Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1171 E. 2018/217 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1171 Esas
KARAR NO : 2018/217
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/10/2014
KARAR TARİHİ : 01/03/2018 (Tefhim Tarihi)
İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/04/2016 tarihli 2014/1408 Esas ve 2016/201 Karar sayılı yetkisizlik ilamı üzerine Mahkememize gönderilen dosyanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile ticari ilişkisi bulunan ……Plakçılık Kasetçilik Yapım Dağıtım Paz. Ltd. Şti. (“keşideci”) tarafından, 10.000 TL değerindeki çek, müvekkili firma emrine, 31.01.2014 keşide tarihiyle keşide edilmiştir; takiben müvekkil tarafından ciro edilerek tedavüle sokulduğunu, hamil olduğunu iddia eden …….Tutkal San. ve Tic. Ltd. Şti., Bakırköy 12. Asliye Ticaret Mhk.nde çekin iptali talebiyle hasımsız olarak dava açıldığını dava sonucunda çekin iptaline hükmedildiğini ve kararın kesinleştiğini, keşidecinin 07.02.2014 tarihinde, çek bedelinin tamamını, çeki zayi eden /////////////Tutkal San. ve Tic. Ltd. Şti.ne EFT yoluyla ödediğini, ancak zayi olan çekin ibraz süresinin son günü olan 10.02.2014 tarihinde davalı şahıs tarafından …..bank AŞ’nin İstanbul Anadolu Adalet Sarayı Şubesi’ne ibraz edildiğini, ancak Banka şubesinin çek zayi kararı gerekçe göstererek herhangi bir ödeme yapmadığını, davalının keşideci, müvekkili ve diğer cirantalar aleyhine İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, ve müvekkili tarafından İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesine kambiyo takibine itiraz davası açıldığını, ancak Mahkemece itirazın reddine karar verildiğini, henüz Mahkeme ilamı kesinleşmemekle birlikte takip nedeniyle 29.08.2014 tarihinde takip dosyasına ödeme yapıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli şekilde iptal edilmiş senedi elde edip bankaya ibrazda bulunduğunu düşündükleri, davalı tarafın bir an için dahi iyiniyetli olduğu düşünülse bile müvekkil firmayı ciranta sıfatıyla sorumlu tutarak tahsil ettiği 14.661,81 TL’nin iadesi borcu altında olduğu, müvekkilinden haksız şekilde alınan bu meblağın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri alınması gerektiğinden bahisle İstanbul 28. İcra Müd. E…….. dosyasına yatırılan 14.661,81TL’nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresinin ….. sok. No:……….’ olması nedeniyle yetki itirazında bulunduklarını, davanın İstanbul Anadolu Adliyesi’nde açılması gerektiğini, İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasına konu çek bedelini keşidecinin, çekin elinden rızası hilafına çıktığını iddia eden …..Tutkal San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ödediğini, bu sebeple kendisinin de borçlu bulunmadığını ve ödediği bedelin istirdadını talep ettiğini, davacı/borçlu taraf ile müvekkili arasında herhangi bir ticari ilişki mevcut olmadığını, icra takibine konu çekin müvekkiline kendisinden önceki, ciro eden ……. tarafından geçtiğini, keşideci tarafından dava dışı …. Tutkal San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne çekin çalınmasından dolayı çek bedelini ödemesi, çek bedelinin çekin meşru-yetkili hamili olan müvekkiline ödenmesine engel olmadığını, dava dışı şirketin çekin çalınmasından dolayı yetkili hamil olduğunun sabit olmadığını, davacı tarafça takibe yapılan itiraz üzerine İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesin’de yapılan yargılama sonucunda verilen red kararının Yargıtay tarafından onandığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın tevzi edildiği İstanbul 9. ATM’nin 04/04/2016 tarihli ……. Esas ve ….. Karar sayılı ilamı ile davalının adresinin ….. Mah…… Sok …..olduğu ve 6100 sayılı HMK’nın 6.maddesi gereğince, genel yetkili mahkemenin davalı tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğundan bahisle yetki ilk itirazı kabul edilerek yetkisizlik kararı verildiği, MAhkeme ilamının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşerek Mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; eldeki davanın icra takibi nedeniyle ödenen bedelin istirdadı olduğu, davacı tarafça davalıya ödenen bedelin iadesinin talep edildiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalının yetki ilk itirazı bakımından yapılan değerlendirmede; eldeki dava istirdat davasıdır. İİK’nın 72.maddesinde menfi tespit ve istirdat davalarına yer verilmekle birlikte son fıkrasında “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Eldeki dava bakımından; istirdada konu olan takibin İstanbul 28. İcra Müdürlüğü’nün….. E. Sayılı takip dosyası olduğu, bu hali ile dava bakımından takibin yapıldığı yer itibariyle yetkili olan ancak yetkisizlik kararı veren İstanbul 9 ATM’nin de yetkili olduğu anlaşılmıştır. Birden fazla yetkili Mahkeme olan davalarda, dava açılacak Mahkemeyi tercih hakkı davacıya aittir ve davacı tarafça yetkili Mahkemelerden takibin yapıldığı yer Mahkemesinde dava açılması tercih edilmesine rağmen verilen yetkisizlik kararının usule uygun olmadığı ve yetkisizlik kararının kanun yolundan geçmeyerek kesinleşmesi nedeniyle Mahkememizce bağlayıcı olmadığı, bu hali ile yargılamaya davanın ilk açıldığı Mahkeme tarafından devam olunması gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosya kapsamı dikkate alınarak yetkisizlik kararı veren mahkemenin yetkili olduğu anlaşılmakla mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 01/03/2018