Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1046 E. 2019/601 K. 21.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1046 Esas
KARAR NO : 2019/601

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 21/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkilin davalı şirkete vermiş olduğu yeminli mali müşavirlik hizmetlerine ilişkin kestiği fatura bedellerini tahsil edemediğini, müvekkilin fatura bedelleri için 16/08/2017 tarihinde İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğünün 2017/21210 sayılı dosyasıyla davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini, müvekkili tarafından davalıya kesilmiş olan faturaların dokuz tanesinin kargo yoluyla davalıya gönderildiğini, davalı tarafından yasal süresi içinde itiraz edilmediğini veya iade gerçekleşmediğinden faturaların kabul edildiğini, 01/08/2017 tarihli KDV —————— Bedeli açıklamalı faturanın davalı tarafından hizmetin gereği gibi ifa edilmediği iddiası ile 08/08/2017 tarihli ihtarname ile müvekkile iade edildiğini, bu iddianın kesinlikle asılsız olduğunu, müvekkili şirketin davalının KDV iadesine ilişikin olarak ciddi bir emek ve mesai harcandığını,, ilgili yasal mevzuat gereği ihraç edilen mala ait yüklenilen KDV’nin iade alınabilmesi için ihracata konu malın ilk üreticisine ulaşılması gerektiğini, hizmet verilirken davalının KDV iadesine konu malları üreten ilk üreticiye ulaşmak için yapılan karşıt incelemelerde malı satan şirketin altı altına inilmesine rağmen hiçbir şekilde ilk üreticiye ulaşılamadığını, ilk üreticiye ulaşamamanın davalıya yazılı ve sözlü olarak iletildiğini, davalı tarafından KDV iadesine konu malların ilk üreticisinin bulunması yönünde müvekkile hiçbir dönüş olmadığını ve yeminli mali müşavirlik hizmetinin sonlandırıldığını ileri sürerek davalının İstanbul Anadolu—— İcra Müdürlüğünün 2017/21210 sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz eden davalının İİK 67/11 maddesi gereği hükmolunan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesi özetle ; davacı şirket yetkilileri ile Mart 2017 ilk haftasında toplantı yapıldığını, Mart ayının sonunda Ocak ve Şubat dönemlerine ilişkin denetim yapılacağının ifade edildiğini, Muhasebe Müdürü————–kayıtlar hazır olduğunu toplantıda belirttiğini, Mart ayının yarısı ve Nisan dönemi geçmesine rağmen müvekkile denetim için herhangi bir fiziki çalışma ve inceleme yapılmadığını, KDV iadesi konusu olan tüm bilgi ve belgelerin dijital ortamda davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından her ayın sonunda teslim edilmesi gereken hiçbir raporun hazırlanmadığını, KDV iade sözleşmesi kapsamında ————- tüm bilgilerin 05/04/2017 tarihinde ve 17/04/2017 tarihinde mail ile gönderildiğini, tam tasdik sözleşmesine istinaden müvekkilde aylık denetim yapılması gerekirken davacının sadece fatura düzenlediğini ve denetim yapılmadığını, davacının 05/06/2017 tarihinde eksikliklerin olduğunun beyan eden mail atıldığını, 17/04/2017 tarihinden 05/06/2017 tarihine kadar davacı tarafından işlerin takip edilmediğini, işin aksatıldığının açık ve net olduğunu, bunun üzerine toplantı talep edildiğini ve eksikliklerin 2 gün içinde müvekkil tarafından tamamlandığını, davacı tarafından 17/07/2017 tarihinde tekrar eksiklik listesi gönderdiğini, ayrıca ———— iade talebi ile ilgili sözleşmenin iptal edildiğinin bildirildiğini, 20/07/2017 tarihinde de sözleşmelerin iptal edileceğinin maili atıldığını, davacının 02/08/2017 tarihinde sözleşmelerin tek taraflı olarak iptal edildiğinin müvekkile bildirildiğini, davacının yapmadığı işler için 01/08/2018 tarih ve———— nolu 23.600,00 TL bedelli bir fatura daha düzenleyerek müvekkile gönderdiğini, müvekkilin bu faturayı Üsküdar—-. Noterliğinin 08/08/2017 Imrih ve —— yevmiye sayılı ihtarname ile iade edildiğini ileri sürerek haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının kötü niyetli olması nedeniyle % 20’den az olmamak kaydıyla inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, 10 adet faturaya dayalı olarak alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazının İİK.nun 67-1-2 maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında İstanbul Anadolu ——— İcra Müdürlüğünün 2017/21210 E sayılı icra dosyası ile 48.664,40 TL asıl alacak, 805,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.469,63 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının lehe delil vasfını haiz ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 48.664,60 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerini inceleme günü hazır etmediğini, davacı şirketin yerinde yapılan incelemeler ve dosyaya konulan tespit tutanakları incelendiğinde KDV iadesi sözleşmesi gereği yapılması gerek karşıt inceleme tutanaklarının davacı ile dava dışı şirketler arasında imza arasında imza altına alındığını, karşıt incelemelerde koda girmiş firmalara rastlanması nedeniyle KDV iade raporunun düzenlenmediğini belirtilmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın, 10 adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın takip dayanağı faturaları kabul etmediği ve davanın reddini talep ettiği görülmüştür. Takip dayanağı 10 adete fatura incelendiğinde bu faturaların 9 tanesi denetim ve tasdik sözleşmesinde düzenlenen ücret alacağına ilişkin olduğu görülmüştür. Taraflar arasında 31.01.2017 tarihinde bir yıl süreli imzalanan denetim ve tasdik sözleşmesinin ücret ve giderler başlıklı 4. Maddesinde kararlaştırılan ücretin 30.000,00 TL olduğu ve aylık taksitler halinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı taraf her ne kadar takip dayanağı faturaların davalıya teslim edildiğine dair belge sunmamış ise de taraflara arasındaki sözleşmenin feshedildiği 02.08.2019 tarihine kadar ücret alacağına hak kazanacağı ve hizmetin yerine getirildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Takip dayanağı —————– numaralı ve 23.600,00 TL bedelli fatura ise KDV iadesine ilişkin tasdik sözleşmesinden doğmaktadır. Davacı tarafından gönderilen fatura davalı tarafından Üsküdar ——. Noterliğinin 08/08/2017 tarihli ——– yevmiye numaralı ihtarname ile iade edilmiştir. Davalı tarafından gönderilen ihtarnamede taraflar arasında KDV iadesine ilişkin tasdik sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında işin gereği gibi ifa edilmediğini tespit edildiğini, faturanın iade edildiğini, davacıya ihtar etmiştir. Üsküdar —–. Noterliğinin 08/08/2017 tarihli —— yevmiye numaralı ihtarnamesinden de anlaşılacağı üzere KDV iadesine ilişkin tasdik sözleşmesi kapsamında belirlenen hizmetin yapıldığı davalının kabulündedir ancak işin gereği gibi yapılmadığı belirtilmiştir, ayıp ihbarına ilişkin olarak dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Kaldı ki bilirkişi raporunda, KDV iadesi sözleşmeleri gereği yapılması gereken karşıt inceleme tutanaklarının davalı ile dava dışı şirketler arasında imzalandığını, karşıt incelemelerde koda girmiş firmalara rastlanması nedeniyle KDV iade raporunun düzenlenmediği tespit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle 23.600,00 TL bedelli fatura içeriği hizmetin de davacı tarafından yerine getirildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Taraflar arasında her ne kadar ücretin aylık taksitler halinde düzenleneceği belirtilmiş ise de faturaların düzenleneceği tarih açıkça belirlenmediğinden fatura düzenleme tarihleri temerrüt için yeterli olmadığından, davalının temerrüde düşürüldüğüne dair başkaca delil de sunulmadığından davacının işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir. Alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile İstanbul Anadolu——— İcra Müdürlüğünün ——– sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 48.664,40 TL asıl alacak ile buna takip tarihinden itibaren uygulanacak yasal faiz yönünden devamına, fazlaya dair talebin reddine,
2.Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile kabul edilen asıl alacak miktarının %20’si oranında belirlenecek tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 3.324,26 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 844,82 TL peşin harçtan mahsubu ile eksik bakiye 2.479,44 TL nin davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.703,08 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 844,82 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 600,00 TL bilirkişi ücreti ve 265,00 TL posta ücretinin toplamda 865,00 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 850,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 14,08 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.