Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1187 E. 2018/393 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1187 Esas
KARAR NO : 2018/393
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 02/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafça dava dilekçesi ile davalının kardeşi olan dava dışı…………. davacı …’nin sahibi olduğu, diğer davalı şirkette 2015 yılında çalıştığı, dava dışı çalışan ………….. şirketteki çalışması sonlandıktan sonra alacaklarına ilişkin açtığı dava neticesinde karara bağlanan alacak miktarına ilişkin olarak icra takibi başlatıldığını, bu aşamada davalının dava boyunca müvekkilini ve dava dışı………n açtığı dava bakımından müvekkilini vekil olarak temsil eden avukatı arayarak müvekkile ödeme yapmaması halinde yapacaklarına ilişkin taciz ettiğinden bahisle davalının haksız eylemleri nedeniyle her bir davacı için 25.000,00’er TL manevi tazminatın faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesi ile tarafların tacir olmaması nedeniyle görev itirazında ve davacı şahıs bakımından taraf sıfatına ilişkin olarak itirazlarda bulunarak davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin davalının haksız eylemi nedeniyle doğan manevi zararın tazmini talebi olduğu, davacı tarafça davalının alacaklı vekili olduğu, kendilerinin borçlu olduğu icra takibi sırasında davalının haksız eylemlerde bulunduğundan bahisle doğan manevi zararının tazminin talep ettiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş ve Mahkemenin görevi dava şartı olarak belinlenmiş, 115.maddesinde de dava şartı yokluğu halinde davanın usulden reddedileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte Mahkememizin görevi TTK’nın 4.maddesinde belirlenmiştir. Bir davanın ticari dava olması için ya iki tarafın da tacir olması ve davanın ticari işletmeden kaynaklı olması yada maddenin alt bentlerinde sayılan hukuki ilişkilerden kaynaklanmış olması gerekmektedir. Eldeki dava bakımından her ne kadar davacılardan şirket tacir ise de diğer davacının ve davalının tacir olduklarına dair herhangi bir iddia ve delil olmadığı gibi aksine davalının avukat olduğu, davaya konu alacağın ise davalının haksız eyleminden kaynaklı tazminat olduğu, bu hali ile taraflar arasındaki ilişkinin de madde metninde sayılan davalardan olmadığı, dolayısıyla nisbi veya mutlak ticari dava bulunmadığı ve Mahkememizin görevli olmadığı, davaya bakma görevinin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu ve davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin HMK 115/2 Mad. Uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Yargılama gideri ve harçın görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/04/2018