş, 90.maddesinde tazminat hesaplarının bu kanunun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olacağı biçiminde, yine 92.maddeye (i) fıkrası eklenerek teminat harici olabilecek hususların genel şartlar ile düzenlenebileceği hüküm altına alınmıştır. KTK’nın 6704 sayılı Yasayla değişik 90,92,93,97 ve 99.maddelerinin kimi yönlerden Anayasanın bir kısım hükümlerine aykırılık oluşturacağından bahisle yapılan itiraz başvuruları sonucunda Anayasa Mahkemesi —- Karar sayılı ilamı ile 2918 sayılı Yasanın 90.maddesinin 1.cümlesindeki “…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlara…” ve ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlara…” ile 92.maddesinin (i) fıkrasının Anayasaya aykırı olduğunu ve iptaline oy çokluğuyla karar vermiştir.
TTK’un 1425/1. Maddesinde—–, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir, rahat ve kolay okunacak biçimde düzenlenir.” İfadesi, Sigortacılık Kanun’un 11/1. Maddesinde “Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, —- onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.” İfadesi ve Karayolları Trafik Kanun’un 93. Maddesinin ilk cümlesi “Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları —— bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” İfadesi ile genel şartların yasal dayanaklarını oluşturmaktadır. Bir başka anlatımla genel şartlar kanunun idareye verdiği yetki çerçevesinde çıkarılmıştır. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi’nin KTK’un 90. Maddesinde ki “genel şartlar” ile ilgili ibareleri iptal etmiş olmasını, Anayasa Mahkemesi’nin genel şartları iptal etmiş gibi genel şartların hiçbir geçerliliğinin olmadığı anlamı çıkarmamak gerekir.
Karayolları Trafik Kanun’un 93. Maddesinin Birinci Fıkrasında yer alan “Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları,…” ibaresine yapılan Anayasa’ya aykırılık itirazının Anayasa Mahkemesi’nce “Anayasa koyucunun açıkça kanunla düzenlenmesini öngördüğü konularda, yasama organının temel kuralları saptadıktan sonra uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütmeye bırakması, yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamaz.” Gerekçesi ile reddi birlikte değerlendirildiğinde genel şartların Karayolları Trafik Kanun’un da ki dayanak maddesi iptal edilmeyerek genel şartların ayakta tutulduğunu görmekteyiz.
Bunun sonucu olarak, Anayasa’nın zorunlu olarak kanunla düzenlenmesini emretmediği hususlarda kanunun temel kurallarına aykırı olmayan, tazminat hukukunda sorumluluk sınırlarını daraltmayan veya genişletmeyen genel şart hükümleri geçerli ve uygulanmalıdır.
Bu durumda yeni genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan değer kaybı hesabının tazminat hukukunun genel ilkelerine aykırı olduğu, sorumluluk sınırlarını daralttığı ( 75.000 KM ve üzerindeki araçlarda değer kaybının olmayacağı gibi) anlaşılmaktadır. Anayasaya Mahkemesi kararının gerekçesinde tazminatların kapsamı ve mahiyetlerinin bu biçimde genel şartlar ile düzenlenmesinin hukuki belirlilik ve gerçek zarar ilkesine aykırı olduğuna vurgu yapılmıştır. Bu durumda yeni bir yasal değişiklik yapılıncaya kadar Yargıtay —–.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları dikkate alınarak araç değer kayıpları için kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda; davalı … şirketi yönünden, — hasar dosyası, onarım dosyası, bilirkişi incelemesi trafik kaza tutanağı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde 01.05.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı aracının hasar gördüğü ve bu kaza nedeni ile araçta değer kaybının meydana geldiği, bu değer kaybı zararının dolaylı değil, gerçek zarar niteliğinde olduğu ve yukarıda açıklanan ilkeler kapsamında davalı tarafından düzenlenen sigorta poliçesi kapsamında olması nedeni ile davalı … şirketinin oluşan bu zarardan dolayı sorumlu olduğu, diğer davalı …— haksız fiil hükümlerine göre oluşan zaradan sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu aracın—- civarında olabileceği, kazadan sonraki 2. el piyasa değerinin ortalama 47.000,00 TL civarında olabileceği buna göre değer kaybının 3.000,00 TL olduğu, Yargıtay —–.Hukuk Dairesi’nin yerleşik içtihatları dikkate alınarak araç değer kayıpları için kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkı davalıların ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmıştır. Davacı yanın değer kaybı talebinde haklı olduğu, davalıların oluşan zarardan sorumlu olduğu belirlenmekle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 3.000,00 TL değer kaybı tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 204,93 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL ile ıslah harcı olarak alınan 35,90 TL olmak üzere toplam 67,30 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 137,63 TL nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3—————–tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 67,40 TL ve 35,90 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 103,30 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 298,40 TL posta ücreti toplamda 1.048,40 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi.