Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1148 E. 2021/477 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1148 Esas
KARAR NO : 2021/477
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 16/10/2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiye dayalı olarak müvekili şirket tarafından sıralı senet keşide edilerek davalıya verildiğini, vadesinde sıralı senetlere karşılık davalının ——- tarihinde—— ödendiğini, bedellerin ödenmiş olmasına rağmen bonoların müvekkiline iade edilmediğini ve—- ihtiyati haciz kararına istinaden—– dosyası ile takibe konulduğunu, takibe ilişkin ödeme emrinin müvekkili şirkete —- tarihinde tebliğ edildiğini, takibin iptaline ilişkin—– dava açıldığını ve——- sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, verilen karar kesin hüküm niteliğinde olmadığından, eldeki davayı açmak zorunda kaldıklarını, tüm bu nedenlerle, davanın kabulü ile— tanzim ——- vade tarihli bono ve dolayısıyla—- takibi ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, alacak miktarı olan —— %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, İcra Hukuk Mahkemesi yargılama giderlerinin tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı ile müvekkili arasında bir dönem kömür ticareti yapıldığını, ticari ilişki kapsamında davacı alıcının düzenleyerek davalı satıcıya verdiği muhtelif vade ve tutarlı senetler karşılığında sipariş ettiği cins ve miktardaki kömürün müvekkili tarafından davacıya satılıp teslim edildiğini, müvekkili şirket ithalatçı olduğu için, hesaplarını —- cinsinden tuttuğunu, faturaların— olarak düzenlenmekle birlikte söz konusu tutarın —- karşılığının faturada gösterildiğini, dava dilekçesinde bahsedilen senetlerin bu davaya konu edilen —– bedelli senedin de bu kapsamda davalıya teslim edildiğini, ancak söz konusu senetlerin çoğu zaman kömür bedellerine ilişkin fatura tutarlarını karşılamaması nedeniyle, cari hesabında her zaman borç bakiyesi bulunan davacının da ödemelerini cari hesaba mahsuben yaptığını, bu şekilde süren ilişkide —– yılı başından kalan borcunu, müteaddit taleplerine rağmen ödemeyen davacı aleyhine ihtiyati haciz kararı alınarak icra takibi başlatıldığını, tüm bu nedenlerle haksız ve dayanaksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; davacının dava konusu senetler nedeniyle davalıya İİK 72 maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, takibe konu belgeler, ——- dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu, ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan—— tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının dava dilekçesinde beyan ettiği senetleri, teslim edilecek mal karşılığında avans niteliğinde aldığı anlaşılmış ise de, davalı şirketin mal teslimatını, davacı şirketin de senet ödemelerini eksiksiz olarak yaptığı anlaşıldığından, davalının—— senet bedelinden dolayı davacının davalı şirkete borcunun olmadığı, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesi için —- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmış, talimat yolu ile aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının davacı şirkete düzenlemiş olduğu —- tarihli ——– banka havalesi ile ödeme yaptığı davacı şirketin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespit edildiği, kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için dosya bir önceki raporu düzenleyen bilirkişiye tevdi edilmiş, — tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalının — fatura ve makbuz alacağını kanıtlaması durumunda — senet ödemesinin — alacağı karşılamayacağından —–toplam fatura, —– senede karşılık talep edebileceği kanı ve sonucuna varılacağı, yani davacının takip konusu —- senet bedelinden ötürü davalıya —— borçlu durumda bulunacağı, davalının —— düzenlediği – adet fatura ve sehven işlenen makbuz kaydını ispat edemediği takdirde, kök raporda bir değişiklik olmayacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davalı tarafın sunmuş olduğu belgeler ve BA-BS kayıtları göz önüne alınarak yeniden ek rapor düzenlenmek üzere dosya bir önceki bilirkişiye tevdi edilmiş, —- tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda özetle; davalının toplam alacağının —olduğu ve davacının toplam ödemesinin —- olduğundan, davacının dava konusu senet bedelinden dolayı borçlu olmadığını iddia edemeyeceği, bilakis davacının, davalı şirkete—– bakiye borcu bulunduğunun kabulü gerekeceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dava ticari satım nedeniyle taraflar arasında oluşan ticari ilişki çerçevesinde ödeme amacıyla verilen bono sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığına dair menfi tesbit davasıdır. Mahkememizce taraflar arasındaki ticari ilişki ve miktarının tesbit edilebilmesi bakımından davalının defterleri aldırılan ilk bilirkişi raporunda incelenmiş ve davalı defterlerinin incelenmesinden davacının davalıya borcu bulunmadığı yönünde tesbit yapılmıştır.Bu kez davacının defterlerinin incelenmesi maksadıyla —— yazılmış ,talimat mahkemesi tarafından davacı defterinde yapılan inceleme neticesinde bilirkişi tarafından davacının davalıya borçlu olmadığı yönünde tesbit yapılmıştır.Rapor taraflara tebliğ edilmiş davalı vekilinin—– tarihli itiraz dilekçesinin değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle dosya ek rapor için önceki bilirkişiye sevk edilmiştir.Bilirkişi tarafından düzenlenen birinci ek raporda ise davalının —- fatura ve makbuz alacağını kanıtlaması halinde — senet ödemesinin —- alacağı karşılamayacağı anlaşıldığından davacının davalıya borçlu olacağını , kanıtlanamaması halinde ise kök rapordaki görüşte bir değişiklik olmayacağı rapor edilmiştir.Rapor taraflara tebliğ edilmiş davacı vekili —- tarihli beyanıyla dosyaya davalı tarafından yeni belge sunulmasına muvafakat etmediklerini bildirmişitir. Davalı vekili ise—– tarihli beyan ve itiraz dilekçesinde bir kısım fatura ve BS formu sunmuş ve davacının da BA formlarının celb edilerek tekrar ek rapor alınmasını talep etmiştir. Mahkememizce davalı vekilinin yaptığı itiraz ve sunduğu delillerin 6100 sayılı yasanın 31. Maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında kaldığı değerlendirilmiş ve davalının sunmuş olduğu — tarihli dilekçe doğrultusunda davacının BA formu dosyaya celbedilmiş ve sunulan — numaralı—- bedelli fatura ,—- kasa fişi kül halinde bilirkişiye sevk edilmekle tekrar ek rapor tanzim ettirilmiştir.– tarihli ek raporla davalının itirazen sunduğu—– faturanın her ne kadar talimatla alınan raporda davacının defterlerinde görünmese de celbedilen BA faormuyla davalının kestiği faturayı davacının vergi dairesine bildirdiği bu durumda faturayı ve içerdiği malları davalıdan aldığının kabul edilmesi gerektiği, davalının defterlerinde toplam— fatura kaydının bulunduğu , davacının defterlerinde ise— fatura kaydı bulunduğu, aradaki— farkın muhtelif tarihli ve bedelli— adet faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmayan faturalardan kaynaklandığı , fatura bedellerinin her biri ——- düşük olmakla BA-BS mutabakatıyla da isbat olunamadığı, bu faturalara konu mal ve hizmetin davacıya teslim edilip edilmediği hususunun ise davacı tarafından isbat edilmesi gerektiği bu durumda—- nakit tahsilat ve davacı defterlerindeki fatura bedeli olan — toplamından oluşan — toplam davalı alacağından davacının yaptığı toplam ödeme olan— çıkarılmasıyla —— davalının davacıdan alacaklı bulunduğu anlaşılmıştır.
Tekmil dosya kapsamından alınan bilirkişi raporlarının tümü gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve sunulan bilgi ve belgelerden davacının davalıya borçlu olmadığını isbat edemediği aksine— borçlu olduğu mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Açılan davanın REDDİNE
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı 59,30 TL maktu harcın dava açılışı esnasında peşin alınan 163,56 TL harçtan mahsubu ile arta kalan 104,26 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 700,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan avansların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/04/2021