Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1092 E. 2020/786 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/983 Esas
KARAR NO : 2020/823
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan bakiye fatura alacağı ile fatura edilmemiş hizmetlerden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla———–dosyası icra takibi açıldığını, davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini, takip konusu alacağın —————- ihaleleri uyarınca müvekkili tarafından davalı için yapılan danışmanlık ve diğer hizmetlerden kaynaklandığını, davaya konu alacağın—— tutarlı kısmının taraflar arasındaki ticari ilişkinden kaynaklı faturalardan kaynaklanan bakiye alacağa ilişkin olduğunu, —- tutarlı kısmının fatura edilmemiş hizmetlerden kaynaklandığını, esasen müvekkilinin fatura edilmemiş hizmetlerden kaynaklı alacağının —- olduğun, ancak kalan kısmın dava konusu edilmediğini, alacağın likit olduğunu belirterek; şimdilik ——-kısmına yönelik itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirkete fatura sebebiyle veya fatura edilmemiş bir borcunun bulunmadığını, davacı şirketin şu an tek yetkilisi ve ortağının —- tarihli yönetim kurulu kararı ile şirketteki mevcut —- hissesini müvekkili şirket ortaklarından —- hissesini dava dışı —– devrettiğini, hisselerini ailevi sebeplerden ötürü devrettiğini, fakat hiçbir zaman şirketten ayrılmadığını, davacı yanın ———— tarihinde tüm hisselerini geri aldığını, davalı yan tarafından davacı yana faturaya davalı borcun tamamının ödendiğini ve faturaya dayalı olmayan bir borcun olmadığını, davacı yanın talebi üzerine şirket borcu ödemesinin — şahsi hesabından ——— şahsi hesabına yapıldığını, davacı şirkete ——- tarihine kadar davacı şirket yetkilisinin talebi ile hesaba gönderilmeyen ödemelerin vergi borcunun yapılandırıldığının bildirimesi ile bu tarihten itibaren şirket hesabına gönderildiğini, davacı yanın —— edilmemiş hizmetlerden kaynaklandığını ispat etmesinin gerektiğini, bu nedenle davanın reddine, davacının alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, celp olunan belediye kayıtları, ——–sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——— dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- bedelli alacağın tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —– tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından icra takibine —— tarihinde itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından davalı şirkete — borç kayıt edildiği, karşılığında —- alacak kayıt edildiği, takip tarihi itibari ile —- alacaklı olduğu, davalı şirket tarafından davacı şirkete — borç kayıt edildiği, karşılığında —alacak kaydedildiği, takip tarihi itibari ile davalının——— borçlu olduğu, fatura edilmemiş alacak iddiası ile ilgili dosyada somut bir bilgi veya belgenin mevcut olmadığı, bu nedenle fatura edilmemiş alacak istemine ilişkin değerlendirme yapılamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı tarafça fatura edilmeyen alacak istemine ilişkin olarak yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi üzerine mahkememizce davalı şirket yetkilisine davetiye çıkarılmış, mahkememizin —tarihli celsesinde davalı şirket yetkilisi ———–davacı taraftan bize fatura edinmeyen herhangi bir hizmet almadık” beyanında bulunarak yemini eda etmiştir.
Davalı tarafça fatura konusu edilen alacak bedelinin ödendiğine ilişkin olarak yemin deliline dayanıldığının bildirilmesi üzerine mahkememizce davacı şirket yetkilisine davetiye çıkarılmış, mahkememizin —- tarihli celsesinde davacı şirket yetkilisi————–davalı şirket tarafından şirket yetkilisinin şahsi hesabına yapılan ödemeler şirketin cari hesabına ilişkin yapılmamıştır” beyanında bulunarak yemini eda etmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, bakiye fatura bedellerinden ve fatura edilmemiş hizmetlerden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın kısmi olarak iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davacının fatura edilmemiş hizmetler nedeniyle alacağının bulunmadığı, fatura edilen alacakların ise davacı şirket yetkilisinin şahsi hesabına yapılan ödemeler ile ödendiği savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, tarafların talep ve savunmaları doğrultusunda, fatura edilmiş hizmetler ve fatura edilmemiş hizmetler nedeniyle ayrı ayrı değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Fatura edilmiş hizmetler yönünden; taraflar arasında fatura miktarları ve fatura konusu hizmetlerden dolayı ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın; davalı şirket yetkilisinin şahsi hesabından, davacı şirket yetkilisinin şahsi hesabına yapılan ödemelerin, davacı şirketin cari hesap alacağına ilişkin olarak yapılıp yapılmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında, davalının davacıya ——- borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından cari hesaba istinaden yapıldığı belirtilen ödemeler davalının kendi ticari defter ve kayıtlarında da bulunmamaktadır. Söz konusu ödemelere ait banka dekontlarında ödemenin şirketin cari hesap borcuna ilişkin olarak yapıldığına dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Davalı tarafça buna ilişkin olarak mail yazışmalarına dayanılmış ise de, mail yazışmalarında bahsi geçen faturaların dava ve takip konusu edilen faturalara ilişkin olduğu hususu anlaşılmamaktadır. Dosya kapsamında başkaca herhangi bir belge veya bilgi de mevcut değildir. Davacı tarafça davalı tarafından teklif edilen yemin de eda edildiğine göre; davacının fatura edilmiş hizmetler nedeniyle ———- borçlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Fatura edilmemiş hizmetler yönünden ise; davalı taraf, davacının fatura edilmemiş hizmet alacağının bulunmadığını savunmaktadır. Bu hali ile davacı tarafça, işbu hizmetlerin verildiğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile davacının fatura edilmemiş hizmet alacağı olduğuna dair bilgi ve belgenin bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı tarafça teklif edilen yemin de davalı şirket yetkilisince eda edilmiştir. Bu hali ile; davacı yan, fatura edilmemiş hizmet alacağını ispat edemediğinden, bu isteme ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 ve değişen oranlarda avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından —————– taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %9,75 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyeti sabit olmadığından, davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ———- gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile:
Sabit olan —– alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %9,75 avans faiz oranını aşmayacak şekilde uygulanacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ili birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının ———- sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline takibin belirtilen şekilde devamına,
Aşan istemlerin reddine,
Kabul olunan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından red edilen kısım yönünden davalı tarafça talep olunan kötü niyet tazminatı isteminin reddine,
2.Alınması gerekli 3.316,61 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 298,49 TL peşin harç ve icra dosyasından yatırılan ve dava açılırken mahsup ettirilen 555,39 TL peşin harç toplamı 853,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.462,73 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.Davacı tarafça iş bu dosyadan ve icra dosyasından yatırılan toplam 853,88 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ve 4,60 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 889,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 2.250,00-TL bilirkişi ücreti, 241,15.-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.491,15.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %97 oranında olmak üzere 2.416,42.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.111,81.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.447,61.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde————-nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.10/12/2020