Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/759 E. 2018/777 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/759 Esas
KARAR NO : 2018/777

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 22/06/2016
KARAR TARİHİ : 10/07/2018 (Tefhim Tarihi) – 03/08/2018 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin uzun yıllar eşya ve mobil telefon alım satımı yaptığını, söz konusu ürünlere ilişkin arıza ve bakım gibi tüm servis hizmetleri davalı şirketin sorumluluğunda olduğunu, başvuran tüketicilerin servis hizmeti verdiği şubelere yönlendirildiğini, dava dışı ….isimli şahsın müvekkil şirketin mağazasından satın almış olduğu telefon hakkında şikayetini bildirdiğini ve davalı şirketin yetkili servisine yönlendirildiğini, ancak 15/11/2012 tarihinde Ankara …. Tüketici Mahkemesinin 2012/2210 Esas sayılı dosyası ile tüketici tarafından aleyhlerine açılan davanın neticesinde cep telefonunun bedelinin tüketiciye iadesine karar verildiğini ve tüketiciye 1.734,00 TL ödeme yapıldığını, söz konusu bedelin rücuen tazmini için davalı aleyhine Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün 2014/22859 sayılı dosyası ile başlattıkları takibe davalının yetki konusunda itiraz etmesi nedeniyle yetki itirazını kabul ederek İstanbul Anadolu …..icra Müdürlüğünün 2015/14387 Esas sayılı dosyası ile takibe devam ettiklerini, ancak davalının söz konusu takibe de haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle davanın kabulü ile itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde tüketiciye ödenen miktar konusunda herhangi bir belge sunulmadığını ve taraflarına böyle bir evrakın gelmediğini bu nedenle dava dilekçesinin hukuki delil bakımından dayanaksız olduğunu, davacı tarafın dava konusu cihaz ile ilgili şikayetini yasal süresi içinde müvekkil şirkete bildirmediğini, davacının müvekkil şirketin yasal haklarını kullanmasına engel olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yapılan yargılama sırasında davaya dayanak olarak bildirilen Ankara …. Tüketici Mahkemesi’nin kararında ve tüketiciye ödemeye ilişkin başlatılan takip dosyasında takibin tarafının dava dışı …. . olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu ……. İcra Dairesi’nin 2015/14387 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine Ankara …. Tüketici Mahkemesi’nin 2012/2210 Esas ve 2014/1460 Karar sayılı ilamına binaen Ankara … İcra Dairesi’nin 2014/22859 sayılı takip dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafın yetkiye ve borca itiraz etmesi üzerine, davacı tarafça yetki itirazının kabul edildiği ve takip dosyasının İstanbul Anadolu ……. İcra dairesi’ne gönderildiği, bu kez davalı adına düzenlenen ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrine davalının süresi içerisinde itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İcra takibine dayanak olarak bildirilen Ankara …. Tüketici Mahkemesi’nin 2012/2210 Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden dosyamız arasına celbedilmiş ve incelenmesinde; dava dışı …… tarafından yine dava dış .. .. ŞTİ aleyhine açılan davanın kabulüne ve cep telefonunun ayıplı olması nedeniyle bedelinin iadesine karar verildiği, ayıplı olduğu bildirilen cep telefonuna ilişkin faturaların incelenmesinde; cep telefonunun dosyamız davalısı tarafından, dava dışı ……..ye ….. numaralı 13/12/2011 tarihli irsaliyeli fatura ile satıldığı, akabinde dava dışı …. LTD. ŞTİ tarafından dava dışı … satıldığı, davacı tarafça sunulan takibe konu bedelin ödendiğine ilişkin banka dekontu ile ibranamenin incelenmesinde; dava dışı …… tarafından … hesabına … yapıldığı ve… tarafından 05/09/2014 tarihli ibraname ile dava dışı……… Ankara ……. Tüketici Mahkemesi tarafından verilen karar için ibra edildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça dava dışı tüketiciye ödenen bedelin iadesi için başlatılan takibe haksız olarak itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça takibe dayanak yapılan Mahkeme ilamının tarafının davacı olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Dosya kapsamına celbedilen belgelerden ayıplı olduğu iddia edilen cep telefonunun dava dışı …… satılıdğı, Ankara … Tüketici Mahkemesi’nin iadeye ilişkin yargılamasında … . taraf olduğu ve bedelin iadesinin de yine söz konusu dava dışı şirket tarafından yapıldığı, ancak davamıza dayanak takibin alacak ile ilgisi bulunmayan ve dava dışı ……. şirketinden ayrı bir tüzel kişiliği bulunan davacı tarafından açıldığı, davacının iade edilen bedeli ilişkin olarak başlatılan takipte alacaklı sıfatının bulunmadığı, takibin dosyamız davacısı tarafından başlatılmasının usule aykırı olduğu, dolayısıyla da usulüne uygun takip yapılmadığından davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça her ne kadar taraf değişikliği ve davanın ıslah taleplerinde bulunulmuş ise de; eldeki davanın itirazın iptali davası olduğu, dolayısıyla da taraflarının davaya dayanak olan takipteki alacaklı ve borçlu olması gerektiği, itirazın iptali davaları bakımından taraf değişikliğinin kabulünün mümkün olmadığı, davanın ıslahı talebi bakımından da dava alacak davasına dönüştürülse dahi dosyamız davacısının talep edilen alacak bakımından herhangi bir talep hakkı da bulunmadığı dikkate alınarak davacının taraf değişikliği ve davanın ıslahı taleplerinin reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuş ve usulüne uygun olarak gerçek alacaklı tarafından takip yapılmadığından davanın reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de davacının kötü niyetli olduğu ispat olunamadığından talebin reddine,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 29,62 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 6,28 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ….’nin 13/2.maddesine göre belirlenen 1.734,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ işlemleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının kararın kesin nitelikte olduğu da dikkate alınarak kararın tebliğ işlemleri tamamlandıktan sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.