Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/626 E. 2018/190 K. 21.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/626 Esas
KARAR NO : 2018/190
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/05/2016
KARAR TARİHİ : 21/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı dava dilekçesinde; kendisinin ….. San ve Tic. A. Ş.’nin % 49 hissesine sahip ortağı olduğunu, davalı şirketin 1970 yılında kurulduğunu, şirketin uzun yıllar İstanbul’daki fabrikasında mermer işi ile iştigal ettiğini, şirketin 90’lı yılların ikinci yarısından sonra gayri faal hale geldiğini, şirketin 20 yıldır her hangi bir faaliyeti olmadığını, şirketin aktifindeki gayrimenkulü grup şirketi niteliğindeki ….. Isıtma Soğutma Klima San. ve Tic. A.Ş.’ne kiraya verdiğini, kira gelirinden başka her hangi bir geliri bulunmadığını, bu nedenle davalı şirkette amaç ve ortak çalışma iradesinin ortadan kalkmış olduğunu, anonim ortaklığın azınlık tarafından haklı sebeplerle feshi talebinin yeni TTK’da hüküm bulmuş olduğunu, azınlık pay sahiplerinin açacakları dava ile anonim şirketin haklı sebeple feshini talep edebilmelerinin kabul edildiğini, ayrıca davalı şirket faaliyet konusu ortadan kalkmış olup, bu amacın gerçekleştirmesinin de imkansız hale gelmiş olduğunu, şirketin kaynaklarının başka bir şirkete aktarılmakta olduğunu, gayrimenkulün son derece düşük bir bedelle …. A.Ş.’ye kiralanmış olduğunu, şirket açısından gerçek kullanım amacını kaybetmiş ve atıl durumda olan bu gayrimenkulün mevcut ekonomik koşullarda değerlendirilmek suretiyle satılması, haklı sebepler eski TTK’nın yürürlükte bulunduğu dönemde meydan gelmiş olsa dahi yeni TTK .md.531’de yer alan bu düzenlemenin uygulama alanı bulacağını belirterek davanın kabulü ile şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın davalı şirketin müşterek imza yetkilisi olması sebebiyle davalı şirket ne asil olarak ne de bir avukat tayin etmek suretiyle kendisini temsil ettiremediğini, ….. San. ve Tic. A. Ş. faal olup ticari faaliyetine devam ettiğini, maliki bulunduğu taşınmazı ….. Isıtma Soğutma Klima m. Tic. A. Ş. isimli şirkete kiraladığını, , söz konusu kiralamadan gelir elde etmekte olduğunu, bunun ticari faaliyet olarak yeterli olmadığı kanaatine varılmış olsa bile bu durum şirketin feshine yeterli bir gerekçe olmadığını, TTK 531 adde de haklı fesih için 3 adet dava şartı öngörülmüş olduğunu, bunlar sırasıyla; azınlık pay sahibi olunması, feshinin ikinci dava ve son çare olması, haklı sebeplere dayanması olduğunu, bunlara göre davacının şirketin feshini talep edecek har hangi bir haklı sebebi bulunmadığını, huzurda açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, diğer bir yöntem ise davacının hissesinin ödenmek şartıyla davacının şirketten çıkartılması olduğunu, davacının esas niyeti de şirket hissesini satmak olduğunu, Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere şirketin feshi yerine davacının “ortaklıktan çıkartılması önerilen bir çözüm yolu olduğunu belirterek şirketin feshi talebinin reddine, davalı şirkete temsilci tayini için yetki verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkindir
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …..sicil no ile kayıtlı olduğu, ….. Vergi Dairesinin …. vergi kimlik no.lu kurumlar vergisi mükellefi olduğu, kayıtlı sermayesinin 50.000,00 TL olduğu, bu sermayenin tamamının ödenmiş olduğu,
Davacı ortak …’nun 30.09.2016 tarihi itibariyle payına düşen özvarlık tutarının 284.751,86 TL olduğu,
Şirketin 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında satışlarının bulunmadığı,
Davacı …’nun davalı ….. Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin % 48,33 oranında hissedarı ve yönetim kurulu başkanı olduğu,
Türk Ticaret Kanunu’nun 531 inci maddesine göre; haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden payların sahipleri, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden şirketin feshine karar verilmesini isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebilir hükmünün bulunduğu, davacının davalı şirkette % 10 oranından daha fazla hissesinin olduğu,
Davalı şirketin 22-05-2015 tarihinde yapılan 2014 senesine ilişkin olağan genel kurul toplantısına tüm hissedarların asaleten veya vekâleten katıldıkları ve % 100 nisap sağlandığı, yapılan görüşmelerde hesaplar ve raporların oy birliğiyle kabul edildiği, yönetim kurulu ve denetçinin oy birliğiyle ibra edildiği ve yine oy birliğiyle kâr dağıtımı kararı alındığı, genel kurulda üç yıl süreyle davacı … ve … yönetim kuruluna oy birliğiyle seçildikleri şirketi müştereken temsil ve ilzama oy birliğiyle yetkili kılındıkları,
Genel kurulda alınan kararların 26-05-2015 tarihinde tescil edildiği, 01-06-2015 tarihli ve 8831 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Davalı şirketin kira geliri elde ettiği ve kâr dağıtımı yaptığı, sermayesinin öz varlık bünyesinde fazlası ile korunduğu,
Yönetim Kurulu Başkanı olan davacının her türlü tedbiri alabilecek, gerektiğinde gündemi belirleyerek şirketi olağan veya olağanüstü genel kurul toplantısına davet edebilecek konumda olduğu,
Hal böyle olmasına rağmen davacının fesih ve tasfiye istemi ile genel kurulu toplantıya davet etmediği, dava dilekçesinde ve replik lâyihasında gündeme gctirdiği hususları genel kurulda görüşmeye açmadığı,
Davalı şirketin bir sermaye şirketi olduğu aile bireyleri arasındaki manevi bağlarının koptuğuna dair gerekçenin şirketin haklı fesih nedeni olamayacağı, davalı şirketin haklı nedenlerle feshini talep eden davacının haklı nedenlerin varlığını kanıtlayamadığı belirlenmekle davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kanıtlanamayan DAVANIN REDDİNE,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 31,40 TL maktu karar harcının 29,20 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 2,20 TL karar harcının davacı taraftan alınmasına,
3-AVUKATLIK ÜCRETİ:
Davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 2.180 TL maktu avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ:
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yatırılan 4,30 TL vekaletname harcı ile 1.000 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 1.004,30 TL yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 21/02/2018