Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1057 E. 2019/139 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1057 Esas
KARAR NO : 2019/139
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 29/09/2017
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin avukatlık faaliyetlerini sürdüren, bugüne kadar kullandığı kredilerini düzenli olarak ödeyerek, bu konularda çok hassas birisi olduğunu, davalı bankanın ———– bedelli 24 ay vadeli ihtiyaç kredisi kullandığını, ancak davalı bankanın söz konusu krediyi ticari kredi olarak kullandırdığını, davaya konu kredinin alınma amacının müvekkilinin eşi adına ve kendisinin de kefil olduğu araç kredisinin erken kapatılması ve yeni bir ihtiyaç kredisinin alınmasından ibaret olduğunu, müvekkilinin söz konusu kredinin taksitlerini bankaya ödemesine rağmen davalı bankanın bir kısım iddialarla müvekkilinin Kredili Mevduat Hesabı olduğunu, yapılan ödemelerinden hesap işletim ücretlerinin tahsil edildiğini ve bu nedenle kredi borcunun henüz bitmediğini bildirdiğini, ancak müvekkilinin davalı bankanın kendisine bildirdiği IBAN numarasına her ay düzenli olarak ödeme yaptığını, bunun dışında davalı bankadan başkaca bir hizmet almadığını, dolayısıyla başkaca bir borcu bulunmadığından bahisle müvekkilinin davalı bankaya karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiş, davaya konu kredi bedelinin bir kısmı ile daha önce kullanılan araç kredisinin kapatıldığını, kalan kısmını şahsi ihtiyaçları için kullandığını bildirmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış ancak davalı tarafça davaya ilişkin herhangi bir cevap ve delil dilekçesi sunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ; talebin, davalı tarafça davalıya kullandırılan kredi bedellerinin ödenmesi nedeniyle davacının kullandığı kredi nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti talebi olduğu, davacı tarafça kredi bedellerinin tamamının ödendiğinin iddia edildiği, davalı tarafça davaya cevap verilmeyerek iddiaların inkar edildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş, Mahkemenin görevi de dava şartları arasında sayılmakla birlikte 115.maddesinde de dava şartının eksik olması halinde davanın usulden reddedileceği hükmüne yer verilmiştir. Mahkememizin görevi TTK’nın 4.maddesinde belirlenmiştir. Bir davanın ticari dava olması için davanın madde metninde belirlenen dava türlerinden olması veya taraflarının tacir olması ve davanın ticari işletmeden kaynaklanmış olması gerekmektedir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1.madde ve fıkrasında tanımlara yer verilmiştir. Yasa maddesine göre satıcı; ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır.
Dosyamız bakımından taraflar arasındaki kredi sözleşmesi nedeniyle eldeki dava her ne kadar TTK’nın 4/1.madde ve fıkrasının (f) bendi uyarınca mutlak ticari dava ise de; davacının tacir olmadığı, avukat olması nedeniyle de tacir kabul edilmesinin mümkün olmadığı, davacı tarafça alınan kredinin bir önceki araç kredinin kapatılması ve kalan kısmının şahsi ihtiyaçlar için kullanıldığına ilişkin beyanı dikkate alındığında, davacının krediyi mesleki veya ticari amaçla da kullanmadığı, bu hali ile davacının davacı karşısında tüketici konumunda bulunduğu ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, 6502 sayılı Yasa’nın 73/1.madde ve fıkrasında yer alan “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesi ve aynı Yasa’nın 83/2.madde ve fıkrasında yer alan “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemesi karşısında eldeki dava bakımından tüketici mahkemesinin görevli olduğu, bu hali ile Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK’nın 115/2.maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK nın 115/2. Mad uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 12/02/2019