Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/837 E. 2022/679 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/837 Esas
KARAR NO : 2022/679

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2016
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve———-yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVA :
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin aşağ—— sahibi ve işletmecisi olduğunu, müvekkili işletmenin —– tamamının yapımı konusunda davalı ile sözleşme yaptığını, ilgili firmaya elden ve çek olarak yaklaşık 850.000 TL ödemede bulunduğunu, müvekkilinin iş yerindeki malzeme kalitesinde sorunlar çıkınca kendi çabasıyla araştırma yaptığını ve ilgili malzemelerin kalitesinin düşük ve ayıplı olduğunu, kapatılan diğer işletmelerden çıkma malzemelerin kendi iş yerine döşendiğini, aynı zamanda sözleşme kapsamında belirlenen sayıda malzemenin bulunmadığını tespit ettiğini, müvekkilinin sözleşmeye istinaden davalıya çeşitli vadelerde çekleri teslim ettiğini, bu çeklerin karşılığının da bulunamadığını, faturasız olarak teslim edildiğini, ancak yapılan işlerin eksik ve ayıplı olduğunu, bu nedenle çeklerin ne fatura karşılığı ne de hizmet karşılığının bulunmadığını, müvekkilinin ——— sayılı dosyası ile yapılan eksik ve ayıplı işlerin tespitini talep ettiğini, ancak bu dosyada henüz bir bilirkişi raporu hazırlanmadığını, tahminlerince zararlarının çok büyük olduğunu, bu nedenle kesin zararları belli olmadığından şimdilik vermiş oldukları çeklerden,—– vade tarihli ve —- bedelli çek yönünden menfi tespit ve tedbiren ödemeden men kararı verilmesini, çek yönünden davalıya borçlu olmadıklarının tespitini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVA :
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ayıp iddialarının gerek taraflar arasındaki geçerli sözleşme hükümleri ve gerekse BK hükümleri kapsamında hukuken dinlenilme olanağı bulunmadığını, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, işletmenin açılmasının yatırım işlerinin kesin kabulü mahiyetinde olacağını ifade eden sözleşmenin 8.1 maddesi karşısında davacının bu aşamadaki ayıp iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin —– yapmakta olduğunu,—– sınıfında tescilli hak sahibi durumunda olduğunu, müvekkili ile davacı arasında akdedilen —- sözleşmesi ile anılan markaların davacıya kullandırımı, davacıya ait iş yerinin——– getirilmesinin taraflarca kabul edildiğini, sözleşmedeki tüm yükümlülüklerin müvekkilince yerine getirildiğini ve iş yerinin sözlemede belirlenen şartlar kapsamında gerekli —– yapılarak davacıya teslim edildiğini, iş yeri tesliminin davacı tarafından itirazsız kabul edildiğini ve iş yerinin açıldığını, kullanmaya başlandığını, davacı tarafça dava dilekçesinde müvekkili ile aralarındaki ilişkinin —– ilişkisi dışında yansıtılmaya çalışılmış ise de davcının bahsettiği ve müvekkili şirketçe yatırım bedeli karşılığında gerçekleştirilen —– sözleşmenin 2.maddesinde tanımı bulunan ”—-‘ olduğunu, davacı tarafça herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığını, müvekkilinin karşı taraftan sözleme kapsamında alacaklı olduğunu, davacı tarafın bu haksız dava ve talepleri ile müvekkilinin alacağını ödememeyi amaçlandığını ve kötü niyetli hareket ettiğini, davacı tarafla ciro prim bedeli hariç sözleşme yani yatırım bedeli olarak —– ödeme yapılması hususunda anlaşıldığını, bu bedelin 300.000,00 TL kısmı karşılığında davacı tarafça ekte sunulan çeklerin müvekkiline teslim edildiğini ve müvekkilince bahse konu çeklerin 3.kişilere cirolandığını, geriye kalan 1.050.000,00 TL bedelin bir kısmının elden müvekkiline ödendiğini, bakiye 600.000,00 TL bedel için taraflarca ek protokol düzenlendiğini ve bu bedelin ——- çekler ile müvekkiline ödeneceğinin kararlaştırılmış ise de protokole konu çeklerin müvekkiline teslim edilmediğini bu bedelin elden ödeneceğinin davacı tarafça müvekkiline söylendiği halde müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, yapılacak işlerin ve ödeme ile iş bedellerini gösteren her iki tarafça imzalı liste de ekte sunulduğunu burada yatırım bedeli ve ödemelerin açıkça görüldüğünü, müvekkilinin davacı tarafından taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında faiz ve masraflar hariç—- bakiye yatırım bedeli ve ayrıca —prim bedeli alacağı bulunduğunu, bu bakiye yatırım bedelinin tahsili için —– sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ciro prim bedelini sözleşme kapsamında ödemeyen davacının bu bedeli ödemesi aksi halde sözlemenin feshedilebileceği veya cezai şart hükümlerinin işletileceği hususlarını—-ihtarı ile karşı tarafa ihtar edildiğini, ancak davacı tarafça müvekkiline herhangi bir ödemede bulunulmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı şirketin sahibi ve temsilcisi ve işletmecisi olduğnu, müvekil işletmenin —- firmaya elden ve çek olarak yaklaşık 850.000 TL ödemede bulunduğunu, müvekkil işyerindeki malzeme kalitesinde sorunlar çıkınca kendi çabasıyla araştırma yaptığını, malzemelerin kalitesinin düşük ve ayıplı oludğunu, aynı zamanda sözleşme kapsamında belirtilen sayıda malzemenin bulunmadığını tesbi ettiğini, müvekkil sözleşmeye istinaden davalıya çeşitli vadelerde çekler teslim ettiğini, bu çeklerin karşılığı da bulunmadığını, davaya konu çekler yönündne teminatlı veya teminasız olarak ödemeden men yasağı konulmasını ve muhattap bankaya bildirilmesine yine icrasının ihtiyati tedbir kararı verilerek durdurulmasını —-dava dosyasıyla bu dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA :
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ve davacı arasında akdedilen —— sözleşmesi ile anılan markaların davacıya kullandırımı, davacıya ait işyerinin ————haline getirilmesi taraflarca kabul edildiği, tüm detaylar akdedilen sözleşmede belirlenmiş olup sözleşme ile belirlenen tüm yükümlükler müvekkilce yerine getirildiği ve işyeri sözleşmede belirlenen şartlar kapsamında gerekli —ve——yapılarak davacıya teslim edildiği, işyeri teslimi davacı tarafından itirazsız kabul edildiği ve işyeri açılarak kullanılmaya başlandığı, müvekkilinin karşı yandan sözleşme kapsamında alacaklı olup davacı yan iş bu haksız dava ve talepler ile müvekkilinin alacağını ödememeyı amaçlamakta ve kötü niyetli hareket etmekte olduğunu, davacı yanla — bedeli hariç sözleşme yani yatırım bedeli olarak bakiye kalan 600.000,00 TL ödeneceği hususunda taraflar anlaşmış ise de, müvekkilinin davacı yandan taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında faiz ve masraflar hariç 600.000,00 (altıyüzbin) TL bakiye yatırım bedeli ve ayrıca —- tutarın ciro prim bedeli alacağı bulunduğu, iş bu bakiye yatırım bedelinin tahsili için —–takip dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığı, yine ciro prim bedelini sözleşme kapsamında ödemeyen davacı yanın iş bu bedeli ödemesi aksi halde sözleşmenin feshedilebileceği ve/veya cezai şart hükümlerinin işletileceği hususları —-tarihli ihtar ile karşı yana ihtar olunduğu ancak karşı yanca müvekkile her hangi bir ödemede bulunulmadığı, müvekkilince alacağın tahsili amacıyla yasal yollara başvurulunca karşı yan bu alacakları ödememe amaçlı iş bu dava açıldığı, davacı müvekkilinin alacağını tahsilini asılsız iddialarla engelleme gayesiyle kötüniyetli hareket ettiği, kötüniyet hiç bir hukuk düzeninde koruma görmediği bu nedenle iş bu davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava takibe konu edilen çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, birleşen dosya, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davacı tarafından mahkememiz dosyası ile birleştirme talepli olarak——– ile açılan dava —– Numarasıyla mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
Taraf defterlerinin incelenmesi ve iddia edilen ayıplı ve eksik imalat bulunup bulunmadığı bulunuyor ise miktarı hususunda rapor sunulması için bir mali müşavir, bir inşaat mühendisi bir mimar ve bir elektrik mühendisi bilirkişiden oluşan heyete dosya tevdii edilmiş; 28/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince yatırım bedelinin anahtar teslimi götürü fiyat olarak belirlendiği, yapılacak işe ait detayın sözleşme ekinde verildiği, davalının yapmış olduğu iş ve imalatlardaki eksik, ayıplı ve kusurların —-sayılı dosyasında yapılan keşif ve inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporları ile tespit edildiğini, tespit edilen eksik, ayıp ve kusurların giderilme bedelinin toplam —- olarak tespit edildiğini, buna göre, asıl davada; —– çekin karşılıksız kaldığı, birleşen davada; ——–birlikte toplam çek tutarının 120.000,00 TL olduğu, eksik, ayıp ve kusurların giderilme bedelinin toplam 140.860,00 TL olarak tespit edilmiş olması nedeniyle, asıl davada—- birleşen davada; —- olmak üzere davacının toplam 120.000,00 TL tutarında borçlu bulunmadığı, davalının kendilerine ayıp ihbarında bulunmadığı yönündeki beyanının takdirinin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi amacıyla dosyaya yeni eklenecek hukukçu bilirkişiden ve önceki bilirkişilerden oluşacak heyete tevdi edilerek ek rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
20/05/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; asıl dava yönünden; taraflar arasında — tarihinde adi yazılı olmakla TBK m.12 hükmünce geçerli ‘———kurulduğu, sözleşmede kararlaştırılan ” —- davalı tarafından yapılacak, —– tamamını kapsadığının kararlaştırıldığını, bu yönden sözleşmedeki irade beyanları yorumlandığında TBK’nun 470.madde hükümlerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kurulduğu, davacının iş sahibi davalının da yüklenici sıfatına sahip olduğu, teknik yönden değerlendirme yapıldığında ayıplı işler bedelinin ——hariç toplam—–olduğu, eksik işler bedelinin —- hariç toplam 225.815,00 TL olduğu, eksik iş bakımından davalı yüklenici tarafından ifa edilen işler bakımından ise —- kararları gereğince eksik işler yönünden ayıp ihbarına gerek olmadığı, teknik bilirkişilerce hesaplanan eksik işler bedelinin —-bedelli çek yönünden davacının borçlu olmadığı, ayıp bakımından; davacının ayıp ihbarında bulunduğuna dair dosya kapsamından herhangi bir delile rastlanmadığı, bu sebeple iş sahibi davacı tarafından süresinde ayıp bildiriminde bulunulduğu ispatlanamadığından TBK’nın 477/II hükmünce davacının eseri ayıplı olarak kabul etmiş sayılacağı, ancak mahkeme davacının ayıp ihbarında bulunduğu sonucuna varır ise teknik bilirkişilerce hesaplanan ayıplı işler bedeli 60.840,00 TL olduğundan davacının davaya konu ettiğ——– çek nedeniyle davacıya borçlu olmadığı, ayıp ihbarı bakımından değerlendirmenin yukarıdaki 3.a kısmında yapılan menfi tespit yönünden değerlendirilmeyi değiştirmeyeceği, bu tespitlere göre davacının davaya konu ettiğ—- bedelini eksik ve ayıplı ifa dolayısıyla davalıya borçlu olmadığı,
Birleşen dava yönünden ise ; taraflar arasında 29/09/2015 tarihinde adi yazılı olmakla TBK m.12 hükmünce geçerli ‘—- başlıklı, isimsiz, —– sözleşme kurulduğu, sözleşmede kararlaştırılan ”—- davalı tarafından yapılacak, —- bu yönden sözleşmedeki irade beyanları yorumlandığında TBK’nun 470.madde hükümlerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kurulduğu, davacının iş sahibi davalının da yüklenici sıfatına sahip olduğu, teknik yönden değerlendirme yapıldığında ayıplı işler bedelinin —- —–olduğu, eksik işler bedelinin KDV hariç toplam 225.815,00 TL olduğu, eksik iş bakımından davalı yüklenici tarafından ifa edilen işler bakımından ise —-kararları gereğince eksik işler yönünden ayıp ihbarına gerek olmadığı, teknik bilirkişilerce hesaplanan eksik işler bedelinin —-yönünden yönünden davalıya borçlu olmadığı, ayıp bakımından; davacının ayıp ihbarında bulunduğuna dair dosya kapsamından herhangi bir delile rastlanmadığı, bu sebeple iş sahibi davacı tarafından süresinde ayıp bildiriminde bulunulduğu ispatlanamadığından TBK’nın 477/II hükmünce davacının eseri ayıplı olarak kabul etmiş sayılacağı, ancak mahkeme davacının ayıp ihbarında bulunduğu sonucuna varır ise teknik bilirkişilerce hesaplanan ayıplı işler bedeli 60.840,00 TL olduğundan davacının —bedelli çekler yönünden davalıya borçlu olmadığı, ayıp ihbarı bakımından değerlendirmenin yukarıdaki 9.a kısmında yapılan menfi tespit yönünden değerlendirilmeyi değiştirmeyeceği, bu tespitlere göre davacı tarafından —– davalıya verilmiş olan—— bedelli toplamı— olan çeklerin davalının asıl davada bu tutardan daha yüksek miktarda borçlu olduğundan eksik ve ayıplı ifa dolayısıyla davalıya borçlu olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava konusu sözleşme kapsamında yapılan işlerin ayıplı ve eksik olup olmadığı hususunda keşif yapılması —- Mahkemesi’ne talimat yazılmıştır. 27/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; mahallinde yapılan araştırmada davaya konu işyeri —– temin edilen—–dosyada bulunan — temin edilen taşınmazın — ayına ait görüntüsü ve son keşifte çekilen —–karşılaştırıldığında taşınmazın 2017 Ekim ayında boşaltıldıktan sonra ”—- adı altında farklı bir —–tamamen farklı bir iş yeri olarak değiştirildiği, dava konusu dönemle, yeni mevcut şeklinin tamamen farklı olduğu, bu nedenle dava konusu—- yerinin mevcut olmadığı, keşif sırasında dava konusu taşınmazın mevcut kullanıcısı, davaya konu imalatların sökülerek kaldırıldığını ve taşınmazdan alınıp götürüldüğü, —- durumunun sonradan yeniden yapıldığını belirttiği, davaya konu imalatların sökülüp götürülmesi nedeniyle bilirkişi heyetince görülüp inceleme yapılamadığından eksik olup olmadığının görülemediği gibi, ayıplı olup olmadığı da görülemediğinden talimatta istenen hususların yerinde görülüp tespiti yapılamadığından talimat ile istenilen değerlendirmelerinde yapılmasının mümkün olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; asıl ve birleşen davanın taraflar arasında 29/09/2015 tarihinde adi yazılı olarak akdedilen ve TBK m.———- isimsiz, —-sözleşme kurulduğu, davacının — esas olarak meydana getirilecek eser karşılığında iş sahibi olarak asıl davaya konu —- seri numaralı ve — bedelli çeki yüklenici sıfatıyla davalıya teslim ettiği, birleşen davada da yine aynı şekilde karma nitelikteki — sözleşmesine esas olarak meydana getirilecek eser karşılığında iş sahibi olarak davacının birleşen davaya konu —- çekleri yüklenici sıfatıyla davalıya teslim ettiği, asıl ve birleşen davanın da sözleşme çerçevesinde davalı olan —- sözleşme çerçevesinde edimlerini usulünce yerine getirmeyip ayıplı/eksik imalatla yüklendiği işi ifa ettiği ve bu sebeple davacının asıl ve birleşen davasına konu ettiği çeklerin davalıya karşı karşılıksız kaldığı ve çekler sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tesbitinin talep edildiği, mahkememizce tüm dosya kapsamının ve dosyaya kazandırılan —- incelendiği, mahkememizce dava konusu sözleşme kapsamında davaya konu ayıplı/eksik imalatların yapıldığı iddia olunan —– işlerin ayıplı ve eksik olup olmadığı hususunda keşif yapılması için ——tarihli bilirkişi raporunda; mahallinde yapılan araştırmada davaya konu işyeri———–belgeler ve raporlar ile —— temin edilen taşınmazın —-ayına ait görüntüsü ve son keşifte —– karşılaştırıldığında taşınmazın — ayında boşaltıldıktan sonra ”— farklı bir —- tamamen farklı bir iş yeri olarak değiştirildiği, dava konusu dönemle, yeni mevcut şeklinin tamamen farklı olduğu, bu nedenle dava konusu — isimli iş yerinin mevcut olmadığı, davaya konu—- sökülüp götürülmesi nedeniyle bilirkişi heyetince görülüp inceleme yapılamadığından her hangi bir değerlendirme yapılamadan dosyamızın iade edildiği, bu hali ile dosyanın esası hakkında üzerinde inceleme yapılabilecek tek verinin davacı tarafça —- dosyasınından talep edilen tesbit raporu olduğu, mahkememizce tesbit raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle — raporu alındığı, alınan kök ve ek raporun gerekçeli ,bilimsel ve denetime uygun addedilmekle hükme esas alındığı, bu durumda davalı olan — verenin taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde yapmış olduğu eksik imalat tutarının 225.815,00-TL olduğu, ayıplı/kusurlu imalat tutarının ise —-olduğu, bu tespitlere göre davacının asıl davaya konu ettiği —-bedelini eksik ve ayıplı ifa dolayısıyla davalıya borçlu olmadığı, taraflar arasında akdedilen 29/09/2015 tarihli adi yazılı ve TBK m.12 hükmünce geçerli ‘——, sözleşmede kararlaştırılan ” yatırım işleri” nin davalı tarafından—— kararlaştırıldığını, bu yönden sözleşmedeki irade beyanları yorumlandığında TBK’nun 470.madde hükümlerinde düzenlenen eser sözleşmesinin kurulduğunun kabulünün gerekeceği, davacının iş sahibi davalının da yüklenici sıfatına sahip olduğu, her ne kadar dosya kapsamında davacı tarafından davalıya yapılmış süresinde ve usulüne uygun ayıp ihbarı bulunmasa da eksik iş bakımından davalı —- tarafından ifa edilen işler bakımından — —kararları gereğince eksik işler yönünden ayıp ihbarına gerek olmadığı, bu yönüyle eksik iş ——— farklı değerlendirilmesinin gerekeceği, davalı yüklenici tarafından eksik ifa edilen işler bakımından yukarıda da zikredildiği üzre — —- kararları gereğince eksik işler yönünden ayıp ihbarına gerek olmadığı, teknik bilirkişilerce hesaplanan eksik işler bedelinin — olduğundan davacının hem asıl davaya konu ettiği — seri numaralı ve birleşen davaya konu ettiği—- bedelli çekler yönünden yönünden davalıya borçlu bulunmadığı, davacının ayıp ihbarında bulunduğuna dair dosya kapsamında herhangi bir delil de bulunmadığı, bu sebeple iş sahibi olan davacının isbat yükü kendi üzerinde olmakla süresinde ayıp bildiriminde bulunduğunu isbatlayamadığı, dolayısıyla TBK’nın 477/II hükmünce davacının eseri ayıplı olarak kabul etmiş sayılacağı, ancak bu hususun nihai sonucu değiştirmeyeceği —-belirlenmekle davaya konu menfi tesbit talep edilen çeklerin bedeli toplamının 120.000,00-TL olduğu, ve davalının asıl ve birleşen dava kapsamında eksik imalat dolayısıyla davacıya karşı menfi tesbit talep edilen çekler bedeli toplamından daha fazla miktarda borçlu olduğu mahkememizce anlaşılmış ve açılan asıl ve birleşen davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Açılan davanın KABULÜ ile,
1-Davaya konu—- Numaralı hesaptan verilme —- seri numaralı—-bedelli çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN
Açılan davanın KABULÜ ile,
1-Davaya konu —– Numaralı hesaptan verilme;
— seri numaralı —–vade tarihli— bedelli,
—seri numaralı —– vade tarihli —-bedelli,
— seri numaralı —– vade tarihli — bedelli çekler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-HARÇLAR
a-Asıl dava yönünden alınması gerekli 2.049,3‬0-TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 512,33-TL peşin harcın mahsubu ile, eksik bakiye 1.536,97‬-TL’nin asıl davanın davalısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Birleşen dava yönünden alınması gerekli 6.147,9‬0-TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 1.536,98-TL peşin harcın mahsubu ile, eksik bakiye 4.610,92‬-TL’nin birleşen davanın davalısından tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-VEKALET ÜCRETİ
a-Asıl dava yönünden —–tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin asıl davanın davalısından alınarak asıl davanın davacısına verilmesine,
b-Birleşen dava yönünden —– göre davacı vekili için takdir olunan 12.500,00 -TL nispi vekalet ücretinin birleşen dosyanın davalısından alınarak birleşen dosyanın davacısına verilmesine,
5-YARGILAMA GİDERLERİ
a-Asıl Davada
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 512,33 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 541,53‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarf edilen 6.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 265,00-TL posta ücreti olmak üzere toplam 6.465,00 -TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Birleşen— Sayılı Dosyasında;
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.536,98 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam — davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarf edilen 133,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
e-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.