Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1096 E. 2019/131 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1096 Esas
KARAR NO : 2019/131
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Davalı …Ş. tarafından sigortalanan———- plakalı araç, müvekkiline ait ————– plakalı araca —– tarihinde %50 kusurlu olarak çarpmış ve hasarlanmasına sebebiyet verdiğini,
Meydana gelen hasar nedeniyle araçta değer kaybı meydana geldiği ve bu hususun müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin kredi kullandırdığı araca ilişkin kredi borcunun ödenmemiş olması nedeniyle İstanbul Anadolu 14.İcra Müdürlüğü ———– E. Nolu dosyası ile icra takibi başlattığını, aracın “rehnin paraya çevrilmesi” yoluyla takibine istinaden satılması noktasında araçlarda oluşan hasarlar değer kaybına neden olacak, aracın daha düşük bedel ile satılması ve müvekkilinin alacağını karşılayamaması sonucunu doğuracağını, ———– sıfatını haiz müvekkilinin mevzuat çerçevesinde rehinli araçta oluşan değer kaybını talep edebileceğini,
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E.2014/13420 K.2014/11202 7.10.07.2014 Kararında “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1456/1-2 maddesinde de ” sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki malike ait menfaatin sigortalanması halinde kanunda aksi öngörülmemiş ise sınırlı ayni hak sahibinin hakkını sigorta tazminatı üzerinde de devam edeceği../’ belirtilmiştir.” “Aynı kararda,sigorta tazminatını talep hakkı öncelikle rehin alacaklısına tanınmıştır.”
Medeni Kanunun’nun 879.maddesi gereğince sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi gerekmektedir.
Her ne kadar sigorta tazminatı bedeli alacağın temliki hükmünü içeren sözleşmenin yapıldığı anda belirli değilse de Yargıtay 13.HD 03.12.2015 tarihli 2014/40855 E.,2015/35505 K.nolu kararında “Alacağın temlikinde alacaklı, halen sahip olduğu bir hakkını devredebileceği gibi, henüz mevcut olmayan,müstakbel bir alacağını da devredebilir, “şeklinde karar vermiş, devredilen alacağın belirli olması şartı aranmadığını belirttiğini,
Sigorta tazminatı alacağının, kredi sözleşmesi ile müvekkiline yazılı olarak temlik edilmesi sebebiyle de araçta oluşan değer kaybı tazminatının temlik alacaklısı sıfatıyla da müvekkile ödenmesi gerektiğini,
Müvekkilinin hasar sonucu oluşan değer kaybının tespiti amacı ile bağımsız eksperden rapor almak zorunda kalmış ve bu raporlar için bağımsız ekspere toplamda 236-TL ödemek zorunda kaldığını, TTK md.1426/1 uyarınca ‘ Sigortacı, sigorta ettiren, sigortalı ve lehtar tarafından, rizikonun, tazminatın veya bedel ödeme borcunun kapsamının belirlenmesi amacıyla yapılan makul giderleri, bunlar faydasız kalmış olsalar bile ödemek zorundadır.’ demektedir.————- sayı ve —– tarihli sektör duyurusunda makul giderlerden olduğu ve ödenmesi gerektiği seklinde açıklama yapıldığını,
Muhatap sigorta şirketine 21.08.2017 tarihinde değer kaybının ve eksper ücretinin ödenmesi için başvuru yapılmış ancak sigorta şirketinde olumlu veya olumsuz cevap alınamadığını,
Rehinli araçta oluşan hasarın onarımının yapıldığı servisten aracın tüm onarım belge fatura ve fotoğrafları tarafımızca temin edildiğini, davalının söz konusu değer kaybı tazminini kabul etmemesi üzerine, değer kaybı bedelinin tespiti ve tespit edilecek tazminatın ve ekspertiz ücretinin müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıyıa dava dilekçesi ve tensip zaptının 18/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, cevap sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasar bedelinin tahsiline ilişkindir.
HMK 115 madde hükmü gereğince, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
HMK 114/1-b madde hükümlerinde tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. —— Ancak kişiye mülkiyet hakkının sağladığı hak ve yetkiler, mülkiyet hakkı sahibi ve yasalar tarafından sınırlanabilir. 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunufnun da 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu1nun 1456. Maddesi kapsamında bir düzenleme olmaması ayrıca taşınır rehini ile ilgili olarak sigorta tazminatı üzerinde rehin hakkı sahibinin hakları açısından bir düzenleme olmaması karşısında taşınmaz rehini ile ilgili olarak rehin hakkı sahibinin sigorta tazminatı üzerindeki hakları başlığı ile düzenlenmiş olan TMK 879. Maddesi yerleşik Yargıtay Kararları ile kıyasen uygulanmıştır. Buna göre rehinli aracın uğramış olduğu zararlar nedeniyle malik tarafından talep edilen sigorta tazminatlarında TMK 879. maddesine dayanarak rehin hakkı sahibinin muvafakati istenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu rehin hakkı sahiplerinin sigorta tazminatı üzerindeki haklarını 1456. Maddede özel olarak düzenleyerek bu konuda ki bir boşluğu gidermiştir. TTK 1456. Maddesinin ilk fıkrasında “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder.” İfadesi ile malik üzerinde rehin hakkı bulunan eşyasını kendi adına ve lehine sigortalatması durumunda rehin hakkı sahibinin, borçlu malikten alacağı rehinli eşyada riziko gerçekleşmesi durumunda ödenecek sigorta tazminatı üzerinde de devam edecektir. Rehin hakkı sahibine tanınan bu hak yasadan kaynaklanması nedeniyle rehin sözleşmesinde rehin hakkının sigorta tazminatı üzerinde devam edeceği konusunda özel bir anlaşma yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Normal şartlarda rehinli eşya üzerinde rizikonun gerçekleşmesi durumunda sigorta tazminatı lehine sigorta yapılan malike ödenmesi gerekirken, eşyanın rehinli olması nedeniyle rehin sahibine sigorta tazminatı üzerinde özel bir hak tanımıştır. Rehin hakkı sahibine tanınan bu özel hak hangi sigorta tazminatlarında tanınacağı hususu da 456. Maddesinde açıkça gösterilmiştir. Mal üzerinde ki malike ait menfaatin sigortalanması sonucuna dayalı tazminatlar üzerinde rehin hakkı sahibinin önceliği bulunmaktadır.
Somut olayda, ———- sıfatına haiz davacı trafik kazasına karışan kusurlu bulunduğunu iddia ettiği aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına karşı araçtaki değer kaybını talep etmektedir Yukarıda ki bilgiler ışığında malikin kendi menfaatini sigortalattığı bir durum olmaması tamamen karşı araç malikinin menfaatini sigorta eden sigortacıya karşı araç değer kaybı talep edilmesi karşısında TTK 1456. Maddesinin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla TTK 1456. Maddesinde sınırlı ayni hak sahibine tanınan özel hak malikin kendi menfaati için yaptırdığı sigortadan doğan tazminatlar için geçerlidir. Bu özel hak karşı araç malikinin menfaati için yapılan zorunlu sigortanın üstlendiği tazminatları kapsamamaktadır. Bu nedenle davacının dain mürtehin sıfatı ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesine dayanarak değer kaybı ve eksper ücreti talep edemeyeceği belirlenmekle,
Davacının bu şekliyle davada aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştı.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AKTİF DAVA EHLİYETİ YOKLUĞU NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 13,00 TL nin davacıdan tahsiline,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yargılama gideri saf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzerekarar verildi.07/02/2019