Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/848 E. 2020/71 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/848 Esas
KARAR NO: 2020/71
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/07/2016
BİRLEŞEN —— ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ – ESAS—— KARAR SAYILI DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan
DAVA TARİHİ : 08/08/2016
KARAR TARİHİ: 28/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz ——— esas, ———— karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ————–bakım işlerini yaptığını, hava alanındaki kesintisiz güç kaynaklarının ———- bakımları için ————— tarihinde — yıllık sözleşme yaptığını, bu anlaşmanın şartlarına göre müvekkilinin ——— ——— kesintisiz güç kaynaklarının teknik şartnamede yazılı olduğu gibi yılda iki kez altı aylık periyotlar halinde bakımını yapacağı ve bu güç kaynaklarının ——–Seviye arıza onarımlarını yapacağını, arızalara ilk müdahale ve 1. seviye arıza onarımlarının davalı tarafından yapılacağını, kesintisiz güç kaynaklarının yılda -kez bakımı karşılığında davalı tarafından müvekkiline —eşit taksitte aylık ————– ödeneceğini, müvekkili tarafından yıllık bakım karşılığında davalı tarafa ——- tutara karşılık gelen — tutarlı — adet bakım faturasının ve arızalarda kullanılan parçaların satış faturasını keserek davalı firmaya gönderdiğini, bu işlerin yapıldığına ilişkin olarak ————–yetkili personelinin onayını içeren servis formlarının ellerinde olduğunu, kesilen bakım faturaları ile parça faturalarının davalıya teslim edildiğini, takip konusu — adet fatura tutarı olan ————– davalı tarafından ödenmediğini, söz konusu faturaların davalıya teslimine ilişkin ————ekte olduğunu, davalının kendi mali müşavirinin hazırlamış olduğu ve taraflarına gönderilmiş olan rapor ekindeki ödemelere ve faturalara ilişkin olan 2 adet tablo incelendiğinde hesaplar arasında mutabakat olduğunun anlaşılacağını, davalı mali müşavirinin hazırlamış olduğu tabloda ——- tarihli fatura işlenirken genel toplam sütununa sehven KDV miktarının yazıldığını, bu nedenle toplama yanlış yazıldığı için alacak miktarının düşük çıktığını, bu hata düzeltildiğinde alacaklı oldukları miktarın her iki tarafın hesaplarında aynı olduğunu, dolayısıyla hesap bakiyesinde mutabık olunduğunun ortaya çıktığını, davalının yasal süresi içinde fatura bedellerine itiraz etmediğini ve kendisine teslim edilmiş tüm faturaları defterlerine işlediğini, ——- tarihinde başlattıkları icra takibinde ödeme emrini alan davalının daha sonra ———- tarihinde iade faturası keserek noter kanalı ile müvekkiline gönderdiğini, müvekkilinin haksız ve dayanaksız iade faturasına itiraz ederek yine noter kanalı ile davalıya iade ettiğini, davalının bahse konu ihtarında —– ayında arıza hizmeti verilmediğinin iddia edilerek —— tarihli faturaya karşılık iade faturası kesildiğinin beyan edildiğini, halbuki bu ——-tarihli faturanın anlaşmaya uygun olarak kesintisiz güç kaynakları bakım bedellerinin — eşit takside bölünmüş olması sonucu bu bakım bedellerinin sonuncusu olduğunu, yani o ay içinde verilmiş olan hizmetlerin karşılığı kesilen fatura olmadığını, ihtarnamedeki iddiaların tümünün gerçek dışı olduğunu, açıklanan nedenlerle, vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili ———— tarihli cevaba cevap dilekçesinde; Havaalanında çalışılan süre boyunca müvekkili ile ilgili herhangi bir şikayetin olmadığını, buna ilişkin herhangi bir şikayet tutanağı tutulmadığını, kaldı ki herhangi bir şikayet tutanağının ——- ile ilgili olamayacağını, havaalanı işletmesinin direk muhatabının davalı ——–olduğunu, zira anzalara ilk müdahalenin ——– alt olduğunu, Cevap dilekçesinde belirtilen ——————– tarihli çağrılara müdahale edilmediği iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu arıza kayıtlarının ve —–tarafından ne de —- tarafından ———– firmasına bildirilmediğini, dikkat edilecek olursa arızalara müdahale edilmediği iddia edilen tarihlerin tümünün kesilmiş olan yıllık bakım bedeli faturalarının sonuncusu olan ———- tarihli faturadan sonraki tarihler olduğunu, müvekkilinin bu arızalardan sorumlu olmadığını, Davalı tarafından yapılan itirazların tümünün ——-tarihli son faturaya ilişkin olduğunu, müvekkiline gönderilmiş iade faturasının da bu ———— tarihli faturaya ilişkin olmasına rağmen, icra takibinde alacağın tümüne itiraz edildiğini, bununda davalının icra takibine itirazında haksız olduğunu ortaya koyduğunu, açıklanan nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız ve usulsüz olarak yapmadığı işle ilgili fatura kestiğini, Davacı şirketin davalı şirket ile akdedilmiş sözleşmeye istinaden kesintisiz güç kaynaklarına——–hizmet vermekle yükümlü olduğunu, ancak firma tarafından hizmet verilmediği halde taraflarına fatura kesildiğinin bakım yeri olan ———– kayıtlarının incelenmesinden anlaşıldığını, Mart ayındaki —tarafından açılıp taraflarına bildirilen—- arıza kayıtları firmaya bildirildiği halde çağrılara uymayıp müşterilerini ve kendilerini zor durumda bırakacak şekilde arızalara müdahale etmediğini, Davacı iddialarının mesnetsiz olduğunu, — emirlerine öncelikle müvekkilinin müdahale ettiğini, davacı ———- elemanlarının sadece sözleşmedeki yükümlülükleri doğrultusunda hizmet almak gerekirken bile hizmet alınamadığını, Davacı firma ile yapılan çeşitli görüşmelerde muhasebe kayıtlarının incelenmesi gerektiği, haksız fatura kesildiğinin bildirildiği halde ısrarla fatura kesildiğini, Davacı tarafından kesilerek taraflarına gönderilen ———— tarihli —– no.lu faturada belirtilen hizmeti yerine getiremediklerinin ———kayıtlarından anlaşıldığını, Bu nedenle davacı firmaya iade faturası kesilerek —— Noterliğinin ——- tarihli ——-no.lu ihtarnamesi ekinde davacı firmaya gönderildiğini belirterek davanın Reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen —————-Asliye Ticaret Mahkemesi —-esas, ————karar sayılı dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile akdedilmiş olan sözleşmeye istinaden davalı kesintisiz güç kaynaklarına ———– hizmet vermekle yükümlü olduğunu, ancak firma tarafından hizmet verilmediği halde tarafına fatura kesildiğini, kesintisiz güç kaynaklarının bakım yeri olan ——————-kayıtlarının incelenmesinden anlaşıldığını, Mart ayında ———-tarafından açılıp tarafına bildirilen ve takip numaraları olan ———- arıza kayıtları firmaya bildirildiği halde çağrılara uymayıp sözleşmeye aykırı davranarak, firmanın ve müşterinin zor durumda bırakacak şekilde kasıtlı olarak arızalara müdahale etmediğini, davalı firma tarafından kesilerek tarafına gönderilen ——— tarih ve ——–numaralı faturada belirtilen hizmeti yerine getirmedikleri de—————– kayıtlarından ve tarafına yönlendirilen şikayetlerde anlaşıldığını, bu nedenle davalı firmaya iade faturası kesilerek ——- Noterliğinin—— tarih ve ———–yevmiye numaralı ihtarnamei ekinde gönderilmiş olduğunu, davanın kabul edilerek ——– tutarındaki fatura bedeli ile işlemiş ——– tutarındaki faiz alacağının dava tarihinden işleyecek en yüksek ticari faizle birlikte hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket —————– kesintisiz güç kaynaklarının ——— için davalı şirket ile teknik şartname ve sorumluluk paylaşım tablosundaki şartlarla – yıllık anlaşma yaptığını, dava konusu olan —— tarihli faturanın da dahil olduğu ———– alacağı için davacı şirket aleyhinde başlattığı icra takibine yapılan haksız itiraz sonucunda takibin durması nedeniyle açtığı itirazın iptali davası ———-Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- esas sayılı dosyası ile devam ettiğini, itirazın iptali davasının açılmasından sonraki bir tarihte davacı tarafından bu alacak davasının açıldığını, ——— Asliye Ticaret Mahkemesinin ———-esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl davanın, fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu; birleşen davanın, fatura alacağının tahsiline yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ————— İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- İcra Müdürlüğü’nün ——– Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — adet fatura alacağı toplam ————— alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %10,50 oranında avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya ———– tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından aynı tarihte borca itiraz dilekçesi sunulduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ———– tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, her iki taraf defterinde icra takibi konusu—adet faturanın kayıtlı olduğu, davacı kayıtlarına göre davacının ——– alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre davacının ————- alacaklı olduğu, aradaki farkın davalı tarafından düzenlenen ve birleşen davanın konusu olan ——— bedelli iade faturasından kaynaklandığı, davacı tarafından teknik sözleşmeye uygun olarak periyodik bakım ve arıza tespit/onarım desteğinin verildiği, asıl davada davacının ————- alacağının bulunduğu, birleşen dava yönünden ise kesilen iade faturasının yerinde olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; asıl davada davacı tarafça, fatura alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça davanın reddinin savunulduğu; birleşen davada davacı tarafça, düzenlenen iade faturasından kaynaklanan alacağın tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Asıl dava yönünden; davacı tarafça; takip konusu ——- adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında süresi geçtikten sonra itiraz ve iade etmiş olması) halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir. ————–
Somut olay bakımından ise; davalı tarafça davacı tarafça düzenlenen 3 adet faturanın ticari defterlerine kayıt edildiği, bu faturalara ilişkin olarak herhangi bir ödemede bulunulmadığı, davalı tarafça dava konusu faturaya itiraz edildiğine ilişkin olarak herhangi bir delilin dosyaya ibraz edilmediği, bu hali ile davalı tarafça faturaya süresinde itiraz edildiğinin kanıtlanamadığı, anılan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere; davalının dava konusu faturayı ticari defterlerine kayıt etmesinin fatura konusu hizmetin verildiğine karine teşkil ettiği, bu hali ile taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu, davacının fatura konusu hizmeti davalı tarafa verdiğinin kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından ——————taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %10,50 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Birleşen dava yönünden; alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporu ile tespit olunduğu üzere, davalı tarafça sözleşme uyarınca yıllık periyodik bakımların yapıldığı, yapılan arıza bildirimlere karşılık arıza tespit/onarım desteğinin verildiği, davalı yanın sözleşmesel yükümlülüklerini dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre yerine getirmiş olduğu, alınan bilirkişi raporuna davacı tarafça da itirazda bulunulmadığı, bu hali davacı yanca düzenlenen iade faturasının yerinde olmadığı kanaatine varılarak birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere bu gerekçe ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A.ASIL DAVADA
1.Asıl davanın KABULÜ ile;
Sabit olan———– asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %10,50 oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere, borçlu davalının ———-İcra Müdürlüğü’nün ————- esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 969,71.-TL’den dava açılırken peşin olarak yatırılan 242,43.- TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 727,28.-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça bu dosyada yatırılan 242,43.-TL peşin harç ve 29,20.-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 271,63.-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 850,00 TL bilirkişi ücreti, 171,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.021,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00.-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B.BİRLEŞEN ——–ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ————- KARAR SAYILI DOSYASI
1.Birleşen davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 398,82.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 344,42.-TL karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 3.400,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ————– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
28/01/2020