Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1103 E. 2019/336 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1103 Esas
KARAR NO : 2019/336

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ——. tarafından sigortalanan —— plakalı aracın müvekkili —– rehinli —- plakalı araca—– tarihinde %100 kusurlu olarak çarptığını ve hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen hasar nedeniyle araçta değer kaybının olduğunu ve bu hususun müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, Müvekkilinin kredi kullandığı araca ilişkin kredi borcunun ödenmemiş olması nedeniyle İstanbul Anadolu ——- İcra Müdürlüğü 2017/822 nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, aracın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibine istinaden satılması noktasında araçlarda oluşan hasarların değer kaybına neden olacağı, aracın daha düşük bedel ile satılması ve müvekkilinin alacağını karşılayamaması sonucu doğacağını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, ———– plakalı rehinli araçta oluşan değer kaybı için şimdilik 1.000 TL ve değer kaybının tespiti için yapılan 236 TL eksper ücreti olmak üzere toplam 1.236 TL değer kaybı bedeline poliçe limitleri dahilinde kaza tarihinden itibaren yasal faizin işletilerek müvekkili davacıya verilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Değer kaybı bulunduğu iddia edilen ——– plakalı aracın ——- isimli şahısa ait olduğunu, bu nedenle davacı tarafın ————- ——— plakalı araç üzerinde oluşan değer kaybı bedelini istemesi mümkün olmadığını, Davanın davacısının aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddinin gerektiğini, Davacı tarafından ———– plakalı aracın kredi alacaklısı olduğunun iddiası da aktif husumeti tesis etmediğini, Davacı vekili tarafından ——— plakalı aracın kredi borcu nedeniyle icra dosyasında yapılacak satışta rayiç değerinden daha düşük bedelle satılacağı bu nedenle de değer kaybını talep edilebileceği iddia edilse de işbu gerekçenin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini lehlerine vekalet ücretine hükmedilerek masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan değer kaybı zararının tazmini talebi olduğu, davacı tarafça kazaya karışan davalıya sigortalı araç üzerinde rehin hakkı bulunduğundan bahisle zararın tazminin talep edildiği, davalı tarafça değer kaybı zararını araç malikinin isteyebileceğinden bahisle davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 1451.madde ve fıkrasında “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder. ” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay —–. Hukuk Dairesi’nin 29/09/2016 tarihli —- Esas ve Karar sayılı, 23/05/2016 tarihli —– Esas ve Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; “…malik üzerinde rehin hakkı bulunan eşyasını kendi adına ve lehine sigortalatması durumunda rehin hakkı sahibinin, borçlu malikten alacağı rehinli eşyada riziko gerçekleşmesi durumunda  ödenecek sigorta tazminatı üzerinde de devam edecektir…Rehin hakkı sahibine tanınan bu özel hak hangi sigorta tazminatlarında tanınacağı hususu da 1456. Maddesinde açıkça gösterilmiştir. Mal üzerinde ki malike ait menfaatin sigortalanması sonucuna dayalı tazminatlar üzerinde rehin hakkı sahibinin önceliği bulunmaktadır….Somut olayda, araç maliki trafik kazasına karışan kusurlu bulunduğunu iddia ettiği araç zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı araç değer kaybını talep etmektedir. Yukarıda ki bilgiler ışığında malikin kendi menfaatini sigortalattığı bir durum olmaması tamamen karşı araç malikinin menfaatini sigorta eden sigortacıya karşı araç değer kaybı talep edilmesi karşısında TTK 1456. Maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla TTK 1456. Maddesinde sınırlı ayni hak sahibine tanınan özel hak malikin kendi menfaati için yaptırdığı sigortadan doğan tazminatlar için geçerlidir. Bu özel hak karşı araç malikinin menfaati için yapılan zorunlu sigortanın üstlendiği tazminatları kapsamamaktadır.” Eldeki dava bakımından da; davacı tarafça kazaya karıştığı iddia edilen karşı aracı zorunlu mali sorumluluk sigortası ( trafik sigortası) ile sigortalayan davalı aleyhine dava açıldığı dikkate alındığında, söz konusu hakkın araç malikine ait olduğu, dolayısıyla davacının aktif husumetinin bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 13,00 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ———————-‘nin 7/2. maddesine göre belirlenen 148,32 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususda bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.