Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/646 E. 2023/616 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/646
KARAR NO : 2023/616

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 27/05/2016
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 25.08.2014 tarihli—-Prefabrik bina yapımı anahtar teslim götürü bedelli 4.000.000 TL *KDV bedelli depo yapımı sözleşmesi,19.02.2015 tarihli —inşaatı, sabit birim fiyat çıta tavan esaslı, kaba inşaat işleri 6.906.580 TL 4 KDV bedelli sözleşmesi,
14.04.2015 tarihli —- Depo projesi anahtar teslim götürü bedeli 3.000.000 TL * KDV depo yapım sözleşmesi,
10.06.2015 tarih —-depo yapımına ait anlaşma imzalandığını,
Davalı tarafça —– işi hariç tüm sözleşmeler haksız ve hukuka aykırı feshedildiğinden hakedişler yapılamadığını ve kâr kaybının oluştuğunu, kar kaybı ve yapılan imalatların bedelinin tespiti amacıyla —-Asliye Ticaret Mahkemesinin —– esas sayılı dosyasında dava açıldığını, daha öncesinde müvekkili şirketin maddi müzayaka altında bırakılarak henüz üzerinde ödenmemiş 100.000 TL borcu bulunan ve tamamı yaklaşık 1.250.000 TL ye alınan iskele ekipmanının, “hakkedişlerin ödeneceği borcun ödeneceği” denilerek 14.10.2015 tarihinde, 500.000 * KDV gibi çok düşük miktarda fatura ettirildiğini ve satıştan sonra düzenlediği protokolle devraldığını, BK m.28 uyarınca söz konusu satışın aşırı yararlanmayı taşıdığının ortada olduğunu, davalı şirketin hem müvekkil şirkete ödemelerini yapmayarak, hak edişlerine ve ilave işlerine fatura kestirmeyerek maddi zorluklara soktuğunu, iskelenin üzerindeki 100.000 TL borç düşüldüğünde reelde 400.000 TL * KDV ye devasa iskele ekipmanlarının alındığını belirterek dava konusu satışın aşırı yararlanmayla TBK 28 çerçevesinde yapıldığının tespit edilmesine, satışın feshi ve menkulün aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ivazlar arası farkın, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000 TL avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ISLAH
Davacı vekili 17.08.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; alınan bilirkişi raporunda satışı yapılan iskele malzemelerinin tutarının 2015 yılı fiyatları ile 1.244.911,80 TL olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle alacak taleplerini 744.911,80 TL artırdıklarını, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere ıslah talepleri doğrultusunda toplam 1.244.911,80 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda, BK 28.maddesi kapsamında aşırı yararlanma eyleminin olmadığını, edimler arasında açık oransızlığın mevcut bulunmadığını, davacıdan, borcuna karşılık mahsuben satın alınan iskele ve kalıp malzemelerinin, müvekkili şirket tarafından satın alındığı 14.10.2015 tarihinde halihazırda inşaatta kullanılmış ikinci el bile sayılmayan hurda değerinde inşaat malzemesi olduğunu, davacının maddi müzayaka halinden yararlanılmasının da mümkün bulunmadığını, zira dava konusu iskele malzemesinin bedelinin tamamını ödeyemeyen davacının bizzat borcuna mahsuben malzemesinin satın alınmasını müvekkil şirketten kendisinin talep ettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; davacı şirkete ait İskelenin satıcışının aşırı yararlanmayla TBK 28 çerçevesinde yapıldığının tespit edilmesine, satışın feshi ve menkulün aynen iadesine; mümkün olmadığı takdirde ivazlar arası farkın, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000 TL avans faizi ile birlikte tahsiline ilişkindir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır. Düzenlenen bilirkişi raporları ve ek raporları gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporları ve ek raporları, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 25.08.2014 tarihli “—-Prefabrik Bina Yapım Sözleşmesi ” 24.12.2014 tarihli ” —-. İnşaat Kaba İnşat Sözleşmesi, 14.04.2015 tarihli “— Depo Tevsit İnşaatı Sözleşmesi ” 14.04.2015 tarihli ” —-. Depo Projesi Sözleşmesi ” düzenlendiği,
Taraflar arasında faturalarda dökümü yapılmış inşaat malzemelerinin —–Şirketi’nden 500.000,00 TL + KDV bedelle, — borcuna mahsuben olmak üzere —-tarafından satın ve teslim alındığına dair 30.09.2015 tarihli ” İnşaat Malzemesi Alım Satım ve Teslime Dair Protokol” düzenlendiği,
Faturaların tetkiki neticesinde masa tipi borcu kalıp iskele malzemelerinin satın alındığı —-Şirketine ait faturalardan—–Şirketine satışı yapılan iskele malzemelerinin tutarının 2015 yılı fiyatları ile 1.244.911,80 TL olduğu belirlenmiştir.
Davalının —–. Noterliğinden davacıya gönderdiği 15.03.2016 tarihli ihtarnameyle sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediğinden 16.05.2015 tarihli inşaat sözleşmelerini feshettiğini bildirdiği görülmüştür.
Davacının incelenen ticari defter kayıtlarına göre;
Davacının, dava tarihi itibariyle davalıdan (26.054.822.42 — 24.926.829.44) = 1.127.992.98 TL alacağının olduğu, davacının kestiği faturalar içerisinde, dava konusu 14.10.2015 tarihli 590.000 TL bedelli iskeleme malzeme faturasının da olduğu, davacı, bu faturayı davalıya kesmeden önce, davalı şirkete 13.10.2015 itibariyle bakiye 781.276.66 TL borcunun olduğu, davacı şirketin, dava dışı —– şirketinden KDV dahil 1.244.912.39 TL tutarında iskele ve kalıp malzemesi satın aldığı, bu durumda davacı KDV hariç 1.055.010.50 TL tutarı iskele ve kalıp malzemesini, son alındığı 01.07.2015 tarihinden tarihten yaklaşık (106) gün sonra davalı şirkete % 111 tenziliyle KDV hariç 500.000 TL ye sattığı anlaşılmıştır.Masa tipi boru kalıp iskele malzemelerinin satın alındığı —- ait faturalardan,—– Şirketine satışı yapılan iskele malzemelerinin tutarının 2015 yılı fiyatları ile 1.244 911,80 TL olduğu, boru İskele malzemelerin davalı firma tarafından devralındığı tarihe kadar geçen süre içinde malzemenin kullanılması nedeniyle % 12 oranında yıpranma payı düşülmesi gerektiği tespit edilmiş olup, buna göre, davacının talep edebileceği alacak tutarı;
1.244 911,80 TL x % 12 ———=149.389,42 TL
1.244.911,80 TL – 149.389.42 TL —=1.095.522,38 TL olacağı,
Davacıya 500.000,00 TL+ KDV = 590.000,00 TL ödendiği belirtildiğinden, davacının talep edebileceği bakiye alacak tutarı;
1.095.522,38 TL – 590.000,00 TL = 505.522,38 TL olduğu belirlenmiştir.
Dava konusu temel uyuşmazlık, “davalı ile davacı arasında yapılmış olan dava konusu İnşaat malzemesi satımı sözleşmesinin TBK.md.28 anlamında aşırı yararlana (gabin) sebebiyle geçersiz olup olmadığı” noktasındadır.
Söz konusu sözleşmenin TBK.md.28 uyarınca aşırı yararlanma sebebiyle geçersiz olması için,
1-Tarafların karşılıklı edimleri (borçları) arasında açık bir oransızlık bulunmalı (birinci şart),
2-Bu oransızlık, davacının (zarar görenin) zor durumda kalmasından davalının (zarar verenin) yararlanması (bu durumu istismar etmesi) suretiyle geçekleştirilmiş olmalıdır (ikinci şart)
Davacının dava dışı —- Şirketinden satın almış olduğu dava konusu inşaat malzemelerinin davacı tarafından davalıya satıldığı tarihteki piyasa fiyatı, KDV dahil yaklaşık 933.683,85 TL olduğu, davacının ise bu malzemeleri davalıya, KDV dahil 590.000,00 TL’ye sattığı, her iki satım bedeli arasında herkesin kolayca anlayabileceği açık bir oransızlık olduğu ve dolayısıyla da iş bu şartın (açık oransızlık şartının) gerçekleştiği,
Mali bilirkişilerin tespitlerine göre; bizzat davacı defterlerine göre dahi; davacının söz konusu satıma ilişkin 14.10.2015 tarihli 590.000 TL bedel faturasını düzenlediği tarihten önce, davacının davalıya, 13.10.2015 itibariyle bakiye 781.276.66 TL borcu bulunduğu, bu nedenle söz konusu oransızlığın, davacının zor durumda kalmasından davalının yararlanması (bu durumu istismar etmesi) suretiyle geçekleştirilmiş olduğunun kabul edilmesi gerektiği,
Yukarıda belirtilen her iki yasal şartın gerçekleştiğinin ve bu nedenle de söz konusu satım sözleşmesinin aşırı yararlanma (gabin) nedeniyle geçersiz olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirlenmiştir.Davacı dava dilekçesinde, “satışın feshine (iptaline) ve satım konusu malların (menkullerin) aynen iadesine, bu mümkün olmadığı takdirde ivazlar arasındaki farkın avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine” karar verilmesini talep etmiştir.
Ancak; raporun teknik kısmında belirtildiği üzere, satım konusu malzemeler davalıya ait inşaat sahasının muhtelif bölümlerinde dağınık şekilde durmaktadır; satım konusu malzemelerin büyük bir kısmı imalatı yapılan binalarda ve kalıba bağlı şekilde bulunmaktadır, boru, ek parça ve bağlantı parçaları ile birlikte malzeme sayısının çok fazla olması nedeniyle tek tek sayılarak tespiti mümkün değildir, ayrıca davacı tarafından davalıya satılmış olan malzemenin miktarı da anlaşılmamaktadır. Satıma ilişkin Protokolde ve Faturada herhangi bir miktar yazılı değildir. Davacı/satıcı, davalı/alıcı adına düzenlediği faturada, satılan malzemenin miktarını yazmamıştır. Bu nedenlerle, sözleşmenin feshi (iptali) ve satım konusu malzemenin iadesi, somut olayda malzemelerin aynen iadesi mümkün olmadığından davacının davalıdan 505.52,38 TL talep edebileceği, satım sözleşmesindeki ivazlar (edimler) arasındaki farkın tespit edilerek davacıya ödenmesine (yani edimler/ivazlar arasındaki oransızlığın giderilmesine) karar verilmesi yerinde olacağı kanaatine varılmıştır.Başlangıçta satın alınan ve bedeli ödenen malzemenin sonradan tekrar hurda bedelinin talep edilmesi hususunun yerinde olmadığı, zira edimler arasında aşırı bir oransızlık bulunup bulunmadığının tespitinde, somut olaydaki satışın konusunu oluşturan malın (birinci el veya ikinci el malın) “satış sözleşmesinde kararlaştırılmış olan satış fiyatının” “piyasa satış fiyatına” göre aşırı derecede fazla olup olmadığı tespit edilir ve eğer aşırı derecede fazla olduğu tespit edilirse, (istismar şartının da gerçekleşmiş olması halinde) TBK.md.28/f.1 hükmüne göre; “piyasa fiyatlarına uygun satış bedeli” ile “sözleşmede aşırı fazla olarak karlaştırılmış olan satış bedeli” arasındaki farkın zarar görene ödenmesi (bu suretle edimler arasında oransızlığın giderilmesi) gerekir. Bunun dışında başkaca bir tutarın da zarar görene ödenmesi gerekmeyeceği belirlenmekle davanın kısmen kabulü ile;Yapılan tespitlere ve taraf beyanlarına göre; söz konusu iskele satışının yapıldığı sırada, davacının gerek davalıya gerekse dava dışı şirketlere borçları bulunduğu, bu nedenle de TBK.md.28 anlamında zor durumda olduğu ve davalının da davacının TBK.md.28 anlamında “zor durumda” olduğunu bildiği, bu durumlar karşısında, davalının, davacının zor durumundan yararlanması suretiyle satışın düşük fiyatla gerçekleştirilmiş olduğu, bu nedenle de, TBK.md.28 anlamında, “davalının, davacının zor durumundan yararlanmış olduğunun tespiti ile 505.522,38 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile ;
Dava konusu satışın aşırı yararlanma ile yapıldığının tespiti ile 505.522,38 TL’nin 27.05.2016 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
Aşan istemin reddine,
2-HARÇLAR
Alınması gerekli 85.039,92 TL karar harcının 853,88 TL’si dava açılırken peşin olarak, 8.538,75 TL’si de yargılama evresinde 27.06.2016 tarihinde olmak üzere toplam 9.392,63 TL harç dava açılırken peşin olarak, 11.867,35 TL’si de yargılama evresinde 17.08.2018 tarihinde alınmış olduğundan geriye kalan 63.779,94 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-VEKALET ÜCRETİ
a-Davanın kabul edilen bölümü üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 73.057,46 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davanın reddedilen bölümü üzerinden avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 99.882,84 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafça yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 9.392,63 TL peşin harç ve 11.867,35 TL ıslah harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafça yatırılan 4,30 TL vekaletname harcı ile yapılan 471,30 TL tebligatlar gideri ile 2.000 TL bilirkişi inceleme gideri, 3.800 TL bilirkişi inceleme gideri, 2.250,00 TL ek bilirkişi inceleme gideri ve 4.500.00 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 13.025,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 5.237,00 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 7.788,60 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafından yatırılan 4,60 TL vekaletname harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine
d-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
e-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.