Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/648 E. 2018/1271 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/648 Esas
KARAR NO : 2018/1271

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/05/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2018 (Tefhim Tarihi) – 07/01/2019 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı bankada çalıştığı süre içerisinde yaşadığı sağlık sıkıntıları nedeniyle zorunlu olarak emekliye sevkedildiğini, bankanın tüm çalışanlarını kapsayacak şekilde davalı sigorta şirketi ile grup hayat sigortası sözleşmesi imzaladığını ve poliçenin her sene yenilendiğini, müvekkilinin geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle 25/04/2014 tarihinde stant takıldığını, yaşadığı kalp rahatsızlığının kalıcı maluliyete neden olduğunu ve kalıcı maluliyetin sigorta poliçesi ile teminat altına alınmasına rağmen davalı tarafça tazminat ödemesi yapılmaması nedeniyle davalı aleyhine başlattıkları takibe haksız olarak itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, Mahkemenin aksi kanaati halinde ise alacağın teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali olduğu, davacı tarafça davalının sigorta teminat bedelini ödemediğinden bahisle itirazın iptalini talep ettiği, davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulduğu ve davaya konu alacağın teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. HMK’nın 114.maddesinde dava şartları belirlenmiş ve Mahkemelerin görevi dava şartları arasında sayılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1.madde ve fıkrasında tanımlara yer verilmiştir. Yasa maddesine göre satıcı; ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, tüketici işlemi ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Dosyamız bakımından davacı ile davalı arasında grup yıllık yaşam sigorta poliçesi imzalandığı, poliçeye göre sigortalının dosyamız davacısı olduğu, bu hali ile davacının tüketici olduğu ve aralarındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, 6502 sayılı Yasa’nın 73/1.madde ve fıkrasında yer alan “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verildiği ve Yargıtay ———-Hukuk Dairesi’nin 16/05/2017 tarihli 2017/198 – 5526 Esas ve karar sayılı ilamında da “…davacılar miras bırakanının tüketici olduğu ve davalı sigorta şirketi ile arasındaki hayat sigortası sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunulduğunun anlaşılmasına göre, … Tüketici Mahkemesinin görev alanına girdiği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır…” hükmüne yer verildiği de dikkate alınarak mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK 115/2 Mad. Uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3- Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.