Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1185 E. 2018/826 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1185 Esas
KARAR NO : 2018/826
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 24/10/2016
KARAR TARİHİ : 19/07/2018 (Tefhim Tarihi)
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Asliye Hukuk Mahkemesi’ne hitaben yazdığı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin telekomünikasyon hizmeti verdiğini, kurulduğu günden bu yana toplumsal sorumluluk bilinci ile kültür, sanat, spor gibi farklı alanlarda birçok projeye destek verdiğini, çocukların eğitimini desteklemek amacıyla da bugüne kadar birçok projenin önemli destekçisi olduğunu, ancak müvekkilinin gençlere ve eğitime verdiği desteğin son zamanlarda gündemde yer alan ………… ait olduğu söylenen yurtlarda vuku bulan tecavüz skandalı nedeniyle ciddi anlamda çarpıtılarak sosyal medyada adeta müvekkili şirket adına karalama kampanyasına dönüştürüldüğünü, bu kapsamda davalının kişisel ……..hesabından müvekkili hakkında ‘. tartışmalarından sonra …………600 bin abone kaybetti. Her ay 9.920.000 TL zarar ediyor. Beter ol tecavüzcü dostu …….” şeklinde paylaşımda bulunarak müvekkili şirket hakkında incitici beyanlarla müvekkilini mali olarak zarara uğratıp rakiplerini rekabette öne çıkarma amacıyla hareket ederek haksız rekabet eyleminde bulunduğundan bahisle 10.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının iddia ve beyanlarını kabul etmediğini, birçok çocuğun cinsel istismara uğramasıyla kamuoyunun gündemine oturan ……. organize ettiği Türkiye Değer Ödüllerine sponsor olan davacı şirketin dava dilekçesinde sponsor olmadığını iddia ettiğini, ………. yaşanan olayların aylarca kamuoyunun gündeminde kaldığını, o dönemde belirtilen ………..matbu bir paylaşım olduğunu ve olaya duyulan tepsi nedeniyle milyonlarca kişi tarafından paylaşıldığını, tarafınca oluşturulması ve paylaşılmasının mümkün olmadığını, kendisinin herhangi bir …… operatöründe çalışmadığını, davacı ile haksız rekabet ortamı yaratacak konumunun bulunmadığını, iddia edilen ….. ülkenin en büyük cinsel istismar skandalına yönelik tepkinin ifadesi olduğunu, ceza mahkemesi kararı ile kesinleşen olaya ilişkin tepki gösterilmesinin hakaret olarak değerlendirilmemesi gerektiğini, bu nedenle davanın reddini, tüm bu nedenlerle tarafı aleyhine açılan haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirmiştir.
Davanın tevzi edildiği İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… tarihli …… Esas ve ……. Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya Mahkememize gönderilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin haksız rekabet nedeniyle doğan manevi zararın tazmini olduğu, davacı tarafça davalının sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamaların haksız rekabet yarattığı ve manevi zararları doğduğundan bahisle zararın tazminini talep ettiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde haksız rekabet halleri düzenlenmiş, 55/1.madde ve fıkrasında dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışların ve söz konusu fıkranın (a) bendinde başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek fiilinin haksız rekabet hali olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 56.maddesinde haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin manevi tazminat talep edebileceğine yer verilmiştir. Davalının sosyal medyada yer alan “…Beter ol tecavüzcü dostu ……… beyanının davacı bakımından ağır ve incitici nitelikte olduğu, eleştiri dahilinde kabul edilemeyeceği, bu hali ile davalının eyleminin haksız rekabet oluşturduğu kanaatine varılmakla birlikte beyanın içeriği ve davalının sosyo ekonomik durumu dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 68,31 TL olduğundan peşin alınan 170,78 TL’nin mahsubu ile arta kalan 102,47 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10. Ve 13.maddesine göre belirlenen 1000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/2.maddesi uyarınca 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 68,31 TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 155,00 TL tebligat ve posta giderinden ibaret yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 15,50 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kabul edilen kısım bakımından kesin, reddedilen kısım bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.19/07/2018