Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/618 E. 2022/414 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/618 Esas
KARAR NO: 2022/414
DAVA: Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/05/2016
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bayilik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- numaralı bayisi olarak davalı firmaya ait ürünleri sattığını, —- arasına girdiğini ve ödül aldığını, sonraki yıllarda yapılan satışlarda —Sırada yer aldığını, —davalı ile görüşüldüğünü, ancak —- tarihinde neden bildirilmeksizin —-makinesinin müvekkiline ait işyerinden alındığını, bunun üzerine davalı yana —- yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, müvekkilinin elinde halen —- bulunduğunu, davalı şirket yetkililerinin boyaları alacaklarını söylemelerine rağmen halen almadıklarını, yıllardır —- ürünleri satarak oluşturulmuş olan müşteri —– bu haksız eylem nedeniyle kaybedildiğini, müvekkilinin zarara uğradığını belirterek; şimdilik — maddi tazminatın sözleşmenin feshedildiği —– tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin bayisi olmadığını, davacı ile müvekkili arasında imzalanmış bir —– bulunmadığını, davacının — yılına kadar müvekkilinde doğrudan — ürünlerin alımını yaptığını, daha sonra müvekkilinin o bölgede toptancı bayiliğini yapmakta olan — —-alım yaptığını, müvekkilinin üretmiş olduğu ürünleri satın alan ve kendi adına ve hesabına satmak isteyen uygun gördüğü firmalara yazılı taahhütname ve teslim belgeleri ile renklendirme makinesini belirli bir amaç ve süre için, iadesi talep edildiğinde iade etmek şartı ile kurduğunu, söz konusu makinenin müvekkiline ait olduğunu, —– tarihli taahhütname ve teslim belgeleri ile davacıya teslim edildiğini, makine alınırken davacı yana müvekkili şirketin grup şirketlerine ait bir diğer makinenin teslim edildiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; bayilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davacı vekilince sunulan — tarihli dilekçe ile talep edilen miktarın— müspet zarara, —- tazminatına ilişkin olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce davacının ticari defter kayıtlarının incelenmesi için —- karar verilmiş, düzenlenen — bilirkişi raporunda özetle; davacının— yılları arasına ait ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, — tarihleri arasına ait ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacının —- olduğu, tarafların — öncesinde doğrudan bir ticaretlerinin bulunduğu, davacının defterlerinde —– tarihi itibariyle elinde bulunduğu belirtilen — tutarından daha fazla tutarda —- malın mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce dava dışı —- ticari defter kayıtlarının incelenmesi için —- yazılmasına karar verilmiş, düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dışı şirketin—-yıllarına ait ticari defter kayıtlarının fiziki olarak incelenemediği, incelenen diğer defter kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin — yılında başladığı, — yılları arasında toplamda —-tutarında ticari faaliyette bulunulduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce davalı şirketin ticari defter kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —tarihli raporda özetle; davalı şirketin— arasına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirkete ilişkin kayıtların — tarihinde başladığı, — tarihinde sona erdiği, dava tarihi itibariyle davacının davalıdan —–alacağının bulunduğu, taraflar arasındaki mal alım satım ilişkisinin süreklilik ihtiva ettiği, taraflar arasında bayilik sözleşmesi unsurlarının var olduğunun değerlendirilebileceği, davalının sözleşmenin feshi için herhangi bir haklı sebep ileri sürmeden ve ihbar süresi vermeden karıştırma makinesini almak suretiyle sözleşmeyi feshettiği, davacının müspet zararının talep edebileceği, denkleştirme tazminatı isteminde bulunulmayacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde bir mali müşavir bilirkişi ile sektör bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılması için —- talimat yazılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; davacının başka bir boya firmasından yeni bir —– – aylık bir süreye ihtiyaç duyulacağı, davacının envanterinde kalan boya tutarının — olduğu, davacı kayıtlarına göre hesaplanan aylık ortalama karlılığın — olduğu, mahkemece kar kaybına hükmedilmesi sonucunda iki aylık süre için hesaplanan ortalama kar kaybının —- olduğu, üç aylık süre için ise —- olacağı tespit edilmiştir.
Davacı vekilince sunulan — tarihli ıslah dilekçesi ile, — olarak bildirilen dava değeri ıslah yolu ile arttırılarak ———- bedeli olmak üzere toplam——alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, ıslah harcı yatırılmış, ıslah dilekçesi davalı yana tebliğ edilmiş, davalı vekilince de ıslaha karşı itirazları bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı ile yapılan bayilik sözleşmesinin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği belirtilerek haksız fesih nedeniyle oluşan müspet zararının ve denkleştirme tazminatının tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, davacı ile bayilik ilişkisi kurulmadığı ileri sürülerek davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında bayilik sözleşmesinin kurulup kurulmadığı, sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedilip edilmediği, davacı yanın müspet zararının oluşup oluşmadığı, oluştu ise miktarı, davacının denkleştirme tazminatı isteminin yerinde olup olmadığı ve miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmamaktadır. Ancak bayilik sözleşmesi yazılı şekil şartına tabi olmayıp, taraflarca sözlü olarak da kurulabilir. Geçerli bir bayilik sözleşmesinin kurulduğundan bahsedebilmek için; sözleşmenin sürekli olması, bayinin kendi adına ve hesabına hareket etmesi, çerçeve sözleşme ve münferit satış sözleşmeleri olarak iki ayrı sözleşme bulunması ve bayinin satış hakkını elde ettiği ürünlerin pazarlanması ve sürümünü artırma borcunu üstlenmesi gerekir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile davacı ile davalı arasında —– arasında doğrudan bir ticari ilişki olduğu tespit edilmiştir. Bu hali ile, taraflar arasında sürekli sözleşme ilişkisinin kurulduğu sabittir. Yine davacı, kar ve zarar rizikosu kendisine ait olmak üzere davalının markasını kullanıp o markaya ait ürünleri sattığından, kendi ad ve hesabına hareket ettiğinin kabulü gerekmektedir. Dosya kapsamında yer alan —— davacıya yapılacak iskonto tutarları düzenlenmiştir. Bu husus taraflar arasında bir çerçeve sözleşme bulunduğunu göstermektedir. Yine dosyaya sunulan tahsilat makbuzlarından taraflar arasında münferit sözleşmeler bulunduğu da anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyada mevcut belgelerden davacının —- yılında gösterdiği ———çalışmalarından dolayı — markasından ödül aldığı görülmektedir. Bu hali ile, davacı ile davalı şirket arasında —- yılına kadar bayilik sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunun kabulü gerekmektedir. —yılları arasında ise davacı ile dava dışı —–ilişki olduğu tespit edilmiştir. Dosyada davacı adına düzenlemiş ve —-bayi kartları mevcuttur. Sunulan bayi kartlarının son kullanma tarihleri—–tarihleridir. Yine dava dışı —- Tarafından dosyaya bilirkişi incelemesinde sunulan —-belgeleri davacının bayi sıfatıyla imzaladığı anlaşılmaktadır. Dava dışı —– davacı şirket arasında ticari ilişki bulunduğu, dava dışı şirketin davalının bayi olduğu davalı yanın da kabulündedir. Bayilik sözleşmesinde önemli olan sağlayıcının mallarının satılması olduğundan; bu malların sağlayıcının bizzat kendisinden alınmasıyla onun bayisinden alınması arasında bir fark bulunmamaktadır. Bu durumdan, davacının —- yılına kadar davalı şirket ile doğrudan bir bayilik ilişkisi içerisinde olduğu, —- yılından itibaren ise davacının dava dışı şirketten mal almak suretiyle bayilik ilişkisinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı ile davalı arasındaki bayilik ilişkisinin, —– iade alındığı—–yılına karar devam ettiğinin kabulü gerekmektedir.
Bu tespit doğrultusunda, sözleşmenin davalı tarafından haklı nedenle feshedilip edilmediğinin tespiti gerekmektedir. Taraflar arasındaki sözleşme belirsiz süreli nitelikte bir sözleşmedir. Belirsiz süreli bayilik sözleşmesi dürüstlük kuralına aykırı olmamak kaydıyla taraflarca tek taraflı irade beyanıyla ve herhangi bir sebep ileri sürülmeksizin ileriye dönük olarak feshedilebilir. Olağan fesih hakkının nasıl kullanılacağı ve ihbar süresinin nasıl belirleneceği kanunda düzenlenmemiştir. Sözleşmede buna ilişkin düzenleme yok ise, sürenin hakim tarafından belirlenmesi gerekir. Sözleşmenin feshi yollarında biri ise olağanüstü fesih hakkının kullanılmasıdır. Taraflardan biri, haklı neden oluştuğu takdirde, sözleşme süresine bakılmaksızın ve ihbar süresi verilmeksizin sözleşmeyi ileriye etkili olarak feshedebilir. Somut olayda, davalı tarafından davacıya verilen renk karıştırıcı makinesinin —– tarihinde teslim alınması ile sözleşmenin feshedildiği, davalı tarafından fesihten önce herhangi bir ihbar süresinin verilmediği, feshin haklı bir nedene dayandığına dair dosyaya herhangi bir delilin de ibraz edilmediği görülmekle; sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği kanaatine varılmıştır.
Bu tespitlerden sonra davacının tazminat taleplerinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı tarafça, denkleştirme tazminatı ile müspet zarar isteminde bulunulmuştur. —–Maddesine göre; acenteye ve tek satıcılık ve benzeri tekel hakkı veren sürekli sözleşmeleri sona ermesi durumunda müşteri çevresinin değeri göz önüne alınarak denkleştirme talep edilebilir. Ancak, taraflar arasındaki sözleşmede aksine bir düzenleme yoksa, tekel hakkı olmayan bayilik sözleşmesinin sona ermesi durumunda bayi, denkleştirme tazminatı isteminde bulunamayacaktır. Somut olayda da, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığından ve davacının tekel hakkı bulunmadığından, denkleştirme tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiği belirlenmiş olduğundan, davacının haksız fesih nedeniyle müspet zararını talep etme hakkı mevcuttur. Alınan bilirkişi raporları ile, davacının aylık ortalama karlılığının —- olduğu, davacının aynı bölgede farklı bir firmadan bayilik alabilmesi için gerekli sürenin— ay olarak sektör bilirkişisi tarafından tespit edildiği, yapılan tespite davacı tarafından itiraz edilmediği gibi tespitin mahkememizce de benimsendiği, buna göre davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti tazminatının — olduğu, davacı tarafından davalıdan alınan ve davacının envanterinde kalan — markalı boyaların davacı kayıtlarında tespit edildiği, davalı yanın stokta bulunan malları geri alma yükümlülüğünün bulunduğu, stok malzeme bedellerinin de davacıya ödenmesi gerektiği, işbu malzemelerin bedelinin toplamda —- olarak bilirkişiler tarafından tespit edildiği, yapılan tespitin mahkememizce benimsendiği, ancak edimlerin karşılık ifası kuralı gereği davacının söz konusu tazminatı hak edebilmesi için, elinde kalan stok malzemeleri davalıya iade etmesi gerektiği, bu kapsamda aşağıda hükümde ayrıntıları gösterilen ve karşılığında da değerleri gösterilen stok malzemelerin davalıya iadesi halinde toplam —- davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği, yine —– malzemelerden eksik ürün teslimi halinde ise karşılığında yazılan değerlere göre bu bedelden düşüm yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davalı yanın zamanaşımı itirazı bakımından; davacının kar mahrumiyeti ve envanterde —–bedeline ilişkin taleplerinin — yıllık genel zamanaşımı süresine tabi olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin— tarihinde feshedildiği, eldeki davanın — tarihinde açıldığı, ıslah isteminin ise —tarihinde yapıldığı, bu hali ile zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; davalı yanın zamanaşımı itirazına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafça, dava açılmadan önce davalı yan temerrüde düşürülmediğinden, kabul edilen dava değerinin— tutarlı kısmına dava tarihinden, bakiye —– tutarlı kısmına ıslah tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerekmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının denkleştirme tazminatına ilişkin talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
2-Davacının müspet zararına ilişkin talebinin KISMEN KABULÜ İLE,
— kar mahrumiyeti,—- envanterde kalan boya bedeli olmak üzere toplam —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve boya bedeline ilişkin —– aşağıda tablo halinde sayılan malzemelerin eksiksiz olarak davalıya teslimi halinde, davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşan istemin reddine,
Aşağıdaki tabloda sayılan ürünlerden eksik çıkan olursa, tabloda ürün sayısı ve adet fiyatı belirtilen şekilde tahsil edilecek tutardan düşülmesine,
—–İPTALİNDEN DOLAYI GERİ ALINMAYAN — NO ÜRÜN ADI — ADET BİRİM FİYAT TOPLAM FİYAT
——
——-

—-






——




— –










TOPLAM——
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 7.643,98.-TL’den dava açılırken yatırılan 170,78.-TL peşin harç ve 2.022,60.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.193,38.-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 5.450,60.-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 170,78.-TL peşin harç, 2.022,60.-TL ıslah harcı, 29,20.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 2.222,58‬.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 3.500,00.-TL bilirkişi ücreti, 265,10.-TL posta gideri, 1.000,00.-TL talimat bilirkişi ücreti ve 59,50.-TL talimat posta gideri olmak üzere toplam 4.824,60.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %84 oranında olmak üzere 4.052,67.-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen 97,00.-TL posta gideri, 700,00.-TL talimat bilirkişi ücreti, 19,00.-TL talimat posta ücreti olmak üzere toplam 806,50.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %16 oranında olmak üzere 129,04.-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 14.580,62.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——-nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.12/05/2022