Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/99 E. 2021/391 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/99 Esas
KARAR NO: 2021/391
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/01/2016
KARAR TARİHİ: 22/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişkinin —- tarihinde imzalanan —– neticesinde kurulduğunu, bu sözleşme gereği davalı firmanın —— özetinde tanımlanan özellik ve fiyatlarda ———- ——– işletmeye alma işlemlerini yerine getirmeyi üstlendiğini, ticari iş gereği fatura karşılığı cari hesap kaydı tutulduğunu, ödeme ve tahsilat işlemlerinin bu şekilde gerçekleştirildiğini, davalının muhasebe kayıtlarında——borçlu olduğunun görüldüğünü, ancak davalının işbu muhasebe kayıtlarında gösterilen cari hesap alacağına ilişkin geri kalan —- ödemekten imtina ettiğini, alacağın tahsili için davalı hakkında ———– sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı tarafından kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, tüm bu nedenlerle davalının ——— yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli itirazı ile takibi durduran davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ——— sayılı dosyası ile yaptığı takibe itirazda belirttikleri üzere davacı ile müvekkili arasında ———– Karar sayılı dosyası ile her ikisi de müvekkili lehine sonuçlanmış dava ve birleşen davanın görüldüğünü, bu nedenle hakkında daha önce hüküm verilmiş ve davacı tarafından temyiz edildiği için —– olan dosyaya konu uyuşmazlıkla ilgili olarak yeniden dava açılmasının HMK 114.Maddesi uyarınca mümkün olmayıp davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirket defterlerine göre davacının müvekkiline —- borçlu iken davacının defterlerinde müvekkili şirketin takip konusu alacak tutarı olan —- ayrıca —— borçlu göründüğünü, davacının takibini kendi defterlerinde görünen bu alacağa dayandırdığını, ancak davacı defterlerindeki kayıtların doğru olmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasındaki iş ilişkisi kapsamında davacıya —-bedelli , —– bedelli ve —– bedelli fatura kesildiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete nakit olarak yapılan fatura ödemelerinin —- tutarında olduğunu, davacının aleyhine sonuçlanan menfi tespit davası konusu çekin bedeli olan —– tahsil edilmesi sonucunda yaptığı ödeme toplamının —– olduğunu, hükme bağlanmış davada sunulan bilirkişi raporunda da müvekkilinin davacı ile yapmış olduğu iş kapsamında eksiksiz ifa gerçekleştirdiği ve yapılan işin bedelinin —– olduğunun tespit edildiğini, bu durumda müvekkili şirketin — alacaklı olduğunu, —– bedelli faturanın davacıya gönderildiğini ancak davacı tarafından faturanın iade edildiğini, davacının kötü niyetli olduğunu ——- görülürken davanın başında ——– tarihinde ticaret unvanı değişmesine rağmen bunu dosyaya bildirmediğini, hükmün bu şekilde kurulduğunu, daha sonra müvekkili aleyhine icra takibini yeni unvanı ile yaptığını ve müvekkili firmanın ticaret sicil üzerinden araştırma yapmak suretiyle davacının aslında ——- tespit ettiğini, tüm bu nedenlerle itirazın iptali talebinin reddine, davacının başlatmış olduğu takibin ve eldeki davanın açıkça haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller,———-dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ——- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın ——yıllarına ait ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı,———-davacı ticari defterlerinin yazdırılmış olduğu, defterler üzerinde herhangi bir silinti, kazıntı veya karalama olmadığının görüldüğünü, davalı tarafın ——- yıllarına ait ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, —- davacı kayıtlarına göre davacı firmanın davalı taraftan —- alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre davalı firmanın davacı taraftan —– alacaklı olduğu, bu iki tutar toplandığı zaman toplam farkın—— olduğunun görüldüğünü, bu tutarın davalı tarafın davacı taraf adına düzenlediği——- tutarlı fatura tutarı ile aynı olduğu, söz konusu faturanın davalı tarafta kayıtlıyken, davacı tarafın ilgili faturayı —- yevmiye numaralı ——ihtarnamesi ile iade ettiği ve ticari defterlerine kaydetmediğini, dolayısıyla taraflar arasındaki ihtilafın esas olarak bu faturadan kaynaklandığının görüldüğünü, taraflar arasında bir taşeronluk sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmenin, davacı tarafından süresinden önce , davalının edimlerini yerine getirmediği iddiası ile feshedildiğini, davalı tarafın sözleşme feshinin haksız olduğunu iddia ettiğini ve tamamlanan işin karşılığı olarak bu davaya konu olan faturayı düzenlediği göz önüne alındığında fatura içeriğinin teknik anlamda incelenmesinin uygun olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
———- dosyası dosyamız arasına celbedilmiş ve dosyanın incelenmesinde; davacısının ——- davalısının ise dosyamız davalısı—–olduğu asıl davada davacının talebinin —– bedelli çek yönünden menfi tesbit davası olduğu, birleşen davanın ise davacısının—-davalısının ise ———olduğu ; birleşen davada davacının talebinin ise tarafların arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedildiğinin tesbiti ile sözleşme teminatı olarak davalılara verilen ve sözleşmeye aykırı olarak tahsil edilen —- seri numaralı—- bedelli çek için yapılan ödemenin faiziyle tahsiline ilişkin olduğu , mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar verildiği, kararın temyizen incelemesinde ———- ilamıyla hükmün onanmasına karar verildiği, ve karar düzeltme talebinin de reddedilmesiyle hükmün kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında sözleşme ve ticari ilişkinin tarafların kabulünde olduğu, ———– dosyasında sözleşme konusu işlerin tam ve eksiksiz olarak yapıldığının usulüne uygun bilirkişi raporuyla tesbit edildiği ve sözleşmenin haksız feshedildiğinin hüküm altına alındığı, verilen hükmün —– onanarak kesinleştiği, dolayısıyla tarafların arasındaki sözleşmenin haksız olarak feshedildiği ve davalının sözleşme çerçevesinde yüklendiği tüm edimleri eksiksiz ve tam olarak davacıya teslim ettiğinin kesin hükümle belirlenmekle mahkememizin de kabulünde olduğu, bu durumda davalının aradaki sözleşme uyarınca yapmış olduğu imalatlar sebebiyle düzenleyip davacıya gönderdiği ——– numaralı faturanın hukuka uygun olarak düzenlendiği , davacının ise usulüne uygun olarak düzenlenmiş olan faturayı ticari defterlerine kaydetmeyerek——– yevmiye numaralı ihtarnamesiyle iade ettiği anlaşılmakla iadenin haksız olduğu, zira —–kesinleşen ilam doğrultusunda davalının sözleşmeyle üstlendiği edimleri eksiksiz yerine getirdiği bu durumda davalının davaya konu cari hesabı oluşturan faturayı da düzenleyip davacıya göndermesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporunun da tüm bu hususları doğruladığı, davacı defterlerine göre— sonu itibariyle davacının davalıdan —- alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise — sonu itibariyle davalının davacıdan —- alacaklı olduğunun tesbit edildiği bu iki bedel toplandığında ise davaya konu cari hesabı oluşturan fatura bedeli olan —– bulunduğu dolayısıyla fatura bedelinin cari hesaplarla uyumlu olduğu görülmüş ve yukarıda gerekçesi ayrıntılı olarak izah edildiği üzere davalının davacıya borcu bulunmadığı mahkememizce kabul edilerek davanın reddine verilmiş, daha önce yapılan yargılama ve neticesinde kesinleşen mahkeme kararı bulunmasına rağmen takip yapan davacının takibinde kötüniyetli olduğu da mahkememizce değerlendirilmekle davalı lehine asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20 kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 141,08 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 81,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.22/03/2021