Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1085 E. 2019/386 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1309 Esas
KARAR NO : 2019/143
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 02/12/2016
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine özetle; müvekkili banka ile dava dışı borçlu şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine davalının müteselil kefil olduğu, borçlu şirketin kredi borcunu ödenmemesi üzerine —- Noterliğinin —- tarih ve—- yevmiye nolu hesap kat ihtarı ile borçluya gönderildiği, ihtarnameye itiraz edilmediği için kesinleştiği, ancak borcun ödenmediği, borç ödenmediğinden Beykoz İcra Müdürlüğü’nün—— Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlattıkları icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Yargılama sırasında Mahkememize ibraz ettiği —— tarihli dilekçesi ile; davalının itirazından vazgeçtiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri gibi icra inkar tazminatı da talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı cevap dilekçesini vekili aracılığı ile vermiş, ancak yargılama sırasında davalı vekili istifa etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesine özetle, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığı, krediye konu aracın davacı tarafından trafikten çekildiği ve davacıya ait otoparkta tutulduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve dosya ile davacı banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; dava dışı borçlu şirketin 26/05/2009 tarihli 100.000,00 TL limitli ve 04/07/2012 tarihli 300.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri imzaladığı, davalının da söz konusu sözleşmelere müteselsil kefil sıfatı ile imza attığı, 2009 tarihli kredide kefalet limitinin bulunmadığı, 2012 yılında alınan sözleşmede ise kefalet limitin 400.000,00 TL olarak belirlendiği, takip tarihi itibarı ile davacı bankanın esnek ticari hesap için 6.636,90 TL asıl alacak tutarı üzerinden, taksitli ticari krediler için toplam 27.008,93 TL asıl alacak tutarı üzerinden borçlu olduğu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar %48 temerrüt faizi ile gider vergisini talep edebileceği kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça davalının müteselsil kefil olduğu kredi borçlarının ödenmediğinin iddia edildiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, yargılama sırasında davalının takibe itirazından vazgeçtiği ve davanın konusunun kalmadığı, bununla birlikte yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle her ne kadar lehine vekalet ücreti, yargılama gideri ile tazminata hükmedilmesi gerekmekte ise de davacı vekilinin söz konusu taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, bu hali ile davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Davacı tarafça icra inkar tazminatı talep edilmediği beyan edilmediğinden davacı yararına tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 44,40 TL olduğundan peşin alınan 424,52 TL harcın mahsubu ile arta kalan 380,12 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4- Her ne kadar davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de, vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan ettiğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde yapılmasına,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmının kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12/02/2019