Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1071 E. 2021/116 K. 02.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1071 Esas
KARAR NO : 2021/116
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan), Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 13/06/2017
KARAR TARİHİ: 02/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan), Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili firmanın hakedişleri karşılığı kesilen faturaların ödenmediğini, fatura alacağına ilişkin başlatılan icra takibine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini, müvekkili şirketin zemin kapsama alanında faaliyet gösterdiğini, davalı ile arasında taşeron işçilik ilişkisi mevcut olduğunu, müvekkili şirketin taşeron olarak zemin kaplama faaliyetlerini üstlendiği —— adlı etkinlik merkezinde davalı tarafın talebi üzerine, —–kaplama işi uygulandığını, davalı tarafın fatura bedellerini ve muhteviyatını kabul etmesine rağmen borcu ödemeden imtina etmesi üzerine müvekkili şirketin alacaklarının tahsili ile davalı takip borçlusu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra dosyasını —– kısmi ödeme yapılarak kalan bakiye borca itiraz edildiğini, davalının itirazlarının hiçbir hukuki ve maddi dayanağı bulunmadığını, müvekkili şirketin usulüne uygun tutulduğunu, defter kayıtları incelendiğinde müvekkili şirkete borçlu olduğunun gözükeceğini, davalı şirketin usulüne uygun olarak düzenlenen faturalardaki hizmeti TTK’nın 21/2.maddesi uyarınca itiraz etmeyerek kabul ettiğini, davalının itirazının iptal edilerek takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte takibin devamını, İKK’nun 67.maddesi uyarınca davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müvekkili şirket ile imzalamış olduğu sözleşmeye aykırı davrandığını, muaccel olmayan bedeli haksız bir şekilde talep ettiğini,. nitekim ——- tarihli tutanakta davacı şirket tarafından işin eksik ifa edildiği ikrar edildiğini, sözleşme uyarınca kesin kabulün yapılması davacı şirketin işin tamamını bitirmesi ve Müvekkili Şirkete bu hususu bildirmesi şartına bağlandığını, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen faturalara itiraz edilmemiş olması kesin kabulün yapıldığı anlamına gelmediğini, müvekkili şirket tarafından kesin hakediş düzenlenemediğini ve anılan borç muaccel hale gelmediğini, muaccel hale gelmeyen bir borca faiz işletilemeyeceği, birleşen davaya ilişkin yargılama giderleri davacı şirkete yükletilmesi gerektiğini, huzurdaki haksız davanın reddedilmesini davacı şirketin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket zemin kaplama alanında faaliyet gösterdiğini, davalı ile arasında taşeron işçilik olduğunu davalı bu ilişkide işveren konumunda olduğunu, müvekkili şirket tüm edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, davalı tarafından iş kabul edilmiş kullanılmış, faturalara itiraz edilmediğini, davalı tarafından icra dosyasına—– kısmi ödeme yapılarak kalan bakiyeye borca itiraz edildiğini, davalı yanın itirazında ve esas davadaki cevap dilekçesinde yapmış olduğu savunmanın mesnetsiz olduğunu, müvekkili şirketin usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtları incelendiğinde davalı şirketin müvekkili şirkete borçlu olduğu görüleceğini, davalı şirketin faturalardaki hizmeti itiraz etmediğini, talep olunan alacağın icra takip tarihi olan —— kadar ——–oranında avans faizi uygulanmasını, huzurdaki davanın —–dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin şimdilik —-tutarındaki alacağının —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı yandan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahmili ile karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin müvekkili şirket ile imzalamış olduğu sözleşmeye aykırı davrandığını, muaccel olmayan bedeli haksız bir şekilde talep ettiğini, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen faturalara itiraz etmemesi kesin kabulün yapıldığı anlamına gelmediğini, birleşen davaya ilişkin yargılama giderleri davacı şirkete yükletilmesi gerektiğini, tarafların ve uyuşmazlık konusunun aynı olduğu durumlarda birden fazla başvuru yapılmış ise de, başvurunun hukuki sonuçları bakımından ilk başvurunun esas alınması gerektiğini, ikinci arabuluculuk başvurusunda anlaşmama olarak tutanak altına alındıysa da davacı şirket ilk arabuluculuk başvurusunun birinci toplantısına mazeretsiz olarak katılmadığını birleşen dava bakımından yargılama giderlerinden sorumlu olacağını ve davacı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, haksız davanın reddini davacı şirketin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını, vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl dava; eser sözleşmesi kapsamında cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın kısmen iptali istemine ilişkindir.
Birleşen dava; eser sözleşmesinden bakiye alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Asıl dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —– tarihinde, cari hesaba dayalı olarak —— asıl alacak üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içinde yer alan bilirkişi heyet raporunda özetle; Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf davacının,— tarihinde davalı aleyhine ——- bedelli alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe kısmi ——– itiraz etmesi üzerine çıktığı, takibin dayanağının; cari hesap alacağı olduğu, davacı yanın ticari defterlerine göre, davacının davalıdan takip tarihi olan —–tarihi itibarıyla —- alacaklı olduğu, bu alacağın davacı tarafından davalıya düzenlenen, —- tarihli —- nolu —-tutarlı faturadan, davalının —— kısmi ödemesinin mahsubu sonucu kalan bakiye olduğu, takip konusu faturanın davacı şirket tarafından davalı şirket unvanına düzenlenmiş olduğu, faturanın açık yani bedeli ödenmemiş fatura olduğu, fatura muhteviyatlarının ——- bedeli olduğu, faturanın teslim alan kısmında imza olmadığı, dosyaya sunulu davalı yanın ——olarak faturanın ——-beyan edildiği, faturanın teslimi konusunda taraflar arası ihtilaf olmadığı, faturaya davalı yanın—- gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığı, faturanın usulüne uygun düzenlendiği, fatura muhteviyatındaki ——davacı tarafından davalı yana teslim edildiği, Davacı ile davalı arasında —– sözleşme ile davacının davalıya ———vereceği, sözleşmenin 7.maddesi uyarınca sözleşme konusu işin bitirildiği taşeronun bildirmesi üzerine işveren taşeron ile birlikte geçici kabul ile inceleme yapar. Yapılan işler kullanılabilecek durumda ise noksan ve kusurlu işlerin toplam sözleşme tutarının %5 inden az ise bunların tamamlanması için süre tespit edilir. Kesin hakkedişin yapılabilmesi için geçici kabulün yapılması şarttır” hükmünün bulunduğu, sözleşmenin 6.3 maddesinde “kesin hesap ile belirlenmiş hakkedişten %10 oranında teminat kesileceği”‘nin belirtildiği, sözleşmenin 6.5 maddesinde ise “Teminat kesintisinin alınan teminat senedinin taşerona geri ödenmesi için işveren tarafından kesin kabul yapılış olması gerektiği,” hükümlerinin yer aldığı, yapılan iş bedeli için davaya konu davacı tarafından davalıya —- tarihli —— tutarlı fatura düzenlendiği, yani hakkediş bedelinin—– olduğu, sözleşmeye göre—- kesilmesi gereken teminat miktarının —- olduğu, davalının —– tutarında hakkediş kesintisinin, kesin kabul yapılmadığı —– iddiasının mevcut olduğu, ——- taraflar arası ana ihtilafın bu iddia olduğu, davacının davalıdan takip tarihi olan —– cari hesap alacaklısı olduğu, takip tarihinden sonra, —– tarihinde davalı tarafından davacı adına ——–dosyasına —– tutarında ödeme yapıldığı, —— hakkediş kesintisinin muaccel olmadığı gerekçesi ile itiraz edildiği, taraflar arası muhasebesel çekişme olmadığı, yani davacı tarafından düzenlenen faturanın davalıda kayıtlı olduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin ise davacıda kayıtlı olduğu, davalının —–tutarında hakkediş kesintisinin, kesin kabul yapılmadığı için muaccel olmadığı iddiasının’ mevcut olduğu, mahallinde yapılan teknik incelemede —- tarihinde dava konusu işin yapıldığı —- yapılan incelemede; ——yürüyüş yollarında ve peyzaj alanlarında yapılmış olduğu ve halen kullanıldığı, davacı tarafından incelemeye sunulan —– yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, davacının davalıdan takip tarihi olan —- tarihi itibarıyla —- cari hesap alacaklısı olduğu, takip tarihinden sonra, —- tarihinde davalı yan tarafından davacı yan adına —–tutarında ödeme yapıldığı, ——alacağın muaccel olmadığı gerekçesi ile itiraz edildiği, tarafalar arasındaki sözleşmede; İşveren’in kesin hesabının ne kadar sürede Müteahhit firma tarafından onaylanacağı belirtilmediği, bu nedenle söz konusu teminat kesintisinin davalı tarafından ödenmesi gereken süre konusunda herhangi bir tespit yapılamadığı, teminatın geri ödenme süresi ucu açık bir durumda bırakıldığı, bununla birlikte işin sözleşmedeki süresi —- imalatın metrajı ile toplam bedeli olan —–göz önüne alındığında icra takibine kadar geçen yaklaşık —– sürenin kesin hesap için yeterli olduğu, bu sürede kesin hesabın yapılıp davacının bakiye alacağının ödenebileceği mütalaa edilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora yönelik beyan ve itirazlarının ve —– tarihi teslim tutanağında belirtilen —– işinin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. Maddesi kapsamında toplam işin —- az olup olmadığı, teslim tutanağında belirlenen kusurlu işin davalı tarafından 3. Firmaya yaptırılıp yaptırılmadığı konularında ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; Mahallinde Yapılan Teknik İncelemede —– tarihli teslim tutanağında belirtilen ——- işinin taraflar arasındc imzalanan sözleşmenin 7. Maddesi kapsamında toplam işin %5’inden az olduğu —- kanaatine varıldığı, davalı yan tarafından “ayıba konu işin yaptırılmadığı ve teknik bilirkişi tarafından ayıp bedelinin hesaplanmasını talep ettikleri” tarafımıza beyan edildiği, —–Tarihinde dava konusu işin yapıldığı —- yapılan mahalinde incelemede; ——–yürüyüş yollarında ve peyzaj alanlarında yapılmış olduğu ve halen kullanıldığının görüldüğü, bu tarihte yapılan incelemede huzurdaki davaya konu ayıbın tespit edilemediği, davacı vekili tarafından dc gösterilmediği, dosyaya sunulu bu konuda somut bilge belge bulunmadığındar davalının ispata muhtaç ayıp iddiası noktasında tarafımızdan tespit ve değerlendirme yapılamadığı mütalaa edilmiştir.
Tarafların imzasını taşıyan —– tarihli belgede ——- yazılı olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 6.3 maddesinin —— hesap ile belirlenmiş hakedişten % 10 oranında teminat kesilecektir. Taşeronun kesilen teminatının geri ödenmesi için işverenin kesin hesabının müteahhit firma tarafından onaylanması gerekmektedir. Müteahhit firmanın, işverenin kesin hesabı üzerinde yapmış olduğu düzeltmeler ilgili taşeronun kesin hesabına aynen yansıtılarak gerekli düzeltmeler yapılacaktır.” hükmünü içerdiği görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. Maddesinin ” Sözleşme konusu işlerin bitirildiği, Taşeron’un bildirmesi üzerine işveren taşeronla birlikte, geçici kabul için inceleme yapar. Yapılan işler kullanılabilecek durumda ise, noksan veya kusurlu işlerin toplam sözleşme tutarının %5’inden az az ise, bunların tamamlanması için bir süre tespit edilir. Bu işler tespit edilen süre içinde tamamlanmazsa işveren bunları taşeronun hesabına yapar veya yaptırır ve bedelini taşeronun hakedişinden veya teminatından keser. İnşaatın devamı süresince hazırlanan ataşman, metraj, proje ve hesaplara dayalı olarak taşeron ve işveren işin bitiminde karşılıklı olarak kesin hesap ve hakedişi hazırlayıp imzalar. Kesin hakedişin yapılabilmesi için geçici kabulün yapılması şarttır” hükmünü içerdiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl dava yönünden; davacı tarafın, cari hesaptan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kısmen iptalini talep ettiği, Birleşen dava yönünden ise cari hesaptan bakiye alacağın tahsilini talep ettiği, davalı tarafın kesin hakedişin yapılmadığı bu nedenle alacağın muaccel olmadığından bahisle asıl ve birleşen davanın reddini savunduğu görülmüştür. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı yanın ticari defterlerine göre, davacının davalıdan takip tarihi olan —– tarihi itibarıyla ——alacaklı olduğu, bu alacağın davacı tarafından davalı adına düzenlenen, —- nolu —- tutarlı faturadan, davalı yanın—- kısmi ödemesinin mahsubu sonucu kalan bakiye olduğu, davalı tarafından davacı adına—— tutarında ödeme yapıldığı, icra dosyasına yapılan ödeme sonrasında davacının bakiye—– alacağı kaldığı tespit edilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında ———– sözleşme yapıldığı, sözleşme konusu işin — tarihinde davacıya teslim edildiği dosya kapsamı itibari ile sabittir. Davalı vekili alacağın muaccel olmadığını savunmuş ise de dava konusu işin —– tarihinde teslim edildiği, sözleşmenin 7. Maddesine göre noksan ve kusurlu iş miktarına ilişkin tespit yaptırıldığına ve eksikliklerin giderilmesi için davacıya süre verildiğine dair delilin dosyaya sunulmadığı, kaldı ki teslim tarihinden sonra davacı tarafından düzenlenen —- nolu —– faturanın ——–davalı tarafından bildirildiği, davalının taraflar arasındaki sözleşmenin 6.3 ve 7.0 maddelerine uygun bildiriminin olmadığı, dava konusu alacağın davalı kayıtlarına alındığı dolayısıyla alacağın muaccel olduğu davacının faturadan bakiye alacağı talepte haklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Somut olayda, uyuşmazlık faturadan kaynaklanmakta olup, alacak ‘likit’ olduğundan, aslı davada davacının icra inkâr tazminatı talebi yerinde görülmüştür. Açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen dava yönünden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
6325 Sayılı yasanın 18/A- (11) maddesi “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.’ hükmünü içermektedir.
Birleşen dava yönünden davacı tarafın ——– uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağında davacı tarafın mazeret bildirmeksizin toplantıya katılmadığı, anlaşmanın sağlanamadığı, davacının ——arabuluculuk dosya numarası ile tekrar başvurduğu, iki tarafın katılımı ile gerçekleşen toplantıda anlaşmanın sağlanamadığı ve son tutanağın düzenlendiği görülmüştür. Yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacının ilk başvurusu üzerine yapılan arabuluculuk toplantısına katılmadığı, 6325 Sayılı Yasanın 18/A maddesine göre lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilememiştir. Davacı taraf ikinci başvurusu üzerine yapılan arabuluculuk toplantısına katılmış ise de 30439 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun Yönetmeliği 23/2 maddesi ” Tarafların ve uyuşmazlık konusunun aynı olduğu durumlarda birden fazla başvuru yapılmış ise, başvurunun hukuki sonuçları bakımından ilk başvuru esas alınır.” hükmü gereği ilk başvuru dikkate alınarak birleşen davada davacı lehine yargılama giderine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
A)Mahkememizin —— sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının —– sayılı takibe yapmış olduğu itirazın harca esas değer olan —-üzerinden iptali ile takibin devamına,
Alacak likit olmakla kabul edilen —- alacağın %20’si oranında belirlenen —— icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 341,55 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 85,39 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 256,16 TL’ nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 121,39 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 370,35 TL posta ücreti toplamda 1.870,35 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
B)Birleşen —– sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın KABULÜ ile, —— tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 1.586,16 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 396,54 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 1.189,62’TL nin Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11. Fıkrası uyarınca davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11. Fıkrası uyarınca, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine.
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ ,
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 447,34 TL’nin Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 11. Fıkrası uyarınca, davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/02/2021