Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/822 E. 2022/850 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/822 Esas
KARAR NO: 2022/850
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/07/2016
KARAR TARİHİ: 18/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesine özetle; davalı ve davalının grup şirketlerinde olan dava dışı —–akdederek—– olduğunu, davalının —– geçersiz ve haksız feshettiğini, sözleşme süresince münhasırlık klozuna aykırı davranışın olduğu, davacı tarafından sadece haksız fesih nedeniyle uğradığı zararının tazmininin talep edildiğini, haksız fesih ve haksız rekabet içeren eylemler nedeni ile uğranılan zararın başka bir davanın konusunu teşkil ettiğini, dava kapsamında maddi ve manevi tazminat taleplerinin olduğunu, buna göre Maddi tazminat tutarının şimdilik —– fiili müspet zararının, bu kapsamda mahrum kaldığı kârın önceki yıllardaki satışları ve pazardaki gelişimi, yaptığı masraf ve yatırımlar dikkate alınarak bilirkişi marifetiyle hesaplanmasını, bu kalem açısından şimdilik —– fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesini talep ettiklerini, —–geri alınmaması nedeni şimdilik —- fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şirkete ödenmesini talep ettiklerini, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi nedeniyle, davacı şirketin değer kaybı oluştuğunu, bu bedelin şimdilik —- davacı şirkete ödenmesini talep etiklerini, şimdilik —— denkleştirme talebi, davalı şirkete sağladıkları —– değeri olarak şimdilik—fesih tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesini talep etiklerini, Davacı şirketin haksız fesih nedeniyle uğradığı zararının tazmini amacıyla —-manevi tazminat talep ettiklerini, sonuç olarak davalının feshinin geçersiz olduğunun ve sözleşme ilişkisinin devam ettiğinin tespitine, davalının feshinin geçerli olduğu kanaatine varılması halinde davacının haksız fesih nedeni ile uğradığı en az —- zararın tespit edilerek şimdilik kaydıyla — tahsiline, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı —- birisi olan—- yılında kurulan ticari ilişkiyle davacının dava dışı—-pazarında tek satıcı olarak yetkilendirildiğini, —-tarihli tek yetkili satıcı —- olduğuna dair belge verildiğini,—-arasındaki münhasır bayilik ilişkisinin ilerleyen dönemlerde bayilik ilişkisine çevrildiğini, ——sözleşmeden doğan borçlarını ifada temerrüde düşmesi ve süregelen sözleşme ihlalleri nedeniyle de bu ilişkinin —tarafından haklı nedenle feshedildiğini, —- arasında — mevcut iken davacı ile davalı —- zaman bayilik ilişkisi kurulmadığını davacı hiçbir şekilde davalının münhasır bayisi veya bayisi olmadığını, davacı, dava dışı —– şirketmiş gibi açıklamalar yapsa da—- arasındaki ticari ilişki, —- arasındaki ticari ilişkiyle bağlantılı/benzer gibi sunulmak istenmişse—- ilişkisi—- ilişkisinden tamamen farklı ve bağımsız olduğunu, —- arasındaki ticari ilişki yazılı bir sözleşmeye dayanmadığı gibi aradaki ticari ilişkinin süresi de herhangi bir tarafça belirlenmiş olmadığını, taraflar arasındaki belirsiz süreli ticari ilişkinin, haklı nedenin varlığının yanında davalı şirket tarafından —- önceden ihbarda bulunularak feshedildiğini, davalının davacıya gönderdiği mailde sözleşmenin —- yerine getirdiği faaliyetlerin ——ticari amaçlarına ulaşmasına engel olması nedeniyle taraflar arasındaki işbirliğinin artık —- edici ve yeterli olmadığı” haklı nedenine istinaden sona erdirildiği açıkça bildirildiğini, Davalı —- yer alan ancak farklı tüzel kişilikleri olan iki ayrı ticari şirket olduğunu, her iki şirketin ürettiği ürünlerin de farklı olduğunu, Davalı ———davacı arasında bayilik sözleşmesi bulunmadığını bu nedenle davacının bayilik ilişkisinden kaynaklanan hiçbir talebinin kabul edilmeyeceğini,—- arasındaki ilişki tamanen farklı ve bağımsız olduğunu, Davacının dava dilekçesinde davalının davacıya ödenmemiş borcu bulunduğunu ileri sürmüşse de davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığnı, Davacı şirket kötüniyetli olarak, hem —–davalar yönelterek mükerrer taleplerde bulunduğunu, Davacının —- olan ticari ilişkisi de davacının satış faturalarından doğan borçlarını ifada temerrüde düşmesi nedeniyle — tarafından feshedilmesinin akabinde davacı tarafından———– dosyalarında davalar ikame edilmiş olduğunu, bu davalardan birinin tahkim şartı nedeniyle usulden reddedilirken diğeri ise halen ön inceleme aşamasında derdest durumda olduğunu, Sonuç olarak: yukarıda arz ve izah olunan nedenler ile davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davacı vekili —- tarihli feragat dilekçesinde özetle; davalı taraf ile aralarında imzalanan ve ekte sundukları—- tarihli —– kapsamında davadan feragat ettiklerini, protokol gereğince tarafların vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, bu yönde feragat nedeniyle karşı tarafa herhangi bir vekalet ücretine hükmedilmemesini, davaya ilişkin olarak ortaya çıkacak yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerinde bırakılması ve dilekçemiz nedeniyle gereğinin yapılması hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı vekilince davadan feragat edildiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL’nin, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 222,01.-TL peşin harç ve 57,00.-TL tamamlama harcı toplamı 279,01‬.-TL harçtan mahsubu ile, bakiye 198,01.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Taraflarca talep edilmediğinden, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6.Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
18/10/2022