Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/119 E. 2019/306 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/119 Esas
KARAR NO : 2019/306

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil inşaat malzemeleri sattığını, borçlu şirket ———- ilçesi içme suyu hattı ve kanalizasyon-arıtma suyu ihalesi aldığını, her iki tarafta tacir olduğunu, davalı şirket —– ilçesinde yüklendiği İçme suyu hattı ve kanalizasyon arıtma suyu işini yerine getirirken boru, tel, çimento, tel, kilit, çivi, dirsek vb. Kullanılabilecek malzemenin alımı konusunda mutabık kalındığını, malzeme teslim edildiğinde de davalı şirketk yetkililerince talep formuna teslim alanların ismi ve onay yapılarak müvekkiline talep formlarının bir suretini geri verildiğini, bu şekilde ———– tarihleri arasında kimi tarihli kimi tarihsiz toplam 220 talep formu düzenlenerek toplam 114.275,00 TL malzeme alındığını, buna karşılık 25.04.2016 tarih 53.395,00 TL’lik ve 16.05.2016 tarih 66.888,00 TL’lik iki fatura kesildiğini ve borçluya teslim edildiğini, daha sonra davalı şirket tarafından bu faturalarla ilgili iade faturası kesildiğini 114.275,00 TL alacak için sadece 60.180,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye 54.103,00 TL müvekkile ödenmediğini, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini, itirazın haksız ve yersiz olup alacağın tahsil etmesini geciktirmeye yönelik olduğunu, bu sebeplerden fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün — sayılı dosyasına yapılan itirazın 54.103,00 TL’lik kısmına ve faizine itirazın iptali ile 54.103,00 TL ‘ye 16.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte icra takibinin kaldığı yerden devamına, yargılama giderleri ile dava vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını, ayrıca itiraz kötü niyetli ve haksız olduğunu davalı hakkında %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket, müvekkil şirketin takip tarihi itibariyle ticari münasebetten kaynaklanan borcu ödemediğini iddia etmişse de davacının bu iddiaları gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkil şirketin defter ve belgeleri ile banka kayıtları incelendiği zaman hususun açıklığa kavuşacağını, davacı tarafın icra inkar tazminatı taleperinin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı iş bu davanın reddine, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, 2 adet faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin 54.103,00 TL’lik kısmına yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle davacının defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle talimat yoluyla ———- Asliye Mahkemesi aracılığıyla bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 17/11/2016 tarihinde cari hesaba dayalı olarak 114.275,00 TL asıl alacak ve 5.502,47 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Talimat yoluyla davacı defterleri üzerinde mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise özetle; davacıya ait ticari defterlerin incelendiğini, konu olan alacak ve borç tutarları ile ilgili olarak kayıtların tespit edildiğini, yevmiye defterinde bulunan tutarların tahsil edildiğini, davacı ile davalı arasında herhangi bir bakiye bulunmadığını, dava konusu alacak tutarının resmi defterde tespit edilemediğini belirtmiştir.
Davacı vekili 21.02.2019 tarihli dilekçesi ile 2016 yılında müvekkilinin mali müşavirliğini yapan —- ekteki beyanından da anlaşılacağı üzere 2016 yılı defterlerinin şifai beyanla işlemlerin yapılması için kapatıldığını sonradan ticari alacağının ve tahsil edilmemiş çeklerinin bulunduğu anlaşıldığını fakat ticari defterler kapatıldığı için işlem yapılamadığını bildirmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; dava, faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Talimat mahkemesince düzenlenen bilirkişi raporunda yevmiye defterinde bulunan tutarların tahsil edildiğini, davacı ile davalı arasında herhangi bir bakiye bulunmadığını tespit etmiştir. Davacı vekili her ne kadar 2016 yılı dafterlerinin şifai beyanla kapatıldığını, daha sonradan ticari alacağının ve tahsil edilmemiş çeklerin bulunduğunun anlaşıldığını beyan etmiş ise de Türk Ticaret Kanununun 18/2 maddesindeki “her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerekir” hükmü gözetilerek davacının beyanına itibar edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 923,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 879,55 TL nin istem halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 6.301,33 nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına,
5-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.