Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/978 E. 2019/638 K. 29.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/978 Esas
KARAR NO : 2019/638
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 05/09/2016
KARAR TARİHİ: 29/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı——–, — Noterliğinin—— yevmiye numaralı ana sözleşmesi ile dava dışı ———————– tarafından kurulduğunu, şirket ortaklarından —-, şirkette mevcut — TL hissesinin tamamını — Noterliğinin—— tarih ve —– yevmiye nolu hisse devir ve temlik sözleşmesiyle davacı —–devrederek ortaklıktan ayrıldığını, davalı şirketin—-Noterliğinin ——– yevmiye numaralı ana sözleşmesinde ortaklıktan çıkmaya ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmamakla birlikte 14. maddesinde ” bu ana sözleşmede bulunmayan hususlar hakkında Türk Ticaret Kanunun hükümleri uygulanır” düzenlemesi mevcut olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 638. madde s inin 2. fikrasmda ise ortaklara haklı sebeple ve mahkeme aracılığı ile çıkma hakkı tanıdığını, bu düzenlemeye göre her ortak, haklı sebebin varlığı durumunda, ortaklıktan çıkmasına karar verilmesi için dava açabileceğini, davacı ——– her ne kadar hisse devir sözleşmesinin yapıldığı sırada —-. Noterliğinin —– yevmiye nolu hisse devir ve temlik sözleşmesinde ——–Kartal/istanbul adresinde ikamet etmekte idiyse de daha sonra sağlık sorunları yaşaması sebebiyle tedavisinin yapılması amacıyla ——- ya taşındığını, dolayısıyla davacı ortak taşınma sebebiyle şirketi yönetemediğini, davacı sağlık sorunları ve yurt dışına taşınması sebebiyle yaklaşık 3 yıldır davalı şirketin yönetimine katılamadığını ve diğer ortak Abdurrahman Sel’e de ulaşılamadığını, bu sebeple TTK.m. 638. uyarınca ortaklıktan çıkma kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne uygun biçimde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, ancak davalı tarafın davaya cevap sunmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, TTK’nun 638 maddesi uyarınca ortaklıktan çıkma talebine ilşikindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek , kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı ———– sicil numarası ile kayıtlı olup, gıda maddelerinin alım satımını yapmak üzere —— tarihinde tescil edilerek kurulmuştur, davacı ——— senesinde hisse devri almak suretiyle davalı şirkete ortak olmuştur.
Şirketin sermayesi 50.000.- T.L. sidir. Bu sermayenin;
25.000.- T.L. lık kısmı —–
25.000.- T.L. lık kısmı ———-aittir.
Şirketin müdürü ve münferit imza yetkilisi—‘dir. Ancak görev süresi dava açıldıktan sonra 05-11-2017 tarihinde sona ermiştir.
Davacı ortak haklı nedenle ortaklıktan çıkma talebiyle huzurunuzda görülmekte olan davayı açmıştır.
Dava dosyasındaki ticaret sicili kayıtları incelendiğinde davacının davalı şirkette %50 oranında pay sahibi olduğu; davalı şirketin diğer ortağının—- olduğu; ——– davalı Şirket’i tek başına temsile yetkili müdürü olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde davacı, ——yeleştiğini, sağlık sorunları yaşadığını ve davalı şirketin yönetimine bu sebeple katılamadığını, diğer ortak ————— ulaşamadığını belirterek ileri sürdüğü bu vakıaları kendisinin şirketten çıkarılması için haklı sebep olarak ileri sürmüştür.
———- tarihli yazısına göre davacının beyinde değişiklikler ve beyinde fonksiyon bozukluğu, depresyon, bel kemiğinde fonksiyon bozukluğu, yüksek tansiyon, polinöropati sebebiyle bir refakatçinin kendisine eşlik etmesi gerektirecek şekilde önemli ölçüde yürüme engeline sahip olduğu ve engel derecesi 80 olarak belirtilmiştir.
Mernis kayıtlarından davacının Mermis adresinin———– olduğu, eski Mermis adresinin ise —— olduğu görülmektedir.
——–Vergi Dairesi Müdürlüğü “davalı şirketin ——– sicil numaralı mükellefi iken, mükellefiyetinin ——— tarihine re’sen tek olduğunu, 2015 ve 2016 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannamelerini vermediğini bildirmiştir. Yazının ekinde de 2015 senesinin birinci dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesini ve 2015 senesinin Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs aylarına ait kurumlar vergisi beyannamelerini göndermiştir. Bu beyannamelerden davacı şirketin herhangi bir mal alım – satımı yapmadığı, hiçbir faaliyetinin olmadığı görülmektedir.
Vergi Dairesi Müdürlüğü, resen terk sebebini bildirmemişse de, muhtemelen resen yapılan bu işlem, mükellefin adresinde bulunamamasından kaynaklanmaktadır.
Davalı şirket ticaret sicilindeki tescile tabi en son işlemini 13-06-2013 tarihinde yapmıştır.
TTK.m. 638/2. uyarınca ” her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir.”
Haklı sebepler TTK’da tanımamıştır. Buna karşın, gerek doktrinde gerek Yargıtay kararlarında ortaklık ilişkisinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede çekilmez hale getiren ortaklar arasındaki güven unsurunu ortadan kaldıran sebepler haklı sebep olarak nitelendirilmektedir.
Doktrinde bazı yazarlar kolektif şirketlere haklı sebebi düzenleyen TTK.m. 245’in haklı sebep, şirketin kuruluşuna yol açan fiili veya kişisel sebeplerin şirketin işletme konusunun elde edilmesini imkânsız kılacak veya güçleştirecek şekilde ortadan kalkmış olmasıdır. Özellikle;
a) Bir ortağın, şirketin yönetim işlerinde veya hesaplarının çıkarılmasında şirkete ihanet etmiş olması,
b) Bir ortağın kendisine düşen asli görevleri ve borçları yerine getirmemesi,
c) Bir ortağın kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullanması,
d) Bir ortağın, uğradığı sürekli bir hastalık veya diğer bir sebepten dolayı, üstüne aldığı şirketin islerini yapmak için serekli olan yeteneği ve ehliyetini kaybetmesi gibi hâller haklı sebeplerdendir.
Davacı ortağın sağlık sorunları ile birlikte, davalı şirketin mevcut durumu da, ortaklık ilişkisinin devamı yönünde engel teşkil etmektedir. Bunların da yeterince haklı sebep oluşturduğu sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile ;
Davacının T.T.K’nun 638. madde gereği ————sicil numarası ile kayıtlı ———— ortaklığından çıkmasına izin verilmesine,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 44,40 TL karar harcının 29,20 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 15,20 TL karar harcının davalı taraftan alınmasına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen 2.725,00 TL maktu avukatlık ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harcı, 4,30 TL vekaletname harcının ve davacı tarafça yapılan 167,65 TL tebligat gideri ile 1.800 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 2.030,353 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
b-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.29/05/2019