Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1106 E. 2021/1188 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/1106 Esas
KARAR NO : 2021/1188

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– ile davalı … arasında —– bulunan taşınmaz istasyonunun —— amacıyla — sözleşme ve ek protokolünün yapıldığını, sözleşme ile davalıya 5 yıl süreli—– olmak üzere —- ettiğini, gerçekleştirilemeyen —– kabul ve taahhüt ettiğini, ancak — davalı ——- tarafından —- feshedildiğini, davalı bayinin fesih gerekçesinin haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkilince ticari ilişkinin kurulması ve devamına olan ——nedeniyle davalı ——– kazandırımlarda bulunulduğunu,—- davalı —– tarafından haksız olarak süresinden önce feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin fesih tarihinden sözleşmeme süresinin sonuna kadar ki dönem —- —- talep hakkının bulunduğunu, davalı .—- sözleşme, ek protokol ve taahhütnameyi —- imzaladığını, bu nedenle davalı …—-tüm borç ve yükümlülüklerinden şahsen sorumlu olduğunu belirterek; şimdilik 42.000,00 TL kar mahrumiyeti alacağının aylık %7 akdi faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı ….—- tarihinde ayrı ayrı tebliğ edilmiş olup, davalılar tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md. 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.
Dava, — haksız nedenle feshinden dolayı uğranılan kar mahrumiyetinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; davacı vekilinin vermiş olduğu tüm dilekçeler ve ibraz ettiği tüm deliller, sözleşme ve protokol, bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 16/11/2018 tarihli raporda özetle; davacı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının müspet zararının 640.369,34 TL olarak hesaplandığı, faaliyet giderinin 576.652,03 TL olduğu, bu tutarın mahsubu ile davacının sözleşme süresinin sonuna kadar talep edebileceği—–davacının sözleşmenin feshinden sonra davacının azami bir yıl içerisinde yeni bir —- kurabileceğinin kabulü halinde talep edebileceği tutarın 21.375,75 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce önceki mali müşavir—- bilirkişiden davacı yanın itirazları ve uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 06/01/2020 tarihli raporda özetle; davacının yeni bir —-kurabilmesi için gerekli —- olduğu, davacının sözleşme süresinin sonuna kadar faaliyet giderleri düşülmeden talep edebileceği kar mahrumiyeti tutarının 640.369,34 TL olduğu, faaliyet giderlerinin düşülmesi halinde ise 63.717,31 TL olduğu, davacının sözleşmenin feshinden sonra davacının azami altı ay içerisinde yeni bir bayi kurabileceğinin kabulü halinde talep edebileceği tutarın 10.687,88 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi halinde; davacı tarafça, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan kar mahrumiyetinin talep edildiği; davalılar tarafından, davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Davalılar tarafından davaya cevap verilmediğinden, öncelikle davacı ile davalılar arasındaki sözleşme ilişkisinin davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda davacı tarafından davalılar ile yapılmış sözleşme ve ek protokol asılları dosyaya sunulmuş olup, sözleşme ve ek protokol —- bakımından davalılara isticvap davetiyesi çıkarılmıştır. Usulüne uygun davetiyeye rağmen davalılar tarafından isticvaba cevap verilmediğinden; davalıların sözleşme ve ek protokol altındaki imzaların ikrar ettiği kabul edilerek, davacı ile davalı … arasında bayilik sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı … ise davacı ile davalı … arasında imzalanan sözleşmeyi —– sıfatıyla imzalamış olup, davalı .—- sözleşmeden doğan borç ve yükümlülüklerinden davalı … ile birlikte şahsen sorumludur.
Bu durumda sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin ispatı gerekmektedir. Taraflar arasında yapılan sözleşme davalı .—— feshedilmiştir. Fesih gerekçesi olarak ise davacının, kendilerinin çalışma şartları ve prensiplerine uyum sağlayamadığı gerekçesi gösterilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme davalı tarafından feshedildiğine göre, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini ispat yükü davalılardadır. Ancak davalılar tarafından dosyaya herhangi bir beyanda bulunulmadığı ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğine dair herhangi bir delil de ibraz edilmediği gibi sözleşme ve ek protokolde belirtilen fesih nedenlerine de dayanılmış değildir. Bu hali ile sözleşmenin davalı —- tarafından haksız olarak feshedildiği kanaatine varılmıştır.
Yapılan bu tespitlere göre; taraflar arasındaki sözleşmenin süresinden önce haksız olarak feshedilmesi nedeniyle, davacı yanın kar mahrumiyeti alacağını talep hakkı oluşmuştur. Alınan bilirkişi raporları ile davacının sözleşme süresinin sonuna kadar olan müspet zararının 640.369,34 TL olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 9.4 maddesinde kar mahrumiyeti alacağının ne şekilde hesap edileceği belirtilmiştir. Anılan maddede; “İşbu kar mahrumiyeti tazminatı alacağının tespitinde ——– fesih tarihinde uygulamakta olduğu——uyguladığı satış bedeli arasındaki —– asgari kar olarak hesaplanmasını kabul etmiştir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, mali müşavir bilirkişinin faaliyet giderlerinin düşülmesi gerektiği yönündeki görüşüne mahkememizce iştirak edilmemiştir. Ancak, her ne kadar sözleşmede —- süresi için — tazminatı belirleneceği belirtilmiş ise de, yerleşik Yargıtay uygulamaları da dikkate alınarak, davacı yanın sebepsiz zenginleşmesine yol açmaması adına, yeni bir bayinin kurulabilmesi için gerekli azami süre için talepte bulunulabileceği kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamında sektör bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, davacı tarafından bölgede yeni—–kurulabilmesi için gerekli azami süre altı ay olarak tespit edilmiş olup, mahkememizce yapılan bu tespit benimsenmiştir. Bu doğrultuda davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti tazminatı mahkememizce—– edilmiştir. Ancak davacı tarafça dava dilekçesi ile 42.000,00 TL isteminde bulunulduğundan ve ıslah isteminde bulunulmadığından, taleple bağlılık ilkesi gereği işbu tutar üzerinden hüküm kurulması gerekmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 8.4 maddesinde; “—- eklerinden kaynaklanan herhangi bir borcunun zamanında ödenmemesi ve temerrüt hallerinde—– temerrüt tarihinden itibaren aylık %7 akdi temerrüt faizi ödemeyi kabul beyan ve taahhüt eder.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan sözleşme hükmü doğrultusunda, kabul edilen miktara, davalılar açılan dava ile birlikte temerrüde düştüğünden, dava tarihi olan 10/10/2017 tarihinden itibaren aylık %7 oranında akdi faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile,
42.000,00 TL kar mahrumiyeti alacağının dava tarihi olan 10/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek aylık %7 oranındaki akdi faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.869,02‬.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 717,26.-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 2.151,76‬.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan toplam 717,26.-TL peşin harç, 31,40.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 748,66‬‬.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından posta gideri olarak yapılan 575,55.-TL posta gideri, 2.150,00.-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.725,55‬.-TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan — belirlenen 6.260,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.