Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1286 E. 2018/701 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1286 Esas
KARAR NO : 2018/701
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; 17/09/2015 günü saat 19:25 sıralarında dava dışı sürücü ……sevk ve idaresindeki davalı taraf adına kayıtlı …. plakalı iş makinası ile Mircan kavşağından ….. Lisesi istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde park halinde bulunan müvekkil şirket sigortalısı …. plakalı araç ile ….ve … plakalı araçlara da çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, zarar gören dava dışı sigortalı ….. plakalı araç müvekkil şirketin sigortalısı olduğu, kasko poliçesi kapsamında sigortalının zararınıın karşılandığını, sigortalı aracın hasarına neden olan davalının maliki olduğu … plakalı 14 cins kodlu aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesinin olmaması nedeniyle davacı müvekkil şirket tarafından ödenen hasar miktarı kusurlu aracın poliçesinden tahsil edilemediğini, bu nedenle müvekkil şirket tarafından İstanbul Anadolu 1.İcra Müdürlüğünün …. E.sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğinden bahisle davalının yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin kusurunun olmadığını, eksper raporu ve içeriğini kabul etmediklerini, denetime elverişli kusur raporu alınmasını talep ettiklerinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, kasko sigorta poliçe sözleşmesi nedeniyle TTK’nin 1472. maddesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davacı sigortadan, davaya dayanak yapılan poliçe celp edilmiş, kasko sigorta poliçesi olduğu, sigortalısının …. sigorta konusu aracın da hususi araç olduğu görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/I maddesinde de, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı, tacir olmasına karşın 41 VH 892 plakalı hususi aracın sahibi sigortalısı gerçek kişidir. Bu durumda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatiyle ve bu hususta Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/19376 esas 2016/644 karar sayılı ilamı gözetilerek aşağıdaki şekilde karar vermek geremiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usülden reddine,
Dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/06/2018