Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/876 E. 2018/734 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/876 Esas
KARAR NO : 2018/734
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2016
KARAR TARİHİ : 28/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, davalı ….’ın ….. Sağlık Hizmetleri Merkezi İthalat ve İhracat LTD. ŞTİ. ……’nden hisse devri yapacağı sözüne istinaden 28.05.2013 tarihinde 100.000,00 TL yi davalı …..’a gönderdiğini ancak, davalının müvekkilinin taahhüdünü, yerine getirmemesi üzerine, ….. Noterliği’nin ….tarih … yevmiye no.lu Limited şirket hisse devri sözleşmesi ile mezkur şirketin hissedarlarından …..’den 10.000 TL, lik ….. 10.000 TL lik olmak üzere toplam 20.000 TL’lik hisseyi devraldığını, davalının 100.000,00 TL lik hisseyi müvekkiline devretmediği gibi aldığı bedeli de iade etmediğini, bu nedenle de davalının sebepsiz zenginleşir iken müvekkilinin fakirleştiğininden bahisle müvekkili aleyhine sebepsiz zenginleştiği tutarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının iddialarının yerinde olmadığı bu durumun ticaret sicil kayıtlarından da anlaşılacağını, davacı ile müvekkili arasında herhangi bir hisse devir sözleşmesi yapılmadığını, dosyada bulunan hisse devir sözleşmeleri…. ile…… arasında gerçekleştiğini ve bu hisse devir bedelleri olan 20.000 TL müvekkili tarafından ödendiğini, davalıya 100.000 TL tutarında para gönderildiğini bunun karşılığında da pay devir işleminin gerçekleştirilmediğini, davalı vekilinin şirketin değerinin 400.000 TL sinden fazla olabileceğine ilişkin herhangi bir belge bulunmadığını, davalının şirketin değerinin 1.600.000 TL olduğu yönündeki iddialarının yersiz olduğunu, zira dava dışı ….. ve …. dan alınan hisse senetlerini …. Noterliği’nin …. tarihli ….. yevmiye no.lu hisse devir sözleşmesi ile yine 20.000 TL bedel ile davalının eşi ……. 15 ay sonra devrettiğini ve bu durumda davalının şirket hisse değerlerinin yüksek olduğu iddialarının gerçek dışı olduğunu, karşı dava açısından da iddialarının yerinde olmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce alınan 06.09.2017 tarihli bilirkişi raporu ile; Davacı tarafından davalının hesabına internet bankacılığı ile 27.05.2013 tarihinde 100.003,00 TL tutarında yapılan ödemenin …….İ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ’ne ait hisse devrine ilişkin olduğu, davacı ile davalı arasında bu tarihten önce ya da sonra kanuna uygun herhangi bir hisse devir sözleşmesinin yapılmadığı, taraflar arasında bir devir vaadinin bulunduğunun kabulü gerekir ise de bu vaadinde kanuna uygun şekilde yapılmadığından taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığının kabulü gerektiği, davacı ……… HİZMETLERİ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ.nin ilk kez 28.06.2013 (davalıya yapılan ödeme tarihinden yaklaşık bir ay sonra) tarihinde ortağı olduğu, davacının bu ortaklık hakkını dava dışı …… ve …. ile ….. Noterliği’nde yaptığı hisse devir sözleşmesiyle elde ettiği ve davacı tarafından işbu davanın konusu alacaktan bağımsız olarak hisse bedellerinin ödendiği, davacının 800 pay karşılığı 20.000 TL tutarındaki şirket ortaklığının 28.06.2013 tarihleri ile 23.09.2014 tarihinde yapılan ortaklar genel kuruluna kadar (yaklaşık 15 ay) devam ettiği, davacının 23.09.2014 tarihinde…… Noterliği’nde…. yev. nolu devir sözleşmesi ile sahip olduğu 800 paya karşılık 20.000 TL tutarındaki hissellerini davalının eşi ……’a devretmiş olduğu, bu devre ilişkin hisse senetlerinin bedellerinin ödenmesi konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacı ile davalı arasında dava dışı diğer ortaklardan farklı olarak devir öncesi ve sonrası herhangi bir bağ bulunmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı, davacı …… SAĞLIK HİZMETLERİ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. ile kurduğu ortaklık ilişkisinin 28.06.2013-23.09.2014 tarihleri arasında olduğu, bu tarihler arasında ya da öncesinde ve sonrasında davacı ile davalı arasında uyuşmazlık konusu paraya ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dosyada bulunmadığı, davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği davalının eşine hisselerini devir etmesinin hayatının olağan akışına aykırı olduğunun kabulü gerekir ise de davalının bu parayı hangi hukuki sebeplere dayanarak elinde bulundurduğu da dosyadaki bilgilerden anlaşılamadığından davalı lehine meşru bir hukuki temele dayanmayan bir malvarlığı aktarımının olduğunun kabulü gerektiği, taraflar arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulmadığından davalı lehine meşru bir hukuki temele dayanmayan bir edimin davacı tarafından ifa edildiği ve bu ifanın tasfiyesinin de sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre yapılmasının uygun olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; talebin sebepsiz zenginleşme nedeniyle doğan alacağın tahsili olduğu, davacı tarafça davalının hesabına hisse devri karşılığında 100.000,00 TL gönderildiğini, hisse devrinin gerçekleşmemesi nedeniyle davalının sebepsiz zenginleştiği tutarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, bilirkişi raporuna göre; davalının hesabına internet bankacılığı ile 27.05.2013 tarihinde 100.003,00 TL tutarında yapılan ödemenin …….İ SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ’ne ait hisse devrine ilişkin olduğu, davacı ile davalı arasında bu tarihten önce ya da sonra kanuna uygun herhangi bir hisse devir sözleşmesinin yapılmadığı, taraflar arasında bir devir vaadinin bulunduğunun kabulü gerekir ise de bu vaadinde kanuna uygun şekilde yapılmadığından taraflar arasında bir sözleşme ilişkisinin bulunmadığının kabulü gerekmiştir. Taraflar arasında geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulmadığından davalı lehine meşru bir hukuki temele dayanmayan bir edimin davacı tarafından ifa edildiği ve bu ifanın tasfiyesinin de sebepsiz zenginleşme hükümlerine yapılması gerekmekte olup, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davanın kabulü ile
100.000,00TL ‘nin 27.05.2013 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2)Alınması gerekli 6.831,00 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25 TL’ nin davalıdan tahsiline,
3)Davacı tarafından yapılan 28,00 TL posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 1.736,75 TL harç gideri olmak üzere toplam 2.764,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5)Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 10.750,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6)Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.25.07.2018