Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1198 E. 2021/49 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1198 Esas
KARAR NO : 2021/49
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/11/2017
KARAR TARİHİ: 19/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete sigortalı —– malik ve işleteni olduğu —- plakalı aracın —- tarihinde——plakalı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini beyan ederek, taraflar arasındaki değer kaybına ilişkin uyuşmazlık sebebi ile talep edilebilecek miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesinden sonra 6100 sayılı HMK 107 md.uyarınca iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan alacak miktarını belirlenecek miktar kadar arttıracaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik —— değer kaybı bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan ——- tarihinde itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, her türlü başvuru yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; —- tarihli kazaya karıştığı belirtilen — plakalı aracın ——- bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle teminat limitinin —– olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili müvekkili sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirme neticesinde dosyadan eksper atandığını ve eksper raporuna göre davacı vekiline —– değer kaybı tazminatının ödendiğini beyan ederek, davanın reddine, davacı tarafın; “değer kaybı” talep etmeye hakkı olup olmadığının, var ise miktarının tespiti için “Bilirkişi” incelemesi yaptırılmasını ve alınacak raporun tebliğ ettirilmesini, müvekkili şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı zararının tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş dava şartlarının mevcut olduğu anlaşılmış, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde, sürücüler tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kazaya ilişkin hasar dosyası davalı sigorta şirketinden celp edilmiş ve incelenmiştir
—- şirketi tarafından kaza tarihi olan —- tarihinde geçerli başlangıç ve bitiş tarihi ——– plakalı araç için düzenlendiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişiden rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda; —–tespit tutanağına göre kazanın sabah —– sıralarında meydan geldiği, görüş açısının alaca karanlık olduğu, havanın yağışsız, yolun aşağı doğru inişli meyilli olduğu, yerlerin gizli buzlanma ile kaygan olduğu, önce caddede seyir eden davalıya sigortalı —- plaka sayılı araç yolun durumunu dikkate almadan kontrolsüz gittiği yolda kayarak yolda trafiği engelleyecek şekilde kontrol dışı kayarak durduğu, —– plaka sayılı araç frene basması sonucu gizli buzlanmış olan yolda kontrol dışı kayarak —– plaka sayılı araca çarparak durdukları anda, yolda hareket halinde gelen ve yukarıda bahsedilen araçların bulundukları yerde çarpamasıyla aracın hasarının daha da arttığını bu nedenle: hava ve yolun durumunu dikkate almadan kontrolsüzce seyirle aracının kaymasına ve diğer araçların yolunu kapatacak şekilde yolu kapatan —– plaka sayılı araç sürücüsünün kusurlu olduğu 2918 sayılı KTK madde 52/1B kuralını ihlal ettiği, hava ve yolun durumunu dikkate almadan kontrolsüzce aracını sevk ve idare eden—– plaka sayılı araç sürücüsü yolda kalan —— plaka sayılı araç’a çarpmak suretiyle 2918 sayılı KTK madde 52/1B kuralını ihlal ederek kazanın meydan gelmesinde asli kusurlu olduğu, hava ve yolun durumunu dikkate almadan kontrolsüzce aracını sevk ve idare eden ——– Plaka sayılı araç sürücüsü 2918 sayılı KTK madde 52/1B kuralını ihlal ederek, araçlarda meydana gelen hasarın artmasına neden olduğu, bu nedenle araçların hasarından —– nispetinde sorumlu olduğu, her —- araç sürücüsünde aynı kusur bulunduğu, çarpışan her aracın birbirine karşı —- kusurlu olduğu,—— tarafından yayımlanan ve —– tarihinde yürürlüğe giren —– —- idare mahkemesinin yürütmesini durdurduğu—– Maddeler doğrultusunda yapılan değerlendirmede, Hasarsız hali ile —— serbest piyasada raiç değerinin——- plakalı aracın sol arka, sol ön, sağ ön çamurluğun değişmiş, boyanmış olduğu, sol ön kapının işlem görüp boyandığı, sol arka kapının işlem görüp boyandığı, sağ ön podyo ön şase ve sol orta direk parçaların işlem görerek düzeltildiği, —– yayımlanan ve yürürlüğe giren ——- boya uygulanan aksam sayısını belirlerken marka model ve işlemin durumuna göre birden fazla parçayı tek olarak hesaba alabileceği gibi bir parçayı işlemin durumuna göre bir buçuk veya iki adet olarak da takdir edebilir. Yine aynı bildirideki ifadesinde ; Eksper, değişen ya da onarım gören aksam sayısını belirlerken , parçanın nev’ine , aracın marka modeline , değer kaybına etkisine ve işlemin durumuna göre birden fazla parçayı tek olarak hesaba alabilir hükmüne göre —– değerindeki —- sayılı aracın Kaza nedeniyle dava tarihinde değer kaybının— olduğu, —- sayılı araç Sürücüsü——–sorumlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında özetle; değer kaybı tazminatının—- yer alan formüle göre hesaplanması gerektiğini, müvekkilinin—- tarihinde —- değer kaybı tazminatı ödediğini, müvekkili şirketin borcu kalmadığını bayanla bilirkişi raporuna itiraz etmişltir.
Davacı vekili — tarihli talep artırım dilekçesi ile —- ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin mahsubundan sonra —– değer kaybı talep ettiğini bildirmiştir.
Mahkememizce ——yer alan formüle göre hesaplama yapılması için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; —– alan formüle göre aracın —–olması nedeniyle değer kaybının eksi değerle çıktığı belirtilmiştir.
2918 Sayılı KTK’nin 91-101.maddelerinde —– düzenlenmiştir. —- aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3.kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitlerle sigortalamaktadır. Hasar veren aracın trafik sigortacısı, işletenin 2918 sayılı KTK.nun 85/1. madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu aynı Kanun’nun 91/1. maddesi uyarınca üstlenmiş olup, gerek 85/1. madde hükmü, gerekse —-poliçesi genel şartları gereğince, ölüm veya cismani zararlar yanında bir şeyin zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüş bulunmaktadır. Dolayısıyla, aracın uğradığı hasar, değer kaybı ve çekici ücreti gibi giderler gerçek ve doğrudan zararlar olup teminat kapsamındadır.
Bilindiği üzere trafik kazalarından kaynaklı tazminat davalarında araç sürücüsü hakkında 6098 sayılı TBK’nın 49 vd maddeleri, araç işleteni hakkında ise aynı Yasa ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, kişilerin sorumluluk şartlarının ve tazminatın muhtevasını belirlemek amacıyla uygulanmaktadır. Trafik sigortası yönünden ise 2918 sayılı KTK’nın 91 vd maddeleri, 6102 sayılı TTK’nın 1483 vd maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uygulanmaktadır. Genel itibariyle —– tarihinden önceki genel şartlarda tazminatın hesaplanması ve kapsamına ilişkin bir hüküm bulunmamaktaydı. Ancak, —— tarihinde yürürlüğe giren Yeni Genel Şartlar hükümleri uyarınca araç hasarının ve değer kaybının belirlenmesi, maluliyet ve destekten yoksunluk tazminatı hesabı için bir takım düzenlemeler getirilmiş, hatta genel şartların ekinde formüller de yayınlanmıştır. Daha sonra 2918 sayılı KTK’nın 90 ve 92.maddelerinde değişiklik ile genel şartların bağlayıcılığına kanuni dayanak oluşturulmuş, 90.maddesinde tazminat hesaplarının bu kanunun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olacağı biçiminde, yine 92.maddeye (i) fıkrası eklenerek teminat harici olabilecek hususların genel şartlar ile düzenlenebileceği hüküm altına alınmıştır.———-kısım hükümlerine aykırılık oluşturacağından bahisle yapılan itiraz başvuruları sonucunda ———kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlara——(i) fıkrasının Anayasaya aykırı olduğunu ve iptaline oy çokluğuyla karar vermiştir.
TTK’un 1425/1. Maddesinde —– haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir, rahat ve kolay okunacak biçimde düzenlenir.” İfadesi, Sigortacılık Kanun’un 11/1. Maddesinde “Sigorta sözleşmelerinin ana muhtevası, Müsteşarlıkça onaylanan ve sigorta şirketlerince aynı şekilde uygulanacak olan genel şartlara uygun olarak düzenlenir.” İfadesi ve Karayolları Trafik Kanun’un 93. Maddesinin ilk cümlesi —– bağlı bulunduğu —- tespit edilir ve —— İfadesi ile genel şartların yasal dayanaklarını oluşturmaktadır. Bir başka anlatımla genel şartlar kanunun idareye verdiği yetki çerçevesinde çıkarılmıştır. Bu nedenle —– KTK’un 90. Maddesinde ki “genel şartlar” ile ilgili ibareleri iptal etmiş olmasını, ——- genel şartları iptal etmiş gibi genel şartların hiçbir geçerliliğinin olmadığı anlamı çıkarmamak gerekir.
Karayolları Trafik Kanun’un 93. Maddesinin Birinci Fıkrasında yer alan —– ibaresine yapılan —— aykırılık itirazının —- koyucunun açıkça kanunla düzenlenmesini öngördüğü konularda, yasama organının temel kuralları saptadıktan sonra uzmanlık ve idare tekniğine ilişkin hususları yürütmeye bırakması, yasama yetkisinin devri olarak yorumlanamaz.” Gerekçesi ile reddi birlikte değerlendirildiğinde genel şartların Karayolları Trafik Kanun’un da ki dayanak maddesi iptal edilmeyerek genel şartların ayakta tutulduğunu görmekteyiz.
Bunun sonucu olarak, —– zorunlu olarak kanunla düzenlenmesini emretmediği hususlarda kanunun temel kurallarına aykırı olmayan, tazminat hukukunda sorumluluk sınırlarını daraltmayan veya genişletmeyen genel şart hükümleri geçerli ve uygulanmalıdır.
Bu durumda yeni genel şartlar ile ekindeki formüllere göre yapılan değer kaybı hesabının tazminat hukukunun genel ilkelerine aykırı olduğu, sorumluluk sınırlarını daralttığı ———- anlaşılmaktadır. Anayasaya Mahkemesi kararının gerekçesinde tazminatların kapsamı ve mahiyetlerinin bu biçimde genel şartlar ile düzenlenmesinin hukuki belirlilik ve gerçek zarar ilkesine aykırı olduğuna vurgu yapılmıştır. Bu durumda yeni bir yasal değişiklik yapılıncaya kadar ——- dikkate alınarak araç değer kayıpları için kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkın araç değer kaybı olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında eldeki dosyaya baktığımızda; davalı sigorta şirketi yönünden,—– hasar dosyası, onarım dosyası, bilirkişi incelemesi trafik kaza tutanağı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde —– tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı aracının hasar gördüğü ve bu kaza nedeni ile araçta değer kaybının meydana geldiği, bu değer kaybı zararının dolaylı değil, gerçek zarar niteliğinde olduğu ve yukarıda açıklanan ilkeler kapsamında davalı tarafından düzenlenen sigorta poliçesi kapsamında olması nedeni ile davalı sigorta şirketinin oluşan bu zarardan dolayı sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre dava konusu aracın 2. el piyasa değerinin —- civarında olabileceği, kaza nedeniyle—- değer kaybının olduğu, davalının sigortalısının % 50 kusuru oranında — değer kaybı zararından sorumlu olduğu, davalının davadan önce —- tarihinde —– ödediği buna göre davalının bakiye —– zarardan sorumlu olduğu, ——-dikkate alınarak araç değer kayıpları için kaza tarihindeki serbest piyasa koşullarına göre vasıtanın kazadan önceki rayici ile onarım sonrası değeri arasındaki farkı davalıların ödemekle yükümlü olduğu, davacının dava dilekçesinde yasal faiz talep ettiği, davalı taraf her ne kadar ödeme tarihi olan —–tarihinde temerrüde düşmüş ise de davacının ıslah dilekçesinde —–tarihinden itibaren faiz talep ettiği, dilekçesindeki talepler dikkate alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,—-hasar bedelinin —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 104,20 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL, ıslah harcı olarak yatırılan 22,00 TL olmak üzere toplam 53,40 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 50,80 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.525,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 67,40 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 22,00 TL olmak üzere toplam 89,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 750,00 TL bilirkişi ücreti ve 181,70 TL posta ücreti toplamda 931,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda kesin olmak üzere karar verildi. 19/01/2021