Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/93 E. 2019/241 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/93 Esas
KARAR NO : 2019/241
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 25/01/2016
KARAR TARİHİ: 28/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya sigortalı ——— plaka sayılı araç ile– plaka sayılı aracın karıştığı 06/11/2010 tarihli kaza neticesinde müvekkilinin maluliyetinin oluştuğundan bahisle zararının davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiş, bila tarihli dilekçesi ile dava değerini arttırdığını bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ———- plaka sayılı araca ilişkin teminat limitinin ————TL olduğu, bağımsız aktüerden alınan rapora göre davacıya 02/08/2013 tarihinde 6.791,00 TL ödeme yapıldığı ve sorumluluğun yerine getirildiğini, davanın zamanaşımına uğradığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış ve davacının maluliyetine ilişkin ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen rapor ile meslekte kazanma gücünden %4 oranında azaldığı ve iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
Davaya konu kazadaki kusur oranı ile davacının maddi zarar miktarına ilişkin olarak düzenlenen 11/04/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; davalıya sigortalı araç sürücüsünün tali olarak %25 oranında, davacının yolcu olarak bulunduğu ———-plaka sayılı aracın sürücüsünün asli olarak % 75 oranında kusurlu olduğu, davacının maddi zararının davalı tarafça yapılan ödemenin mahsubundan sonra 19.222,93 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiş, 2019 yılı asgari ücrette meydana gelen artışın değerlendirilmesi için aktüer bilirkişiden alınan 07/02/2019 tarihli raporda davacının bakiye zararının 24.783,72 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazasından kaynaklanan maddi zararın tazmini olduğu, davalı tarafça davadan önce ödeme yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalının zamanaşımı itirazı bakımından kaza tarihi dikkate alındığında henüz ceza zamanaşımının dolmadığı, her ne kadar davalı tarafça ödeme yapılmış ise de davacı tarafından verilen herhangi bir ibraname bulunmadığından KTK’nın 111.maddesinde yer alan 2 yıllık hak düşürücü süresinin uygulanma ihtimalinin de bulunmadığı anlaşılmakla taraf delilleri toplanarak davanın esasına girilmiştir. Davacının alınan maluliyet raporunun ve kazadaki kusur ile davacının zararına ilişkin aktüer raporunun hüküm vermeye ve denetime elverişli olduğu, davacının, kazaya karışan dava dışı araçta yolcu olması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve davalının davacının doğan zararından sorumlu olduğu, bu hali ile davanın kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; 19.222,93 TL tazminatın 14/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 1.313,12 TL olduğundan peşin alınan 29,20 TL harcın ve 65,00 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik kalan 1.218,92 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 29,20 TL peşin harç, 65,00 TL ıslah harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ile 376,40 TL tebligat ve posta gideri ile 564,50 TL ATK rapor ücretinden ibaret toplam 2.535,10 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 28/02/2019