Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/962 E. 2020/331 K. 07.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/962 Esas
KARAR NO: 2020/331
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/08/2016
KARAR TARİHİ: 07/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesin özetle; müvekkilinin içecek sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalının müvekkilinden içecek satın alıp kendi işletmesinde nihai tüketicilere sattığını, ticari ilişki kapsamında davalıya teslim edilmiş mallar karşılığı davalı adına düzenlenmiş toplam ——— bedelli faturalardan kaynaklı müvekkilinin alacağının bulunduğunu, işbu alacağın tahsili amacıyla —— İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının yetki itirazı üzerine takibe ——– İcra Müdürlüğü’nün ———- Esas sayılı dosyası üzerinden devam edildiğini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itirazda bulunduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında bir dönem ticari ilişki bulunduğunu, ——–yılından —— yılının —– Ayına kadar davacı şirketten mal alındığını ve bedellerinin ödendiğini, bu tarihten itibaren müvekkilinin dava dışı ——firması ile çalıştığını, davacı tarafça müvekkiline teslim edildiği belirtilen malların teslim edilmediğini, bu malları teslim alan kişinin——– isimli bir şahıs olduğunu, bu kişinin müvekkili şirketin çalışanı ya da temsilcisi olmadığını, müvekkili ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını, müvekkilince bir takım okul kantinlerinin işletildiğini, mal teslimlerinin de bu adreslere yapıldığını, davacı tarafça takibe konu faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinde teslim yeri olarak ——–işyerinin göründüğünü, teslim yapılan yerin müvekkilinin işletmesi olmadığını, davacının husumetini ——–yöneltmesi gerektiğini savunarak, davanın———–ihbarını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava ve icra takibine konu olan —– adet faturanın davalı adına düzenlenerek davalıya gönderildiğini, davalı tarafından icra takibine kadar faturalara itiraz edilmediğini, fatura konusu malların davalının sözlü talimatı doğrultusunda belirtilen adreslere teslim edildiğini, daha önce aynı adrese teslim edilen faturaların davalı tarafça ödemesinin yapıldığını, davalının savunmasının geçerli bir nedene dayanmadığını belirterek; itirazın iptalini ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilmeyen farklı faturalara istinaden müvekkilinin kantinlerini işleten şirketlerden dava dışı ———– İcra Müdürlüğü’nün —————-esas numaralı dosyalarıyla başlatıldığını, icra takiplerine konu borçların —— tarafından ödendiğini, müvekkil tarafından teslim alınmayan ve müvekkil şirket tarafından yararlanılmayan malların ödemesinin müvekkil tarafından yapılmasının talep edilmesinin yersiz olduğunu, belirtilen faturaların müvekkil şirket ile davacının alım satım ilişkisinin alım satım ilişkisinin olmadığı dönemde kesildiğini, davanın —— ihbar olunmasını tüm itirazlarının kabulü ile davanın reddini talep etmiştir.
Davalı vekilinin talebi üzere dava, dava dışı ——ihbar olunmuş ancak ihbar olunan tarafından herhangi bir cevap ve beyan dilekçesi sunulmamıştır.
Dava, İİK md 67/1 uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,tanık ifadeleri, icra dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden —-İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası ile,—— asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %10,50 oranında avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı yanın yetki itirazı üzerine takibe —– İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası üzerinden devam edildiği, ödeme emrinin davalı borçluya ——- tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından ——- tarihinde takibe itiraz edildiği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —— tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan ——- alacağının bulunduğu, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarına göre davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı, takibe konu toplam ——- tutarlı —adet fatura haricindeki faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, iş bu fatura bedellerinin ödendiği, davacı defterinde davalı adına kayıtlı toplam ——- tutarlı ödemenin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, yapılan işbu ödemelerin kim tarafından yapıldığının tespit edilmesi gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyaya sunulan yeni kayıtların da incelenmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen——– tarihli raporda özetle; kök raporda tespit olunan ——-tutarlı ödemenin davalı tarafından yapılmadığı kanısına varıldığı, davacı yanın dava konusu malları davalı yana teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, dava konusu ——- dışındakilerin davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin itirazları üzerine yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ——- tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı yanın ticari defter ve kayıtlarına göre; davacının—–yılı açılış fişinde davalıdan — alacaklı olduğu, davalı yana toplamda ——- tutarında —— adet fatura düzenlendiği, davalı tarafça —— parça halinde —— ödeme yapıldığı, davacının davalıdan —— alacaklı olduğu, davalı yanın ticari defter ve kayıtlarına göre; davalının —- yılı açılış fişinde davacıya ——— borçlu olduğu, davacı tarafından davalı yana toplamda ——- tutarında — adet fatura düzenlendiği, davalı tarafından —- parça halinde —— ödeme yapıldığı, davalı yanın davacı yana herhangi bir borcunun veya alacağının bulunmadığı, taraflar arasındaki cari hesap farkının —– olduğu, davacı yan tarafından davalıya düzenlenen toplam ——- adet faturanın davalı defterlerinde bulunmadığı, davalı tarafından – parça halinde yapılan —— tutarlı ödemelerin davalı defterlerinde bulunmadığı, —— tarihli faturanın davalı tarafından ———- tutarında eksik kayıt edildiği, —— bedelli faturanın davalı tarafından mükerrer olarak kayıt edildiği, davalı tarafından yapılan ——– tutarlı cari hesap düzeltilmesi kaydının izaha muhtaç olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının davacı ile davalı arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, takibe konu fatura konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu ——– adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren — içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın —— içinde karşı tarafa varması şart değildir. —— süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. ——— süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ———–
Eldeki dava bakımından; davalı tarafça faturalara konu malların kendilerine teslim edilmediğinin ve yapılan ödemelerin kendileri tarafından yapılmadığının savunulduğu, fatura konusu malların davalıya teslim edildiği ve ödemelerin davalı tarafça yapıldığı hususlarının davacı tarafça ispatlanması gerektiği, ———– tarihli faturalara konu malların davalı tarafça teslim adresi olarak kabul edilen adreslerden olan ———— imzasına teslim edildiği, ancak davalı tarafça ——– isimli kişinin davalı çalışanı ya da yetkilisi olmadığının savunulduğu, söz konusu faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olmadığı, davacı tarafça dosyaya sunulan ve daha önce aynı şekilde mal teslimi yapılan fatura bedellerinin davalı tarafça ödendiğinin belirtildiği, ancak buna dayanak olarak sunulan faturaların da davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, diğer — adet faturaya konu malların ——— isimli işyerine teslim edildiği, davalı tarafça teslim yerinin kendilerine ait bir işletme olmadığının savunulduğu, bu faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olmadığı, davacı tarafça yapılan teslimatların davalı şirket talimatı doğrultusunda bildirilen adrese yapıldığı hususunun ispat olunamadığı, davacı defterlerinde olup davalı defterlerinde bulunmayan ödemelerin davalı tarafından yapıldığının davacı tarafça ispat edilemediği, davalı defterlerinde kayıtlı ————– tarihli fatura bedellerinin her iki taraf defterinde bulunan ödeme kaydı ile ödendiği, davacı tarafça dava dilekçesi ile birlikte yemin deliline de dayanılmadığı, davacı yanın ispat külfetini yerine getiremediği anlaşılmakla; dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ————gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin 490,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 436,07 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı vekili kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.307,96 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı ve Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ———– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
07/07/2020