Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1183 E. 2018/1173 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1183 Esas
KARAR NO : 2018/1173

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 01/11/2017
KARAR TARİHİ : 15/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; dava tarihi itibarıyla 81 yaşında olan müvekkilinin 1976 yılında kurulan davalı şirkete 6.000.- TL’si sermaye payı vererek 1/204 oranında hissedar olduğunu, yurt dışında bulunan davacının yıllar içinde davalı şirkete sermaye göndermeye devam ettiğini, 1987 yılında yapılan bir genel kurul sonrasında müvekkilinin 96.000.- TL’lik sermayesinin oranının —– olarak tespit edildiğini, faaliyetini sürdüren şirketin büyüdüğünü ve ticaret hacmini genişlettiğini, ancak kâr payı hakkından davacının yararlandırılmadığına bilgi verilmediğini, genel kurul toplantılarına dahi çağrılmadığını, kurucu intifa senedine sahip olmasına rağmen müvekkilinin kâr payından mahrum bırakıldığını iddia ederek; davanın kabulüne, müvekkilinin kanunen ve ana sözleşmeye göre tahsil etmesi gereken kâr payının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde ; müvekkili şirketin % 99,997 oranındaki hissesinin halihazırdaki hakim ortakları (Yardımcı ———) tarafından 15-04-2004 tarihinde —– 13.000.000.- ————– bedelle satın alındığını,——- devrettiği pay defterinde yazılı kişilere ve şirkete başvuru yapan kişilere haber verilerek zararda olan şirkete Yardımcı Ailesi tarafından mal ve nakit para girişimi yapıldığını, hisselerin satın alınmasından sonra orijinal pay senetlerini ibraz edenlerin pay defterine kaydedildiğini ve genel kurullara çağrıldığını, müvekkili şirketin hakim ortaklarının bu hisselerin bir kısmını hak sahipleri ile anlaşarak satın aldığını, davacının da 2017 senesinde müvekkili şirkete müracaat ederek bir adet nama yazılı hisse senedinin orijinalini gösterdiğini ve satmak istediğini belirttiğini, ancak rakamda anlaşma sağlanamadığını ve 14-07-2017 tarihinde pay defterine kaydedildiğini, müvekkili şirketin zararlarından ötürü kâr dağıtımı yapamadığı bilgisinin davacı aktarıldığını, davacının 6.000.- T.L. lık hisse senedinin basım yılının 1976 olduğunu, o yıl henüz Türk Lirası’ndan altı sıfır atılmadığını, dava dilekçesinde davacının 1987 senesinde 16 adet hisseye sahip olduğunun beyan edildiğini, oysa davacının 1 adet hisse senedini ibraz ettiğini, müvekkili şirkette hisse senedine bağlanmamış yani açık bırakılmış pay bulunmadığını, davacının 15 adet hissesini başkasına devretmiş olabileceğini, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, bu sebeple zamanaşımı itirazında bulunulduğunu savunarak; haksız ve hukuka aykırı talepleri içerir davanın reddine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava ; kar payının tahsiline ilişkinir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı —————–.’nin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde —- sicil numarası ile kayıtlı olduğu, 28/04/1976 tarihide tescil edilerek kurulduğu, davacı …’nın davalı şirkette ortaklığının 0.01 TL değerindeki bir adet hisse ile kayıtlı olduğu, davalı şirketin 2008-2009-2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısının 15/06/2012 tarihinde yapıldığı, genel kurulda kâr dağıtımı ile ilgili bir karar alınmadığı, genel kurulda alınan kararların 17/07/2012 tarihinde tescil edildiği, ——- tarihli Türkiye Sicil Gazetesinde yayınlandığı,
Davalı şirketin 2012 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısını 11/03/2013 tarihinde yapıldığı, genel kurulda kâr dağıtımı ile ilgili bir karar alınmadığı, genel kurulda alınan kararların 19/03/2013 tarihinde tescil edildiği, ——— tarihli Türkiye Sicil Gazatesinde yayınlandığı,
Davalı şirketin 2013-2014-2015 yıllarına ilişkin olağan genel kurul toplantısının 07/03/2016 tarihinde yapıldığı, genel kurulda kar dağıtımı ile ilgili bir karar alınadığı, genel kurulda alınan kararların 08/03/2016 tarihinde tescil edildiği ve 14/03/2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, yapılan genel kurullarda kâr dağıtımı ile ilgili bir karar alınmadığı, bunun sebebinin de davalı şirketin dağıtabileceği miktarı olmamasından kaynaklandığı,————– şirketlerde karın tespit ve dağıtım yetkisinin 6102 Sayılı T.T.K’nun 408. Maddesi gereği genel kurula ait olduğu, münhasır nitelikteki bu yetkinin bir başka kişi veya organa devredilemeyeceği, sadece kârın varlığının pay sahiplerinin bunu taleple dava etmeleri için yeterli olmadığı, kâr payı muccel hale gelmedikçe talep ve dava edilemeyeceği, pay sahiplerinin kâr payı üzerindeki haklarının muaccel olmasının ise şirketin genel kurulunun kâr dağıtımına ilişkin karar alması gerektiği, somut olayımızda davalı şirketin dağıtabileceği kârı olmadığı ve kâr payı dağıtımı konusunda genel kurulca alınmış bir karar bulunmadığı görülmekle davacının kâr payı talebine ilişkin davasının mesnetsiz olduğu ve reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 4,50 TL nin davacıdan tahsiline,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.-