Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/899 E. 2021/979 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/899 Esas
KARAR NO : 2021/979

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2016
KARAR TARİHİ : 28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında —– düzenlenerek, davalı tarafından davacıya —— taşınmazın satışı hususunda yetki tanındığını, sözleşmenin 25/08/2015 günü imza edildiğini, 120 gün süreli olduğunu, sözleşmenin 6.1. maddesinde anlaşmanın süresinin sona ereceği tarihten 15 gün önce müşteri (davalı) tarafından yazılı olarak bildirilmediği takdirde sözleşmenin 120 gün daha uzayacağının kararlaştırıldığını, somut olayda 25/08/2015 günü imzalanan sözleşme 23/12/2015 günü sona erecekken, 15 gün içinde davalı tarafından herhangi bir yazılı bildirim yapılmadığından —- belgesine konu taşınmaz ile ilgili olarak kendisine gelen tüm başvuruları —- bu kişi ve kuruluşlar ile— onayı olmadan satış ve/veya satış vaadi işlemi yapmamayı peşinen beyan, kabul ve taahhüt eder” denildiğini, müvekkilinin söz konusu taşınmazı satmak için elinden gelen tüm çaba ve özeni gösterdiğini, sözleşmeye uygun davrandığını, ancak sözleşme henüz sona ermeden, davalının sözleşmeye aykırı davranmak sureti ile müvekkilini aradan çıkararak taşınmazı kendisinin sattığını, — satın alan kişinin de —- ilanı üzerine müvekkilinin telefonla arayarak bilgi aldığını, bu şekilde — satıldığından bilgisi olduğunu ve fakat anlaşıldığı kadarıyla daha sonra satıcıyla işbirliği yapıp müvekkili aradan çıkarma gayretine —- davranışlar sergilediğini, taraflar sözleşmenin 5. maddesinde söz konusu gayrimenkulün sözleşme süresi içerisinde satışı halinde davalı tarafından davacıya satış bedeli üzerinden %2,5 + KDV tutarı kadar hizmet bedeli ödeyeceğini kararlaştıdıklarını, davacı satış gerçekleşebilseydi eğer % 2.5+ KDV tutarı kadar hizmet bedelini de alıcıdan tahsil edebileceğini, bu nedenle doğan zararın da davalı tarafından karşılanması gerektiğini, ayrıca sözleşmenin 6.2 maddesinde süresinde önce haklı ve mücbir sebep olmaksızın tek taraflı olarak sözleşmenin feshedilemeyeceğinin kararlaştırıldığını, aksi takdirde fesih halinde %6 oranında cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının sözleşmeyi satışı müvekkilinden habersiz yapmak suretiyle fiilen fesh ettiği ve fesih için haklı bir nedeni bulunmadığı için cezai şart ödemesinin gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6.000,00-TL’nin satış tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, “alacaklarının ödenmesinin imkansız kalmaması bakımından davalılar adına kayıtlı gayrimenkullerin tespiti ile dava sonuçlanıncaya dek ihtiyati haciz mahiyetinde tedbir konulmasına” yargılama giderleri ile karşı taraf vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK’nın 114 d ve h maddesi gereğince davacının dava ehliyeti ve davadaki hukuku yararı, dava dilekçesi ve dayanılan belge açısından izaha muhtaç olduğunu, davaya bu yönden itiraz ettiklerini, yine HMK.119/g-maddesi yönünden de dava dilekçesinde gösterilmemiş olduğundan davaya dayanılan hukuki sebebler açısından da itirazda bulunduklarını, dava dilekçesinde davalılar —– gösterildiğini, dayanılan dava mesnedi belge açısından ve dava konusu olarak belirtilen taşınmaz malikliği yönünden sözleşme tarafı olan ve olabilecek kişinin belirtilmesinin yapılmadığını, dava dilekçesinin (2)nolu bendinde yazılı olan hususun gerçek dışı olduğunu, belgedeki bu süre maddesi açık —-tarafı zararlandırıcı ve mağdur edici bir mahiyet taşımak üzere matbu olarak tanzim olunduğunu, M.K.2-3.md.lerince bu tür davranışların yasaca kabul edilmediğini, bunun yanı sıra B.K.27 ve 28.nci maddeleri de yine bu sözleşmenin korunmasına engel olduğunu, dava mesnedi yapılan sözleşmedeki belge süresi de dikkat çekici bir kötü niyet göstergesi olduğunu, sözleşme süresi —– sonra da başkaları ile herhangi bir satış işlemine girilmemesi için konulan —- olduğunu, böyle bir sözleşmenin tümünün baştan sona doğruluk ve dürüstlükle bağdaşır bir yönü olmayan bir hukuki tuzak olduğunu, dava açılmasına sebeb teşkil ettirilen süre bitmesinden 15 gün öncesi yazılı bildirim yapılmadığı hususunun da gerçek dışı olduğunu, dilekçelerinde ekledikleri ve davacı —– gönderilen —- sona erdiği ve sözleşmenin yenilenmeyeceğinin yazılı olarak bildirildiğini, dava dilekçesinde —- satıcının ödemesi gereken hizmet bedeli zararı, 1000 TL’si alıcının ödeyeceği hizmet bedeli karşılığı zararı ve 1000 TL’si da cezai şart için olmak üzere toplam 6000 TL olarak yapılan alacak talebinin de hukuki bir dayanağının olmadığını, fiili ve ne de hukuki bir yasal mesnedi olmadığını, talep olunan ticari faize de itiraz ettiklerini, davanın taraflarının henüz belirlenmediğini, bu nedenle ticari faiz talebinin yersiz olduğunu, tedbir talebinin de kabulünün mümkün olmadığını, alacak talebi kesin bir durum olmamışken yargılamaya muhtaç talep için ihtiyati tedbir talebinde bulunulamayacağını, beyan ederek, haksız ve usulsüz olarak yapılan talebin ve davanın tümden reddine, masrafı ve avukatlık ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, — satıcının ödemesi gereken hizmet bedeli, 1.000,00 TL alıcının ödemesi gereken hizmet bedeli, 1.000,00 TL cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı ile davalılardan— bu sözleşme altındaki imzaları inkar etmemektedir. Bu durumda, yasa gereği aranan gayrimenkul tellallık sözleşmesinin yazılı olması şartı yerine getirilmiştir. — sözleşmesinde 1 adet taşınmazın satışı için davacının tayin edildiği, sözlemenin 5. maddesinde—- bedeli üzerinden % 2.5 + KDV hizmet bedelinin ödeneceği, sözleşmenin 6.1. maddesinde sözleşme süresinin 120 gün olacağı, anlaşma süresinin sona ermesinden 15 gün önce müşteri tarafından yazılı olarak talep edilmediği taksirde yetki belgesinin 120 gün ek süre ve aynı şartlar ile yenileneceği, müşterinin yetki belgesinin süresi içinde haklı ve mücbir sebep olmaksızın tek taraflı olarak fesih edilemeyeceği, müşteri haklı ve mücbir sebep olmaksızın tek taraflı olarak fesih ettiği takdirde —— madde de belirtilen taşınmazın en yüksek satış bedeli üzerinden % 6 + KDV tutarında nakdi tazminatın ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 6.2.maddesinde sözleşmenin bitim süresinden 15 gün öncesine kadar yazılı bildirimde bulunulmadığı takdirde sözleşmenin aynı şart ve sürede uzayacağı, 3. maddede en yüksek satış bedeli olarak 4.700.000 TL kararlaştırılmıştır.
—- satıldığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyası, tarafların delilleri, yapılan sözleşmeler, dosya içeriğinde bulunan—– değerlendirildiğinde, davacı ile davalı —–arasında —- imzalandığı, sözleşmede her ne kadar ….– ismi yazılı ise de …’— sözleşmeyi şirket yetkilisi olarak imzaladığı, kendi adına imzalamadığı anlaşılmakla bu davalı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Diğer davalı— davacı arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu ve tarafları bağladığı, davacı şirketin aracılık hizmeti verdiği, taraflar arasındaki sözleşme süresinin 120 gün olduğu, sözleşmenin sona ermesinden 15 gün önce yazılı olarak talep edilmemesi halinde sözleşmenin 120 gün daha uzayacağının belirtildiği görülmüştür. Davalılar vekili 02.12.2015 tarihli mail ile sözleşmenin uzatılmayacağının bildirildiğini savunmuş ise de davacı tarafın maili kabul etmediği, TTK’ nun 18/3. maddesine göre, tacirler arası —– marifetiyle, taahhütlü mektupla, —– kayıtlı—- gerektiği, 02.12.2015 tarihli mailin davacıya iletilip iletilmediğinin mahkememizce denetlenemediği görülmekle davalının savunmasına itibar edilmemiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 25.08.2015 tarihinde imzalandığı, sözleşme süresinin 120 gün olduğu, 120 günlük süre içerisinde sözleşmenin davalı şirket tarafından sonlandırılmadığı dolayısıyla sözleşmenin 120 gün daha uzadığı, sözleşme konusu taşınmazın sözleşme süresi içinde 29.12.2015 tarihinde satıldığı dosya kapsamı itibari ile sabittir. Davacı vekili fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere 4.000,00 TL satıcının ödemesi gereken hizmet bedeli, 1.000,00 TL alıcının ödemesi gereken hizmet bedeli, 1.000,00 TL cezai şart alacağının tahsilini talep etmiş ise de sözleşmede müşteri haklı ve mücbir sebep olmaksızın tek taraflı olarak fesih ettiği takdirde davacıya 3. maddede belirtilen taşınmazın en yüksek satış bedeli üzerinden % 6 + KDV tutarında nakdi tazminatın ödeneceğinin kararlaştırıldığı, taşınmazın en yüksek bedeli olarak 4.700.000 TL olarak kararlaştırıldığı, sözleşmede kullanılan ifadelerden cezai şartın ifaya ekli cezai şart niteliğinde olmadığı dolayısıyla davacının sadece cezai şart talebinde bulunabileceği, satıcının ve alıcının ödemesi gereken hizmet bedelini talep edemeyeceği, davalı şirketin davadan önce temerrüde düşürülmediği dolayısıyla dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği değerlendirilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Davalı—- aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 1.000,00 TL cezai şart alacağının 05/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 68,31 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 102,47 TL harçtan mahsubu ile kalan 34,16 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4—-tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
5-Davanın pasif husumet nedeniyle reddedilen davalı … yararına belirlenen 4.080,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı— ödenmesine,
6-Davanın reddedilen bölümü üzerinden avukatlık ücret tarifesinin 10/2 madde hükmü dikkate alınarak belirlenen avukatlık ücreti davacı yararına belirlenen—- ücretinin davacıdan alınarak, davalı —ödenmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
7-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 135,97 TL’nin davalı—- alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından sarf edilen 144,10 TL posta ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 24,02 TL’nin davalı —- alınarak davacıya verilmesine, kalan 120,08 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı —-sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 500,00 TL’nin davacıdan alınarak daval— davalı — üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı … tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.