Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1175 E. 2019/675 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1175 Esas
KARAR NO : 2019/675
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 17/10/2017
KARAR TARİHİ: 18/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ——— numaralı müşterek sigorta ile özel sağlık sigortası kapsamında bulunan ———-Hastanesindeki yatarak tedavisine ilişkin —-TL’ nin —— tarihinde hastanaye provizyon onayı verilerek ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödenen ———TL’ nin sağlık sigortası genel şartları müşterek sigorta madde 12 uyarınca “…tedavi masraflarının birden fazla sigortacı tarafından temin edilmiş olunması halinde bu masraflar sigortacılar arasında teminatları oranında paylaşılır.” davalı şirketin poliçe limiti uyarınca (aynı limitli pliçe olması halinde ödenmiş tazminatın %50′ lik kısmının; farklı limitli olması halinde davalı şirket poliçe limitine isabet eden tutarın) davalı yandan ödenen tutarın %50′ lik kısmı sulhen yazışma ile talep edildiğini, davalı yana yapılan sulhen müracaatın sonuçsuz kaldığından, İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü——— Esas sayılı dosyası ile sigortalıya yapılan ödemenin iadesi amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin icra takibine itiraz ederek takibin durduğundan bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunmuş, müvekkili şirket tarafından tanzim olunan poliçenin tehlikeli hastalık sigortasına ilişkin meblağ sigortası olduğunu bu nedenle davacının talebine konu giderin teminat dahilinde olmadığını bu haliyle müşterek sigorta koşullarının da meydana gelmediğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin, taraflar nezdinde sağlık sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı ——— tedavileri için hastanelere ödenen bir kısım bedelin rücuen tahsili olduğu, davacı tarafça davalı nezdinde sigortalı olan dava dışı sigortalı için yapılan masrafların yarısının davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça verilen sağlık hizmeti bedellerinin teminat kapsamı dışında olduğundan bahisle reddinin talep edilidği görülmüştür. HMK’nın 114. maddesinde dava şartları düzenlenmiş ve Mahkemenin görevi dava şartı olarak belirlenmiştir. Dava rücuan tazminat davası olması nedeniyle halefiyet esasına dayalı olarak açılmıştır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ——— Karar sayılı ve benzer nitelikteki birçok ilamında; “Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının ——– sayılı kararında bu husus” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. …” hükmüne yer verilmiştir. Eldeki dava bakımından değerlendirildiğinde; dava halefiyet ilkesi ile açıldığından görev belirlenirken dava dışı halef olunan sigortalının, dosyamız davalısına dava konusu tedavi giderleri nedeniyle dava açması halinde davaya bakmakla görevli olan Mahkeme eldeki davaya bakmakla da görevlidir. Dosyaya sunulan sigorta poliçelerinin incelenmesinde; dava dışı ——– davacı nezdinde sağlık sigortası poliçesi ile sigortalı olduğu ve yine davalı nezdinde de sağlık sigortası poliçesi ile sigortalı olduğu, dava dışı sigortalı ———– davalı ve davacı karşısında tüketici olduğu anlaşılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1.madde ve fıkrasında tanımlara yer verilmiştir. Yasa maddesine göre satıcı; ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Dosyamız bakımından dava dışı sigortalılar ile davalı şirket arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu, 6502 sayılı Yasa’nın 73/1.madde ve fıkrasında yer alan “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verildiği, dava dışı sigortalılar tarafından davalı aleyhine açılacak dava bakımından Tüketici Mahkemesinin görevli olması nedeniyle davacı sigortacı tarafından halefiyet esasına göre açılan eldeki dava bakımından da Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu dolayısıyla HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeni ile , davanın dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ANADOLU NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3.Yargılama gideri ve vekalet ücreti hususlarının görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.18/06/2019