Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/786 E. 2018/1083 K. 24.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/786 Esas
KARAR NO : 2018/1083

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2014
KARAR TARİHİ : 24/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle, müvekkilinin üyesi olduğu davalı kooperatifin 27.09.1993 tarihinde kurulduğunu ve davalılara ait ——– parsel sayılı taşınmaz üzerinde, 07.01.1999 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşaata başlandığını, Kooperatifi temsilen … ile taşınmaz malikleri arasında 23.02.2010 tarihli ek bir sözleşme daha yapılarak arsa maliklerine bir takım ilave taahhütlerde bulunulduğunu, ancak inşaat müteahhitliğinin, kooperatifin mi yoksa bizzat … mi olduğu hususunda kooperatif üyelerinin bir bilgisinin olmadığını, davalı …, kooperatif üyesi olmadığı halde yıllardır kooperatif başkanlığını yürüttüğünü, diğer davalı … ise …’nin oğlu ve aynı zamanda üyesi olmadığı kooperatiften daire aldığı gibi kooperatifin yönetim kurulunda bulunduğunu ve aynı zamanda kooperatife müteahhitlik hizmeti veren——– adlı şirketin de ortağı olduğunu, kaba inşaat seviyesine kadar getirilen inşaatın bugüne kadar bitirilemediğini, 15 yıldır bitirilemeyen inşaat sebebiyle kooperatifin maddi açıdan büyük zarara uğratıldığı gibi kooperatif defter ve üye kayıtlarında da pek çok hukuksuzluklar ve usulsüzlüklerin yapıldığını, davalıların tümü arasında, gerek kat karşılığı inşaat sözleşmesi sebebiyle devam eden derdest bir davanın mevcut olduğunu, söz konusu davada ortaya çıkacak sonuç ne olursa olsun birinci derecede müvekkilinin üyesi olduğu kooperatifin ve ikinci derecede müvekkilinin müspet ya da menfi şekilde etkileneceğini, 15 yıldır hukuka aykırı ve kötü yönetim sebebiyle müvekkilin üyesi olduğu kooperatifin aktifini azaltan ve pasifini artıran eylem ve işlemlerin davalılar arasında Gebze ————-.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/564 E sayılı dosya üzerinden devam eden bir davanın mevcut olduğunu, bu dava sonucunda kooperatif aleyhine hükme bağlanması ihtimalinin bulunduğunu, bu nedenle devam eden dava sonucunda hükmedilecek tazminatın, bilumum mahkeme masrafı ile hesaplanacak faizlerin kooperatif açısından ve dolayısıyla rücuen üyeler açısından bir zarar tehdidi anlamına geldiğini ikincı hususun, kooperatif üyesi olmadığı halde, bir yandan kooperatif başkanlığı yaparken, diğer yandan kooperatifin müteahhitlik işlerini üstlenen ——- firması ile organik bağı bulunan … ve oğlu …’nin, 15 yıldır Kooperatifler kanununa ve hukuka aykırı işlem ve eylemleri ile gerek kooperatife ve gerekse müvekkiline telafisi mümkün olmayacak derecede büyük zararlar verdiğini, davalı arsa sahiplerinin hangi kusurlarının kooperatifin ve müvekkilinin zararına sebep olduğu Gebze———- Asliye Hukuk Mahkemesinin sonucunda verilecek kararı ile açığa çıkacağını, diğer davalı … ve …’nin bu davaya konu zararlı sonuçlara hangi eylem ve işlemlerin sebep olduğu ise, kooperatifin son genel kurul toplantısında kurulan hesap ve tetkik kurulu raporları ile sabit olduğunu, Bu durumda, belirsiz alacak davası olarak açtıkları bu davada taleplerinin olduğun beyanla, kooperatif zararlarınının kooperatife faizi ile birlikte müvekkilinin zararlarının ödenmesine, ilk günden itibaren kooperatif kayıtlarının tetkiki ile kooperatifin hakiki üyelerinini kimler olduğunun ve ödenmeyen üyelik aidatlerinin tespitine, kooperatifin üçüncü gerçek ve tüzel kişilere olan borçlarının ve kooperatifin üyelerden olan alacaklarının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücertinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı arsa sahipleri vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili arsa sapihlerine husumet yöneltilmeyeceğinden ikame edilen davanın müvekkileri yönünden husumet sebebiyle reddine, genel kurul kararı olmaksızın ve denetim kurulu üyelerince ikame edilmeyen davanın eski, aynı dönem ve sonraki tüm yönetim ve denetim kurulu üyelerinin davalaya dahil veya ihbar edilmelerini, hukuki yarar ve menfaati bulunmayan ve zamanaşımına uğramış dava ve talebin reddine, 6100 sayılı HMK’nın 114 ve devamı maddelerine aykırı dava şartları yokluğu sebebiyle ikame edilen davanın tümden reddine, hukuka aykırı haksız, soyut ve subjektif taleplerin reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar tarafından dosyaya cevap dilekçesi verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatife kayyum tayini, davalıların haksız eylemleri nedeniyle uğranılan zararın tazmini ve kooperatif defterleri üzerinde tespit yapılmasına ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek , kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının, Yönetim organlarından yoksun olan ve davada kendisini temsile ehil olmayan davalı kooperatife temsil kayyımı için tarafına yetki verilmesini,
1 den 6 ya kadar olan davalıların Ticaret Kanunu, Kooperatifler kanunu, kooperatif tüzüğüne ve yanlar arasındaki sözleşme hükümlerine aykırı ve nihayet bugune kadar gerçekleştirilen veya ihmal edilen hukuka aykırı eylem ve işlemlerin tespitine,
Her bir davalının hukuka aykırı eylem ve işlemi nedeniyle, genelde kooperatife ve özelde müvekkiline verdiği zarar toplamının dava tarihi itibariyle tespitine,
Kooperatifin imal ettiği daire adedi İle kooperatifin halihazır üye sayısının ve üyelerin üyeliklerinin hukuken geçerliliğin tespitini,
Kooperatifin gerek üçüncü gerçek ve tüzel kişilere ve gerekse resmi kurumlara ne miktar borçlarının olduğunun tespitine,
Ödenmemiş aidatların, kooperatifler Kanunu çerçevesinde hesaplanacak gecikme faizi ile birlikte tespitine,
Davalıların hukuka aykırı eylem ve işlemleri sonucu kooperatife verdikleri tespit edilen zararların yasal faizleri ile muhataplarından tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ettiği,
Davalıların müvekkiline verdiği zararların mahallinde tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesine.
Davalılardan …, … , …, … ve———‘nın davalı kooperatifin üyesi olmadıkları, davalı kooperatif ile düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenleyen mal sahipleri oldukları, davalı … ve …’nin kooperatif genel kurul kararıyla yönetim kurulu üyeliklerine seçildikleri,
Davalı kooperatifin 2014 yılı öncesine ait ticari defterleri inceleme sırasında ibraz etmediği, incelenen 2014-2015 -2016 yılı ticari defter kayıtlarına göre kooperatifin borçlarının aktiflerinden fazla olduğu, incelenen defterlerin yeni yönetime seçilen dönem için tutulmaya başladığı, eski dönem kayıtlarını yansıtmadığı,
Dava; hukuki niteliği itibariyle yöneticilere kaşı açılmış sorumluluk davası, davalı kooperatife kayyum tayini ve davalı kooperatif kayıtları üzerinde tespit yapılmasına ilişkin olup, davalı kooperatif üyesi olmayan ve yönetim kurulunda görev almayan davalı …, …, ….——— pasif dava ehliyetinin bulunmadığı belirlenmekl.e, bu davalılar yönünden davanın HMK 114/d ve 115 maddeleri gereği dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği,
Davacının , kooperatife ait kayıtların tetkiki ile, kooperatifin hakiki üyelerinin kimler olduğunun, ödenmeyen üyelik aidatlarının, kooperatifin üçüncü gerçek ve tüzel kişilere olan borçlarının ve kooperatif üyelerinden olan alacaklarının tespitine ilişkin istem yönünden ise;
HMK’nun 106/2. Maddesine göre tespit davası açarken kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararın bulunması gerektiği kuralı gözetildiğinde somut olayda kooperatifin kuruluşundan bu yana tüm işlemlerinin mahkememizce denetlenmesinin davalı kooperatifin alacaklarının, borçlarının, üyelerinin tespitini talep eden davacının hukuken korunmaya değer güncel bir yararın varlığını açıkça ortaya koymadığı, davacının bu talepleri yönünden hukuki yararının bulunmadığı belirlenmekle HMK ‘nun 114/h ve 119/2. Maddeleri uyarınca bu taleplerin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği, ( Yargıtay 23. HD.2013/35esas, 2013/1249 Karar )
Davacının; davalıların hukuka aykırı eylemleri nedeniyle uğramış olduğu tüm zararların tazminine ilişkin talebi yönünden ise;
Yöneticilerin ve temsile yetkili şahısların zarar doğuran eyleminden dolayı yöneticiler ve kooperatif müteselsilen sorumludurlar, bu nedenle , ortaklığın yöneticilere karşı sorumluluk davası açmasının yanı sıra ortakların, kooperatife ve/ veya yöneticilere karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakları bulunmaktadır. TTK’nın 340. maddesinde, 309 maddeye yapılan göndermenin sadece sorumluluk halleri ile sınırlı olduğunun ve 309. maddedeki ” hükmolunacak tazminat şirkete verilir ” hükmünün 336. maddedeki doğrudan doğruya zarar hallerine uygulanmayacağının kabulü gerekmektedir, ancak bunun için davacının zarara uğradığını somut delilleriyle kanıtlaması gerektiği, davacının, davalı eski yönetim kurulu üyeleri … ve …’nin ve davalı kooperatifin somut olarak hangi yolsuzluk işlemleri ile davalı kooperatifi zarara uğradığını spesifik olarak hangi tarihlerde ne şekilde zarara uğradığını veya uğratıldığını, zarar unsurlarını ve zarar tutarlarının ne olduğu hususunu açkılayamadığı, henüz kooperatife teslimi yapılmayan dubleks dairedeki eksik ve kusurların bulunduğunu iddia ettiği ancak tapusu verilmekle beraber henüz fiilen teslim edilmemiş konuttaki eksikler nedeniyle bu aşamada, dava tarihi itibariyle davacının zarara uğradığına kabul etmenin mümkün olmadığı,
Davalı kooperatifin 22.06.2014 tarihinde genel kurulca yönetim kurulu üyeleri ve denetim kurulu üyeleri seçilmiş olup, kayyum tayini içinde koşulları bulunmadığı belirlenmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …, …, …, …, ——————–aleyhine açılan davaların pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalı …, … ve ———-aleyhine açılan dava yönünden;
a-Kayyum tayinine ilişkin talebin koşulları oluşmadığından reddine,
b-Zararın tazminine ilişkin talebin kanıtlanamadığından reddine,
c-Davalı kooperatifin üyelerinin tespiti, ödenmeyen üyelik aidatlarının tespiti, davalı kooperatifin üçüncü gerçek ve tüzel kişilere olan borçlarının ve davalı kooperatifin üyelerden olan alacağının tespitine ilişkin davanın usulden reddine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 25,20 TL’si dava açılırken peşin olarak 171,00 TL’si de yargılama evresinde 15.10.2014 tarihinde yatırılmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 160,30 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre 1 nolu hüküm fıkrası açısından davalılar — …, ….—- için taktir edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, …, …, .————- verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre 2 nolu hüküm fıkrası açısından davalılar … için takdir olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından saf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan tarafların ve vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.