Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/118 E. 2020/539 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/118 Esas
KARAR NO: 2020/539
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/01/2017
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten —- tarihli —-seri numaralı faturaya istinaden alacağı bulunduğunu, işbu fatura bedelinin tahsili amacıyla ——– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın yetki itirazı üzerine takibe———- dosya üzerinden devam olunduğunu, davalı tarafça işbu takibe de haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, taraflar arasında imzalanan bir cari hesap sözleşmesinin bulunmadığını, davacının müvekkiline gönderdiğini iddia ettiği malların teslim ediliğini ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı yanın kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını belirterek; davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, taraf defterleri,——– mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——-dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —– tarihli fatura alacağına istinaden —-işlemiş faiz olmak üzere toplam —– alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek — oranında faizi ile birlikte tahsiline yönelik olarak ———–nezdinde icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından yapılan yetki itirazı ile dosyanın Mahkememiz dosyasına konu icra müdürlüğüne gönderildiği, ödeme emrinin davalı borçluya ——– tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından—– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı anlaşılmıştır.
İcra takibine konu faturanın incelenmesinde; faturanın irsaliyeli fatura olduğu, davacı tarafından davalı adına —- tarihinde——– numarası ile düzenlendiği, fatura içeri malların ——-olduğu, fatura tutarının —– olduğu, fatura altında ——— altında herhangi bir isim veya imzaya rastlanılmadığı, davacı vekilince dosyaya sunulan ve davacı tarafından davalı adına düzenlenen ——– numaralı sevk irsaliyesinde yer alan ürünlerin miktar ve fiyatları ile birlikte takip konusu fatura içeriği ile birebir örtüştüğü, teslim eden kısmı altında isimsiz imza bulunduğu, teslim alan kısmında ise ——— altında imza bulunduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Nöbetçi ——Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat mahkemesi tarafından alınan — tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin —— yılına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, takip konusu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, takip tarihi itibari ile davacı yanın ticari kayıtlarına göre —-alacaklı olduğu, fatura konusu malların —-tarihinde —- imza karşılığı teslim edildiği, davalı şirket çalışanı — davacı şirket çalışanı arasında —– tarihinde gerçekleşen mail yazışmalarında söz konusu irsaliyeye ait faturanın gönderilmesi için adres bildirilmesinin istenildiği, faturanın —- davalı yana —- tarihinde —— teslim edildiği, davalı tarafça faturaya karşı itirazda bulunulduğuna ilişkin herhangi bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı, davacı yanın davalı şirketi takipten önce temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir ihtarnamenin bulunmadığı, davacının takip tarihi itibari ile ——– alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan — tarihli raporda özetle; davalı tarafça belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, sevk irsaliyesi altında imzası bulunan ——- şirkettin çalışanı veya davalı adına hareket yetkisinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, takipten önce davalı yanın temerrüde düşürüldüğüne ilişkin herhangi bir ihtarnamenin bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın —–kayıtları celp edilmiş, fatura konusu malların davalı yana teslim edildiği belirtilen tarih olan —– tarihinde, sevk irsaliyesinde imzası bulunan —– davalı şirket çalışanı olduğu, sevk irsaliyesine konu fatura gönderilmesi için adres bildirimine dair e-posta yazışması yapılan —- de davalı çalışanı olduğu, takip konusu faturayı teslim alan —– da davalı şirket çalışanı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce sevk irsaliyesi altında yer alan imzanın şirket yetkilisi veya çalışanına ait olup olmadığına ilişkin olarak davalı şirkete isticvap davetiyesi çıkarılmış, isticvap davetiyesi —– tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı asil duruşmada hazır bulunmamıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, fatura alacağına ilişkin olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı yanın hak düşürücü süreye ilişkin itirazı bakımından; davalı tarafça ödeme emrine itiraz dilekçesinin —- sunulduğu, eldeki davanın ——– tarihinde açıldığı, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu —– adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun ——–kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.——–
Somut olay bakımından ise; davalı tarafça, fatura konusu malların teslim edildiğinin davacı tarafça ispatlanması gerektiği, davacı ile herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmadığı savunulmuş ise de; alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafça ticari defterlerin ibrazından kaçınıldığı, takip konusu faturanın davalı şirket çalışanına teslim edildiği, fatura konusu malların da davalı şirket çalışanı imzasına teslim edildiği, e-posta yazışmalarından da iş bu malların teslim alındığının anlaşıldığı, davalı tarafça dava konusu faturaya itiraz edildiğine ilişkin olarak herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, bu hali ile davalı tarafça faturaya süresinde itiraz edildiğinin kanıtlanamadığı, davalı tarafça isticvaba cevap verilmediği, malları teslim alan kişinin teslime yetkili kişi olmadığına dair davalı tarafça herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, bu hali ile taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu, davacının fatura konusu malların davalı tarafa teslim edildiğinin kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya içerisinde takip tarihinden önce davalı yanın temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir ihtarnamenin mevcut olmadığı anlaşıldığından; davacı yanın işlemiş faiz istemine yönelik itirazın iptali talebi yerinde görülmemiştir.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren —- değişen oranlarda avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından ———— taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık —– avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından reddedilen kısım yönünden davalı kötü niyet tazminatı istemin yerinde bulunmamıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Sabit olan —— asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık —– oranını aşmayacak avans faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının ——————–sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşan istemlerin reddine
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 128,57.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 31,40.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 97,17.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan 31,41.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 62,80.- TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.100,00.-TL bilirkişi ücreti, 276,70.-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.376,70 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %96 oranında olmak üzere 1.321,63 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.882,10.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 76,34 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———–nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.01/10/2020