Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/828 E. 2018/1170 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/828
KARAR NO : 2018/1170
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/11/2015
KARAR TARİHİ : 15/07/2016
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A :
Davacı vekili; müvekkil şirket tarafından takibe konu ——– vade tarihli,—- tarihli ve 17.03.2015 tarihli faturalarda miktar ve değeri yazılı bulunan malların davalı borçlu şirkete tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalıdan 1.873,93 TL alacaklı olduklarını, davalı tarafından ödenmediğini, bu nedenle davalı aleyhinde Anadolu 12 İcra Müdürlüğünün ——— E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı sonucu takibin durduğunu ileri sürerek, itirazının iptaline ve % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
S A V U N M A :
Davaya konu edilen alacak bakımından taraflar arasında hizmet ilişkisini içeren herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacı tarafından müvekkil şirkete söz konusu alacak için bildirimde bildirimde bulunulmadığını, alacağın muaccel hale gelmediğini, davaya konu faturaların müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, fatura bedellerinin neye göre tespit edildiğinin ve ne kadar ücret talep edildiğinin belli olmadığını, alacağın likid olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile;İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı 3 adet faturaya dayalı olarak başlattığı takibe davalının itirazının haksız olduğunu iddia ile açtığı davada davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 13/04/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp, bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu 12.İcra Müdürlüğünün ——– sayılı takip dosyası getirtilip incelemesinden davacının————- tarihli 3 adet fatura nedeniyle davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ olmadığı, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı vekili müvekkilinin davaya konu edilen alacak bakımından taraflar arasında hizmet ilişkisini içeren herhangi bir anlaşma bulunmadığını, davacı tarafından müvekkil şirkete söz konusu alacak için bildirimde bildirimde bulunulmadığını, alacağın muaccel hale gelmediğini, davaya konu faturaların müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, fatura bedellerinin neye göre tespit edildiğinin ve ne kadar ücret talep edildiğinin belli olmadığını, alacağın likid olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu irsaliyeli faturaların, teslim alan kısımlarında davalıya atfen atılmış herhangi bir imzanın olmadığı görülmüştür.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; ihtarata rağmen davalı defterlerinin sunulmadığı, davacı tarafın 2015 dönemine ait ticari defter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığını, defterler üzerinde silinti, kazıntı veya karalamanın olmadığını, Muavin hareketlerine göre, davacı firmanın davalı firmaya 31/12/2015 tarihi itibariyle 8.205,20 TL borçlu olduğu, davacının, davaya konu olan 3 adet faturayı ticari defterlerine kaydettiğini, Buna ilave olarak davalı firmanın 20/02/2015 tarihinde ve 23/02/2015 tarihinde ——— Bankası üzerinden toplam 10.000,00 TL havale ilettiğini, bu nedenle davacı firmanın davalı firmadan alacaklı olmadığı, 8.205,20 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı kanaatini bildirmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporunda bahsedilen toplam 10.000,00 TL tutarındaki havalenin takibe konu faturalara mahsuben gönderilmediğini, davalı şirket tarafından dava dışı ————–nin davaya olan çek borcuna mahsuben gönderildiğini belirtmiştir. Davalının itirazlar doğrultusunda dosya bilirkişiye tevdii edilerek, bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi 02/10/2018 tarihli ek raporunda; davacı taraf dava dışı İntertek firmasından 31/12/2015 itibariyle 45.694,00 TL alacaklıdır.
Dosyada mevcut icra takip evrakına göre ise davacı firma İntertek adına 45.694,00 TL değil, 35.694,00 TL tutarında (10.000,00 TL eksik) icra takibinden bulunmuştur. (İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü ———– Esas)
Öte yandan dosyada mevcut banka dekontları da şu bilgileri içermektedir.
1.Dekont 10/02/2015 tarihlidir. Gönderen İ——firmasıdır. 5.000 TL tutarlıdır. Yukarıda bahsi geçen çeke mahsuben gönderildiği dekontun açıklama kısmında yazılıdır.
2.Dekont 23/02/2015 tarihlidir. Gönderen——. 5.000 TL tutarlıdır. Açıklama kısmında sadece “çeke mahsuben” yazmaktadır. Hangi çeke dair ödeme yapıldığına dair net bilgi yoktur.
3.Dekont 20/02/2015 tarihlidir. Gönderen Kompozit’tir. 5.000 TL tutarlıdır. Açıklama kısmında bilgi yoktur.
Burada önemli olan 2. Ve 3. Dekontların nasıl değerlendirilmesi gerektiği hususudur. Söz konusu dekontların göndereni ——–. Dekontlardan birisinde sadece “çeke mahsuben” ibaresi mevcuttur. Diğerinde ise açıklama yoktur. Bu ödemelerin eğer ———–adına gönderildiği kabul edilirse kök raporda ulaştığımız sonuç değişmeyecektir. Eğer, bu ödemelerin İntertek adına yapıldığı, ancak muhasebede ———-hesabına kaydedilerek muhasebe hatası yapıldığı kabul edilirse o zaman davacı vekilinin itirazının yerinde olduğu anlaşılacak ve davacı firmanın davalı firmadan 1.794,80 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, 3 adet faturaya dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalının akdi ilişkiyi inkar ederek davanın reddini talep ettiği, bu durumda davacının davalı için faturalara konu malları teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, ancak davacı ticari defterlerinde dava konusu faturaların kayıtlı olduğu buna karşılık davalı firmadan 20/02/2015 ve 23/02/2015 tarihlerinde toplam 10.000 TL havale aldığının tespit edilmiştir. Davacının itirazları doğrultusunda alınan bilirkişi ek raporunda; 23/02/2015 tarihli 5.000 TL tutarlı dekonta gönderenin davalı olup “çeke mahsuben” gönderildiği dekontun açıklama kısmında yazılıdır, 20/02/2015 tarihli 5.000 TL tutarlı dekonta gönderen davalı olup herhangi bir açıklama içermemektedir, 10/02/2015 tarihli havale dekontunun gönderenin dava dışı İntertek şirketinin olduğu açıklama kısmında “çeke mahsuben” ibaresinin yer aldığı görülmüştür. Havale, TBK 555 ve devamı maddelerinde düzenlenmekte olup, hukuksal nitelikçe bir ödeme vasıtasıdır. Banka dekontunda paranın gönderiliş sebebiyle ilgili bir açıklamanın bulunmadığı hallerde paranın mevcut bir borcun ödenmesi için gönderildiğinin kabulü gerekir. Paranın ne için gönderildiğine dair açıklama taşımayan havale dekontu ödünç ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi yazılı delil başlangıcı olarak da kabul edilemeyecektir. Bu yasal karine karşısında aksini iddia eden davacı iddiasını ispat ile yükümlü olup, davacının dosyaya sunduğu deliller itibariyle iddiasını ispatlayamadığı görülmüştür. Davacının davaya konu ödemelerin dava dışı İntertek firmasının davacı müvekkili şirkete olan çek borcuna mahsuben gönderildiği yönündeki iddiasını da kanıtlamakla yükümlü olduğu, buna bağlı olarak davalının davacı ile aralarındaki ilişkiyi kanıtlama yükümlülüğünün bulunmadığı, ispat yükünün yine davacıda olduğu gözetilerek 23/02/2015 tarihli havale dekontunda “çeke mahsuben” yazılı olması davacıya ait ispat yükünü ortadan kaldırmamış, 20/02/2015 tarihli havale dekontunda açıklayıcı hiçbir bilginin yer almadığı, davacının bu hususu da ispatlayamadığı kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 8,20 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3.Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 1.837,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4.Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından sarf edilen 15,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/11/2018