Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/75 E. 2022/178 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/75 Esas
KARAR NO: 2022/178
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 21/01/2016
KARAR TARİHİ: 03/03/2022
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 17/03/2017
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
ASIL DAVA
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; müvekkilinin yarı oranında sahibi olduğu — plaka sayılı aracın ——– tarihinde oluşan trafik kazası neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini istemi ile ——– edilen davanın kabul ile neticelenerek —- maddi manevi tazminat ile sair masraf ve giderleri ödediği, ilgili konuda ——- yapıldığı,—- dosyasında mahkumiyet kararı verildiği, müvekkilinin aracı davalı —– sayılı poliçe ile sigortalı olduğu, primlerinin tamamının ödendiği, icra müdürlüğüne yapılan borç ödemesinin de müvekkili tarafından yapıldığı, —- kaynaklı sebepler ve —- halefiyet prensiplerine dair hükümleri gereğince ödemenin —– kapsamında davalı şirket tarafından müvekkiline ödenmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle müvekkilinin —- plakalı aracı için düzenlenen ve müvekkili tarafından primleri ödenmiş olan poliçeden kaynaklı borcun da müvekkili tarafından ödenmesi sebebiyle maddi tazminat olarak ödenen meblağın şimdilik ——- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
BİRLEŞEN DAVA
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yarı oranında sahibi olduğu —-plaka sayılı aracın davalı —- tarihinde kaza yaptığı ve bu kaza nedeniyle müvekkili aleyhine alacak davası ikame edildiği, dava neticesinde bir takım ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin uhdesine düşen miktarının davalı —- rucuen tazminine yönelik olarak iş bu davayı açtığını, müvekkilinin — oranında ortak olduğunu ve yapılan ödemelerin bir kısmı ile ilgili olarak diğer araç ortağı —–şirketine karşı rucuen tazminat davası açtığı bu sebeple davalar arasında bağlantı bulunduğu iddia edilerek öncelikle açılan davanın —- açılan dava ile birleştirilmesini ve davanın kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa —– tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; Hukuki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklı sigorta poliçesine dayalı tazminat talebinden ibarettir.
Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, —- dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-üzerinden dosyamız arasına alınmış, dosyada alınan—– tarihli bilirkişi raporunda özetle; sürücü —- asli ve tek kusurlu olduğu, — şeklinde ortaya çıkan teknik arızanın ise—- oynamamış olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—- tarihinde “1-Sanığın taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan dolayı eylemine uyan —-uyarınca suçun işlenmesindeki özellikler , meydana gelen tehlikenin ağırlığı, sanığın asli ve tam kusurlu olması, katılanların ve müştekilerin yaralanmalarının derecesi dikkate alınarak takdiren ve teşdiden 2 YIL 6 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
2-Sanığa verilen cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınmak suretiyle cezasından TCK 62. maddesi gereğince takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 1 YIL 13 AY HAPİS CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
3-Sanığın TCK’nun 53/1-a-b-d-e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazına kadar (c) bendindeki haklardan ise koşullu salıverilmeye kadar YOKSUN BIRAKILMASINA,
4- Sanığa verilen cezanın miktarı itibariyle ve zararın giderilmemiş olması nazara alınarak sanık hakkında CMK 231/5.maddesinin ve TCK 51.maddesinin uygulanmasına TAKDİREN YER OLMADIĞINA, 5- Suçun işlenmesindeki özellikler , minibüste yolcu olarak bulunan kişiler yönünden ve o sırada karayolunda seyreden diğer şahıslar yönünden meydana gelen tehlikenin ağırlığı, sanığın çok yüksek hızla seyretmesi, asli ve tam kusurlu olması, katılanların ve müştekilerin yaralanmalarının derecesi dikkate alınarak sanık hakkında TCK 50. maddesinin uygulanmasına TAKDİREN YER OLMADIĞINA,
6-Sanığın —— belgesinin TCK’nun 53/6. maddesi gereğince takdiren 1 YIL SÜREYLE GEÇİCİ OLARAK GERİ ALINMASINA,” kararı verildiği verildiği anlaşılmıştır.
—-dosyamız arasına alınmış, dosyada alınan — tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle; davacı —- tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucunda —- oranında sürekli maluliyet uğradığı, kazada kusursuz olduğu dikkate alınarak yapılan tazminat hesabında; olay tarihi ile hesap tarihi arasındaki gelir kaybının — olduğu, bilinmeyen dönem için hesap tarihinden itibaren gelir kaybı — plakalı —–, sürücüsünün, dava dışı trafik sigortacısı —–olduğu, tazminat sigortası teminat limiti içinde olduğu, faiz talebinin ve manevi tazminat talebinin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—-1-Davacının ıslah dilekçesi dikkate alınarak —-kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının Manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE, —–. Manevi tazminatın tüm davalılardan —-tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine,
3-Mahkememizce konulan ihtiyati tedbirin kararın kesinleşmesine kadar devamına” kararı verildiği verildiği, davalı —– temyiz başvurusu üzerine dosyanın —esasına kaydedildiği, —- kararı ile davalının temyiz itirazlarının reddine karar vermiş ve kanuna uygun bulunan hükmü onadığı anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra kusur ve davacının talep edebileceği tazminat yönünden rapor alınması için dosya makine mühendisi ve aktüer bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiştir.
— Tarihli bilirkişi raporunda özetle; —–plaka sayılı ——— seyri esnasında belirtilen noktaya geldiğinde aracının direksiyon hâkimiyetini kaybederek —— bulunan—— aşarak karşı güney yol istikametine geçtiği o sırada güney yoldan——plakalı—– ön kısmına kendIi aracının ön kısmı ile çarpması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiği, kaza yerinde yol tek yönlü, iki şeritli, kaza sırasında —–, kaza yerinde araçlara ait fren izinin olmadığı, kazanın meskün mahal içinde oluştuğu, işlenen asli kusur sonucunda sürücü —— plakalı aracı ile dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak; kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurması gerektiği, karayolunu kullananlar için tehlike ve engel yaratmaması ve manevraları sırasında esas ve usullere uymaması ile trafik kazasının meydana gelmesine katkıda bulunması ile sonuçlanan, Maddi Hasarlı Trafik kazasın oluşumunda etkenlik arz ettiği için asli kusurunun bulunduğu,—— plakalı aracın trafik kaydının gönderildiği, plaka aynı olmakla beraber, —— konu araç olmadığı; —- araç malikinin —-olarak yer aldığı, davacılar ile ilişkisinin kurulamadığı, hal böyle olmakla beraber,—–kararının ikinci sayfasında aracın—— ait olduğu anlatımı yer aldığı, yine birleşen dava dilekçesi ekinde yer alan ruhsat örneğinde de araç malikinin ——–olarak gösterildiği, işaret edilen bu hususun takdiri mahkememize ait olmak üzere, bu aşamada davacıların olay tarihi itibariyle —–plakalı aracın maliki/işleteni olduğu esasından hareket edildiği, poliçede işletenlerden bir tanesinin — sigorta ettiren gözüktüğü, —– tarihinde meydana gelen trafik kazasına bağlı yaralanma sebebiyle, açılan maddi ve manevi tazmınat davası olduğu, yargılama sırasında davanın —– günü tesis edilen hükümle —- itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine;—- manevi tazminatın —tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine; Peşin yatırılan —– davalılardan alınarak davacıya verilmesine; Davacı yararına —– tarihinde ilamlı takip başlatıldığı, toplam —- takip çıkışı olduğu, icra dosyasından muhtelif haciz işlemleri vuku bulduğu, —-tarihinde yapılan kapak hesabına göre haczin — olduğu, icra dosyasında yer alan —– yatırıldığının gösterildiği, makbuza bir kişinin ismi yazıldığı; hal böyle olmakla beraber, birleşen dava dilekçesi yazısı ekinde sunulu dekont örneğinde —– talimatıyla yatan borç ödemesi” açıklaması yer aldığı, somut olayda kazaya sebebiyet veren —- plakalı aracın işleteninin huzurdaki asıl ve birleşen davanın davacıları olduğu, —— davalının ise, anılan aracın işletenini —– olduğu, karar altına alınan maddi tazmınatın teminat limitleri içinde kaldığı, anılan kaza sebebiyle bahse konu davanın husumet yöneltilen sigortacıya ihbar edildiğine ilişkin herhangi bir delili bulunmadığı, her ne kadar—- ihbar edilmiş ise de, adı geçenin aracın —— olduğu ihtiyari mali mesuliyet teminatı verildiği, somut olayda, huzurdaki davalının —– olduğu, dosyada başka bir şekilde ——davalıya bahse konu davanın ihbar edildiği hususu dosyaya yansımadığından sigortacının temerrüdü başlamadığı, hal böyle olunca, takipteki maddi tazminata yönelik birikmiş faiz talebi ile takipten sonra işleyen faizin rucuya esas alınamayacağı, ilamda —- vekalet ücreti yer aldığı ancak davada maddi ve manevi tazminat talebi bulunduğu, manevi tazminat dahil ilam vekalet ücreti takdir edildiği, manevi tazminatı poliçe tazminatına dahil olmadığı, bu sebeple — maddi tazminata isabet eden vekalet ücretinin ilam tarihindeki asgari ücret tarifesi uyarınca— olduğu, bu tutarın rucuya esas alınabileceği, keza —- yargılama gideri ile —- harcın içinde aynı esaslara göre manevi tazminat ile ilişkili kısımda bulunduğu, tefriki gerekmekle orantı yönteminin uygulandığı, buna göre toplam karar altına alınan asıl alacak miktarı —-olmakla, bahse konu giderlerden maddi tazminata ilişkili kismın——olacağı, açıklandığı üzere sigortacının temerrütü oluşmadığından faiz hesaplanmadığı, ancak maddi tazminat ve diğer giderler yönünden takipten sonra oluşa tahsil harcı ile icar vekalet ücretinin sorumluluğu kapsamında değerlendirildiği, buna göre —–olduğu, asıl dava yönünden rücu miktarının hesaplanmasında davacının—-malik olduğu esasından hareket edildiği, zira birleşen davada da diğer araç sahibinin — olarak kendi payını tanımladığı, bu yönde uyuşmazlık olmadığı bu sebeple —- olduğu, birleşen dava yönünden rücu miktarının da asıl davada yapılan açıklama ve miktarın geçerli olduğu, bir başka anlatımla rücu edilebilecek miktarın —–olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerinin rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesi ve yapılan ödemeler dikkate alınarak hem esas hemde birleşen dosya yönünden poliçenin tükenip tükenmediği, davacıların rücu edebilecekleri miktarın hesaplanması amacıyla dosyanın önceki raporu düzenleyen aktüer bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
Davalı —– sigortaladığı ve kaza tarihi itibariyle asıl davada davacı olan—— birleşen davada davacı olan —-tescilli olan davaya kou aracın ——- olması ve kaza anında içinde bir den fazla yolcu da bulunduğu anlaşılmakla ,sigorta poliçesi üzerinden birden fazla ödeme olabileceği değerlendirilmiş ve poliçenin tükenip tükenmediğinin de tesbiti açısından poliçe numarası belirtilmekle davalı —- poliçeye bağlı açılan tüm hasar dosyaları ve ödenen bedellerin bildirilmesi istenmiştir. —- bildirilen hasar dosyaları ve ödeme evrakları da ek bilirkişi incelenmesinde değerlendirilmiştir.
—Tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda özetle; davalı — eklerinin uyuşmazlık bağlamının tamamını içerdiği, —– tarihinde sebebiyet verdiği kaza nedeniyle ödeme yapılan kişiler ve tutarların aşağıdaki tabloda gösterildiği;
Hasar Dosya No
Ödeme Tarihi
Tutar
Açıklama
—–
——-
—- tarihli ödemenin anlaşıldığı kadarıyla cismani zarar kapsamında olmayıp, anılan kazada hasar gören —- plakalı aracın maddi hasarı yönünden yapılan ödeme olduğu, dolayısıyla aynı teminat kapsamında değerlendirilmediği, eğer açıklamada—— — esaslı icra dosyasının—- tarihli kazayla ilişkili olamayacağı, daha önceki hasar dosyalarında — ile ilgili ibraname bulunduğu, tutarının — olduğu, bu duruma işaret edilmesi gereği hasıl olduğu, sakatlanma ve ölüm hallerinde kişi başına teminatın —- olduğu, hal böyle olunca diğer kişilere teminattan yapılan ödemenin işbu olayla önemi bulunmadığı,—- yönünden gösterilen özelliğin miktar incelemesi bölümünde irdelendiği, davalının zamanında ihbar yapılmamasına bağlı artan zarara ilişkin itirazı bağlamında yapılan incelemede, davacıların taraf olduğu —- olduğu, kök raporda ifade edildiği üzere davanın ihbar edilmediği, yargılama sırasında anılan davanın davacısı — sigorta şirketine müracaatı üzerine— ödeme yapıldığının tablodaki belgeden anlaşıldığı, ancak anılan davanın davacısı — durumu —— bildirmediği, yargılama sırasında da — tarihinde aktüer bilirkişiden rapor alındığı, yapılan incelemesinde bu yönde indirim gerçekleşmediği, sebebinin ise dosyaya davacı tarafından aldığı ödemenin bildirilmemesi olduğu davada ihbar edilmediğinden durumun ortaya çıkmadığı, her ne kadar davalılar ——– ayında davanın ihbarına ilişkin dilekçe düzenlemişler ise de, ihbarın yanlış yapıldığı, —- ihbarda bulunulduğu, dayanak poliçenin ise—-olduğu,—– verilmiş olsa bile——– teminat limiti yönünden cari olduğu, dolayısıyla ihbar yapılmış olsaydı, ödemenin mahsubunun gündeme geleceği, zira davalı—-bu durumda ödeme yapmayacağı gibi yapmış olması halinde vaki dosyaya bildirimde bulunması gerekeceği, hal böyle olunca yargılama devam ederken —- ödemenin, mahsup edilmemesinden ortaya çıkan zararı işbu huzurdaki davanın davacılarının sebebiyet verdiği, öte yandan eldeki davaya davalının cevap vermediği, tensip zaptı uyarınca müzekkereye yazılan cevapta ödeme bildirilmediği, ancak alınan kök rapor üzerine düzenlediği bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde,—- yapılan ilk ödemeyi ilk defa dile getirdiği, itiraz dilekçesinin tarihinin—- tarihli celsede davalı vekilinin rapora beyan ve itirazlarını bildirir zapta geçtiği, bu tarih itibariyle davalının itiraz dilekçesindeki ödeme savunmasına davacıların —— olduğu, dosyanın —- günü hükmün onandığının anlaşıldığı, temyiz dilekçesinden sonra ödeme savunmasının ileri sürülmesinin mümkün olduğu, bir başka anlatımla, davanın her aşamasında ileri sürülebileceği, hal böyle olunca gerek huzurdaki davacıların, davalıya —-dosyasının ihbar etmemiş olması, gerekse anılan dosyanın temyiz aşamasında ödemeyi öğrenmiş olmalarına rağmen ileri sürülmemesi nedeniyle ortaya çıkan zararın sonuçlarının davacı uhdesinde bırakılması gerektiği,—- maddi tazminatın karar altına alındığı, yukarıda açıklanan nedenlerle ihbar yapılmış olsaydı, yargılama sırasında gerçekleşen davalının —- tutarlı ödemesi mahsup edileceğinden, karar altına alınacak maddi tazminat tutarının — olacağı, dolayısıyla yargılama giderlerinin de alınan ihmal sebebiyle arttığı, kök raporda maddi tazminatla ilişkili ilam vekalet ücretinin ——- olarak benimsendiği, kök raporda hesaplanan yargılama gideri ve harç yönünden de aynı hususun cari olduğu, buna göre kök raporda tespit edilen tutaların aynı oranda indirildiği,
Yargılama gideri : —
Harç—-
Hal böyle olunca sigortacının sorumluluğuna esas takip çıkışının yukarıdaki ilkelere göre aşağıda gösterildiği,
—- Maddi tazminat
— Maddi tazminata isabet eden ilam vekalet ücreti
— Yargılama gideri
— Harç
— sigortacının sorumluluğuna esas takip çıkışı
Yukarıda açıklandığı üzere, sigortacının temerrütü oluşmadığından faiz hesaplanmadığı, ancak maddi tazminat ve diğer giderler yönünden takipten sonra oluşan tahsil harcı ile icra vekalet ücretinin sorumluluğu kapsamında değerlendirildiği buna göre;
——





Asıl dava yönünden her ne kadar kök rapora dayalı olarak—- altında olduğu dikkate alınarak kök rapora vaki beyanının değerlendirilmesine gerek kalmadığı, tarafların kabulünde olduğu üzere kazaya sebebiyet veren araca davacıların —oranda malik olduğu, birleşen dosyada mevcut dekont örneğinde her iki davacının adıın yazdığı, hal böyle olunca —, birleşen dava yönünden asıl davada yapılan açıklama ve miktarın geçerli olduğu, bir başka anlatımla rücu edilebilecek miktarın — olduğu, celp edilen hasar dosyası içeriklerine nazaran, poliçe teminatının tükenmediği, zira zarar görenler için ayrı — teminat söz konusu olduğu, öte yandan, kaza başına teminat limitinin — tarihli kaza nedeniyle toplam teminat limitinin aşılmadığı, taraf itiraz ve beyanlarının incelenerek kök rapordaki durum itibariyle iştirak edilmediği, kök rapordan sonra, davalının rapora itiraz dilekçesinde ilk defa dosyaya sunduğu ve dile getirdiği —— tutarlı ödemenin irdelenmesine, ortaya çıkan zararlı sonucun davacının davayı ihbar etmemesi ve işbu davada —- yılında öğrenmesine karşın dosyanın temyiz aşamasında bulunduğu sırada durumun ileri sürülmesi mümkün iken bu durumun da ihmal edilmesinin sonuçlarından davacının sorumlu olduğu, anılan ihmale bağlı olarak asıl ve birleşen davada davacıların ayrı ayrı —– ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini isteyebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan esas ve birleşen davanın ,—- tarihinde tek taraflı kaza yapması sonucu yaralanan yolculardan —- tarafından icra kanalıyla ödeme yapılması neticesinde davalının aracın —– olmakla davacılar tarafından yapılan bu ödemelerden mesul olduğu ve tazmininin talep edildiği, esas dava ve birleşen davanın davacılarının dosyada sunulu olan —— da anlaşılacağı üzere kaza tarihinde davaya konu aracın —– oranında ortağı bulundukları, davacıların maliki oldukları ve dava dışı sürücü —- tarihinde tek taraflı trafik kazası yaptığı ve içindeki yolculardan bir kısmının yaralanıp malul kaldığı, meydana gelen kazada sürücü —-asli ve tam kusurlu olduğunun dosyamızda ve ceza yargılamasında alınan bilirkişi raporlarıyla sabit olduğu, meydana gelen kazada yine dava dışı — malul olduğu davacılar aleyhine —– ilamıyla davanın kabul edildiği ve —– incelemesinden de geçerek kesinleştiği, kesinleşen bu dosyada davalılar tarafından davanın davalı —- davanın ihbar edilmediği ve davanın bu haliyle kesinleştiği, kesinleşme üzerine davalıların takibe konulan dosya borcunu ödedikleri, bu hususun da dosya arasında bulunan icra dosyası ve ödeme dekontuyla sabit olduğu, aslında bilirkişi raporuyla da ayrıntılı olarak irdelendiği üzere davalıların yargılama sırasında ihbarı yanlış yaptıkları şöyle ki dosyamız davalısı — düzenlenen —- yönünden ihbar yapılması gerekirken dava dışı —- düzenlenen—- ihbar yapıldığı, —-ihtiyari mali mesuliyet klozu içermesine rağmen —— —— neticesinde devreye girebileceği, davacıların dosya kapsamında da sabit olduğu üzere kazaya sebebiyet veren araca —oranda malik oldukları, birleşen dosyada mevcut ödeme dekontu örneğinde de her iki davacının adının yazıldığı, bu durumda davacıların dava dışı —- birleşen dava yönünden asıl davada yapılan açıklama ve miktarın geçerli olduğu, yani rücu edilebilecek miktarın — olduğu, celp edilen hasar dosyası içeriklerinin bilirkişice incelendiği ve — teminatının da tükenmediği, zira zarar görenler için ayrı ayrı—- olduğu, buna göre—- tarihli kaza nedeniyle toplam teminat limitinin de aşılmadığı, davalının rapora itiraz dilekçesinde ilk defa dosyaya sunduğu ve dile getirdiği —- tutarlı ödeme yönünden ise ortaya çıkan sonucun davacının davayı ihbar etmemesi ve işbu davada—–ılında öğrenmesine karşın dosyanın temyiz aşamasında bulunduğu sırada durumun ileri sürülmesi imkanı var iken bu durumun da ihmal edilmesinin sonuçlarından davacıların sorumlu olacakları, davalının ise davacılar tarafından ödenen bedelden davaya konu aracın —— poliçesini düzenleyen olarak sorumlu olduğu, anılan ihmale bağlı olarak asıl ve birleşen davada davacıların ayrı ayrı —–ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini isteyebilecekleri mahkememizce anlaşılmış ve asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Sair hususların gerekçeli kararda belirtilmesine,
B-BİRLEŞEN —– DOSYASI
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
—– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
A-MAHKEMEMİZİN —-ESAS SAYILI DAVASI YÖNÜNDEN;
1-Alınması gerekli 3.667,88-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.024,65-TL harçtan mahsubu ile kalan 2.643,23-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.780,30-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin harç olarak yatırılan 1.024,65-TL ile başvurma harcı 29,20-TL toplam 1.053,85‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen bilirkişi ücreti 2.800,00-TL ve 249,40-TL posta ücreti olmak üzere toplamda 3.049,40-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2.728,94-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 320,46-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
B-BİRLEŞEN —— ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
1-Alınması gerekli 3.667,88-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.064,98-TL harçtan mahsubu ile kalan 1.602,90-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 7.780,30-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 9.539,04-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin harç olarak yatırılan 2.064,98-TL ile başvurma harcı 31,40-TL olmak üzere toplam 2.096,38-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansları kullanılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, asıl dosya davacısı , birleşen dosya davacısı ve davacılar vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.03/03/2022