Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/543 E. 2021/1194 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/543 Esas
KARAR NO: 2021/1194
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/05/2016
KARAR TARİHİ: 11/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —–yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki —– davalı tarafından hukuka ve sözleşmeye aykırı olarak süresinden önce feshedildiğini, davalı ile müvekkili arasında —– tarihinde imzalanan sözleşmeye konu alanlarda —— konusunda anlaşıldığını, bu kapsamda müvekkili tarafından —-Taraflardan birinin —–öncesinden ve karşı tarafın bu Sözleşmede belirtilen adresine iadeli taahhütlü mektup veya ile fesih bildiriminde bulunmak suretiyle feshetmediği takdirde, bu sözleşme kontrat bitiş tarihi itibarı ile her defasında kendisini otomatik olarak —–belirtilen oranda artış yapmak kaydı ile yenilenir.” şeklinde olduğunu, bu düzenleme uyarınca ——- gereğince düzenlemeler yapılmak suretiyle kendiliğinden yenilendiği ve nihayetinde —- tarihine kadar geçerlilik kazandığını, ancak davalının keşide ettiği—– yevmiye numaralı ihtarname ile —– tarihi itibarı ile tek taraflı olarak feshettiğini, davalının, müvekkilinin ——-şeklinde soyut beyanlara yer vererek, kesin ve somut bir delile dayanmaksızın Sözleşmeyi haksız ve mesnetsiz olarak feshettiğini, taraflar arasındaki Sözleşmenin feshinin, —— gün süreli bir ihtarname gönderecektir. İhtarnameyi alan taraf ihtarnameye konu hususları tebliğ tarihinden itibaren ——gün içerisinde gidermediği takdirde, ihtarnameyi gönderen tarafın tek taraflı bir fesih ihbarı göndererek sözleşmeyi derhal ve tazminatsız olarak fesih etme hakkı mevcuttur.” şeklinde düzenlendiğini, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı halinde dahi davalının bu hususta bildirimde bulunmuş olması —– gün içinde ihlalin giderilmemesi halinde Sözleşmeyi feshetmesi gerektiğini, bu itibarla davalının ——– tarihinde kadar geçerlilik kazanmiş —— maddelerine aykırı olarak haksız bir şekilde süresinden önce feshettiğinin sabit olduğunu, davalının fesih nedeni olarak belirttiği hırsızlık olayının kesin ve somut bir delile dayanmadığını, yalnızca iddiadan ibaret olduğunu, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki tüm yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkiline atfedilebilecek bir kusur bulunmadığını, davalının soyut ve çelişkili beyanlarından ibaret iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafından meydana geldiği iddia edilen hırsızlık olayı ile ilgili kesin ve somut bir delil bulunmadığını, iddia edilen hırsızlık olayı ile ilgili hiçbir şikayet ve suç duyurusunda dahi bulunulmadığını, davalı tarafından keşide edilen ihtarnamede —— şeklinde muğlak ifadelere yer verildiğini, iddia edilen hırsızlık olayı neticesinde çalınan şeyin ne olduğunun dahi belirsiz olduğunu, Müvekkili tarafından sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerin eksiksiz yerine getirildiğini, güvenlik açığı yaratacak herhangi bir uygulamaya yer verilmediğini, bu nedenle ——ifadelere dayanan ve ispata muhtaç hırsızlık iddiası nedeniyle sözleşmenin feshedilmesinin haksız olduğunu, sözleşme kapsamında müvekkili tarafından verilen hizmetin habersiz olarak yapılan denetimlerle incelendiğini ve düzenli olarak rapor edildiğini, —– Raporu incelendiğinde, güvenlik hizmeti verilen alanda olan —– birinin tamamen devre dışı olduğunun, diğer —–görüntülerinin ise bozuk olduğunun, bu durumun dışardan gelecek tehditlere son derece cazip bir hal yarattığının tespit edildiği ve davalıya bildirildiğini, davalı tarafından söz konusu güvenlik açığı yaratan durumla ilgili herhangi bir işlem yapılmaması ve güvenlik açığının giderilmemesi karşısında müvekkili tarafından gönderilen —– tarihli e-posta ile bu durumun yeniden hatırlatıldığını ve gereğinin yapılmasının istenildiğini, müvekkili tarafından gönderilen —— ile de kameralar nedeniyle oluşan güvenlik açığı konusunda bildirim yapıldığını ve gerekenin yapılmasının istenildiğini, ancak davalı tarafından gerekli işlemlerin yapılmadığını ve fiziki tedbirlerin alınmadığını, uyarılara dahi cevap verilmediğini, iddia edildiği gibi meydana gelen bir hırsızlık olayı bulunsa dahi davalının kusuru ile meydana geldiğini, müvekkiline hiçbir kusur atfedilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davalı tarafından süresinden önce sözleşmenin haksız yere feshedilmesi karşısında projede çalışan personellerin beklenmedik bir şekilde işten ayrılmaları ve ayrılan personellerin işçilikten doğan yasal haklarını talep ettiklerinden kendilerine tüm yasal haklarının ihbar tazminatları da dahil olmak üzere ödendiğini, bu durumda müvekkilinin personellere ödenen ihbar tazminatı brüt tutarı olan —– kadar zararı doğduğunu, zira ihbar süreleri gözetilmeksizin projede çalışan personellerin işlerine son verilmesinin davalının sözleşmeyi haksız yere feshetmesi şeklindeki kusurlu davranışına dayandığını, yine sözleşmenin bakiye süresi olan—– tarihine kadar projede çalışan personellerin—– kadar müvekkilinin zararının doğduğunu, müvekkili tarafından keşide edilen —— numaralı ihtarnamesi ile bu zararların tazmini talep edilmişse de davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu kapsamda müvekkili tarafından —– numaralı fatura düzenlendiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, ancak söz konusu faturanın davalı tarafından —– ihtarnamesi ekinde müvekkiline iade edildiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasındaki —- davalı tarafından haksız feshi nedeniyle müvekkilinin doğan —- zararının, fesih tarihinden itibaren işleyecek —–kredi faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama süresince önlenemez zararların doğmasını engellemek amacıyla davaya konu alacak tutarı kadar davalının menkul ve gayrimenkul malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkil arasındaki güvenlik hizmeti sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, müvekkil şirketin—- şantiyesinde bulunan —– saatlerinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, yapılan tespit neticesinde; anılan depoda bulunan —– kablonun çalındığını, çalınan malların toplam değerinin —-olduğunu, müvekkilinin şantiyesinde davacının —– belirtildiği üzere;————— — fark ettiğini, durduramadığını ve plakasını alamadığını beyan ettiğini, güvenlik hizmetinin görevi; tesis ve kapılarda güvenliği sağlamak, personel ve ziyaretçi güvenliği ile huzuru ve emniyeti sağlamak, güvenliğini sağlamakla görevli olduğu yerlerdeki malzemelerin bulunduğu bölgelerin korunmasını sağlamak olduğunu, davacı vekilinin, dava dilekçesinde sanki hırsızlık olayı olmamışcasına beyanlarda bulunduğunu, bu durum ile ilgili taraflarınca suç duyurusunda bulunulmadığını iddia ettiğini, hırsızlık olayı ile ilgili olmak üzere —— suç duyurusunda bulunulduğunu, sözleşmenin müvekkilince, haklı neden ile fesh edildiğini, hırsızlık olayı vuku bulmadan önce de davacının güvenliği sağlama ile ilgili zafiyetlerinin olduğunu, hırsızlık olayının vuku bulması ile, müvekkillinin davacıdan sözleşme çerçevesindeki beklentilerinin yerine getirilmediğinin ortaya çıktığını, güvenlik hizmet sözleşmesinin tanımı ve amacının, kabaca güvenliği sağlanan yerdeki kişilerin ve malların korunması olduğunu, müvekkilinin güvenlik hizmeti almasına rağmen, şantiyesinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, davacının bizzahiti şantiyede bulunmasının nedeninin şantiyenin güvenliğini sağlamak, şantiyedeki malzemenin hırsızlanmasını önlemek olduğunu, hırsızlık olayının vuku bulmasının davacının şantiyede bulunma amacına aykırı hareket ettiğinin işareti olduğunu, bu şartlar altında, müvekkilin sözleşmeyi devam ettirmesinin beklenemeyeceğini, müvekkil sözleşmeyi haklı neden ile fesh ettiğini, dava konusu olayda sözleşmenin hükümlerinden birisisin ihlali değil, sözleşmenin özüne aykırılık mevcut olduğunu, davacının sözleşme gereği güvenlik hizmetini muntazaman ve eksiksiz olarak yerine getirseydi hırsızlık olayının meydana gelmeyeceğini, davacının istihdam ettiği personelinin hatası sebebi ile hırsızlık olayının yaşandığını, müvekkilinin sözleşmeyi fesh etmesinin haklı nedene dayandığını, ———- tarafından tutulan Olay Raporunda da belirtildiği üzere; hırsızlık olayının meydana geldiğini, bu durumun davacı çalışanlarının beyanları ile sabit olduğunu, ayrıca hırsızlık olayının öğrenilmesinin akabinde – ———-arayıp kolluk birimleri olaydan haberdar ettiklerini daha sonrasında suç duyurusunda bulunduklarını, tüm bu nedenlerle ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, haksız fesih nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, tanık beyanları, —– sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizin ——- tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı———– beyanında: ben davacı şirkette müdür yardımcısı olarak görev yapmaktayım, davalı taraf bir hırsızlık olayı olduğundan bahisle sözleşmeyi feshetmiştir, ancak hırsızlık olayının olduğuna dair herhangi bir kesin delil yoktur, davalı taraf güvenliğin sağlandığı alan yaklaşık —- dönüm kadar vardır ve içerisinde yaklaşık ——– katlı inşaat vardır, hırsızlığın olduğu iddia edilen yer zeminin altındaki bodrum kattır, söz konusu yerin güvenlik tarafından görülmesi mümkün değildir, davalı taraf sadece iki adet güvenlik görevlisi istemiştir, güvenlik görevlisi vardiyalı olarak çalışmaktadır, korunan alana girişte araçların girmesini engelleyici herhangi bir bariyer veya başka bir şey yoktur ancak güvenlik görevlilerinden gelen araçları durdurmaları istenmektedir, bariyer olmadığı için güvenlik görevlisi ancak aracın önüne atlayarak durdurabilir, korunan alanın etrafı saclarla çevrildi, sacları ayırarak içeriye girmek mümkündür, bununla birlikte asıl giriş kapısından başka güvenliğin göremeyeceği arkada bir giriş kapısı vardır, söz konusu kapı zincirle kapalıdır, söz konusu zincirin bir anahtarı güvenlik görevlilerinde olmakla birlikte başka bir yedeği olup olmadığına ilişkin bilgimizde bulunmamaktadır, güvenlik görevlilerine malzeme geldiği söylendiğinde arkadaki kapıyı açmaktadırlar, korunan alanda herhangi bir güvenlik kamerası da yoktur, güvenlik açıklarına ilişkin olarak davalı şirkete bilgiler verilmiştir, hatta —— tarafımdan nerelere güvenlik kamerası konulabileceği ve ne şekilde çalıştırılabileceğine ilişkin yaptığım çalışmayı davalı şirkete mail yoluyla bildirdim , davalı tarafın iddia ettiği hırsızlık olayına ilişkin sadece söylentileri duymuş bulunuyorum, davalı taraf sözleşme hükümlerine aykırı şekilde sözleşmeyi feshetmiştir, feshetmeden önce davacı şirketin eksik yaptığını iddia ettiği iş varsa bunlara ilişkin herhangi bir ihbarda bulunmamış ve düzeltilmesini istememiştir ayrıca sözleşmede feshin —– önceden bildirilmesi gerektiği yazmasına rağmen söz konusu şarta da riayet etmemiştir, sözleşme yaklaşık sona erme süresinden iki ay önce sona ermiştir, davacı şirket bu süre içerisinde çalıştığı işçileri mağdur etmemek adına tazminatlarını ödemiştir, bu nedenle de davacı şirketin zararı doğmuştur, —— alan için iki güvenlik görevlisi yeterli değildir, sözleşmenin ilk başladığı tarihlerde çok fazla inşaat alanı yoktu, ancak işler ilerledikçe güvenlik görevlisi sayısının artırılması gerekiyordu, şirketler arası yapılan toplantılarda bu husus dile getirilmiştir ancak bunun yazılı olarak davalı tarafa iletilip iletilmediğini bilemiyorum, hizmeti sunan şirketler daha fazla kar etmek için daha fazla personel çalıştırmak isterler ancak karar merci hizmeti alan taraftır, bu nedenle davalı tarafın talebi doğrultusunda iki güvenlik görevlisi çalıştırılmıştır alanda elektronik ve fiziki güvenlik sistemlerinin olması halinde iki kişi de yeterli olacaktır, ancak elektronik ve fiziki güvenlik sistemleri de bulunmamaktadır, tanıklık ücreti istemiyorum.” beyanında bulunmuş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizin —- tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı ——- beyanında: daha önceden davacı şirket bünyesinde davalı şirketin inşaat alanına ilişkin güvenlik amiri olarak görev yaptım, tarafları bu sebeple tanırım, taraflar arasındaki sözleşme feshedilene kadar güvenlik amiri olarak görev yaptım, görevim süresi içerisinde güvenlik personelinin sevk ve idaresi, projenin güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin olarak görev yaptım, davalı şirket tarafından ——- yapılmaktaydı, inşaat sahasının etrafı saclarla çevriliydi, davacı şirket elemanları inşaat sahasına girmiyorlardı sacların yanlarında bulunan güvenlik noktalarında duruyorlar ve sacın inşaat sahasına yönelik iç tarafında turlamak suretiyle güvenliği sağlıyordu, sadece geceleri alanda turluyorlardı, gündüzleri ise sadece güvenlik kapılarında bekliyorlardı, personel sayısı da gündüzleri inşaat alanını turlanmasına yeterli değildi, toplam —— kişi üç vardiya şeklinde her vardiyada —— kişi çalışıyordu, gündüzleri birer kişi sabit olarak güvenlik noktalarında bulunuyorlardı, dışarıdan gelen kişilerin inşaat alanına girişlerini yönlendirmede bulunuyorlardı, kapılar gündüzleri faaliyet devam ettiği için açık oluyordu ve güvenlik görevlileri güvenlik noktalarında sabit olarak duruyorlardı geceleri ise sac kapılar kapatılıyordu güvenlik görevlisinden bir tanesi diğerinin bilgisi dahilinde inşaat alanına girmeden sahayı dolaşmaktaydı,—— olduğu için bodrum katlarda da inşaat vardı, sözleşme hırsızlık olayı olduğundan bahisle feshedilmiştir, hırsızlık olayının olduğu iddia edilen yer bilgimiz dışında davalı şirket tarafından depo olarak kullanılmaya başlanan bir alanmış, söz konusu alan inşaat alanı içerisinde bodrum katlardadır, ancak şu an tam olarak kaçıncı bodrum olduğunu bilemiyorum, ayrıca söz konusu alanın depo olarak kullanıldığının başlandığı da davacı şirkete bildirilmemiş, sahada ——bulunmaktaydı, ancak bu kameralardan hiçbiri bu hırsızlık olduğu iddia edilen yeri görmemekteydi, kameralardan bir tanesi çalışmıyor, üç tanesinin ise görüntüsü yetersizdi, bu durum hem benim tarafımdan hem de davacı şirket tarafından davalı tarafa bildirilmiştir, saclar dışında girişleri engelleyici herhangi bir bariyer de bulunmamaktadır, bu nedenle saclar da güvenlik için yeterli değildir, ben söz konusu projeye sonradan dahil oldum bu nedenle güvenlik personeli sayısının kim tarafından belirlendiğini bilemiyorum, ancak iki kişi korunan alanın büyüklüğü bakımından yetersizdir, bununla birlikte bir personel zorunlu ihtiyacı için güvenlik noktasından ayrılmak zorunda olduğunda yerine gelene kadar bakması için şantiyeden birini çağırmakta ya da ben alanda isem yerine ben bakmaktaydım, bu nedenle de sayı yetersizdi, hırsızlık olayının varlığına ilişkin herhangi bir somut bilgi yoktur, hırsızlığı yaptığı iddia edilen aracı ne davalı çalışanları, ne de davacı taraf görmüştür, ayrıca hırsızlığın meydana geldiği yerin depo olarak kullanıldığı, davacı şirkete bildirilmediği gibi içerisinde ne olduğuna dair de herhangi bir bilgimiz yoktur, güvenlik kameralarında da aracın olup olmadığı anlaşılmamaktadır, sadece hırsızlık olayının olduğu iddia edilmektedir, çalınan mallara ilişkin görgüye dayalı herhangi bir bilgim yoktur, —— davacı şirket projenin sonlandırılmasına rağmen söz konusu projede çalışanların kıdem ve ihbar tazminatlarını ödemiştir, ———-, davalı şirket tarafından hırsılık olayının olduğu bildirilmiştir, bunun üzerine olayın olduğu iddia edilen yerdeki tespitleri tutanağa yazdım, tutanakta da belirttiğim üzere hırsızlık olduğu iddia edilen yer tel örgü ile çevriliydi, tel örgünün üzerinde bulunan kilit açıktı, ancak zorlama ile kırılarak açılıp açılmadığını bilemiyorum, tel örgünün içerisinde de oda gibi bir alan vardı hatta o odada bulunan eşyaların çalındığı beyan edilmektedir, söz konusu odanın kapısı açıktı, kapıda herhangi bir zorlama izi yoktu , kapı açık bırakılmıştı, tel örgüye tırmanmak mümkündü, ayrıca tel örgüye kapı da konulmuştu, şu an için yanlış hatırlıyor olabilirim tutanakta yazanlar doğrudur, tutanakta ismi geçen ——-, ancak tam olarak görevini bilemiyorum, daha sonra hırsızlığın nasıl olduğuna ilişkin olarak araştırma yaparken güvenlik görevlilerinden olan —– musun diye sorduğumuz zaman kendisi bir aracı gördüğünü beyan etmiştir, ancak bu söz konusu aracın hırsızlığı gerçekleştiren araç olup olmadığına dair bir bilgimiz de yoktur, sahaya girişte herhangi bir bariyer sistemi bulunmadığı için alana giriş ve çıkışlarda gelen araçları durdurma gibi bir imkanımız da bulunmamaktadır, hırsızlığa karıştığı iddia edilen aracın tam olarak saat kaç ta şantiye alanında olduğunu bilemiyorum, ancak tarafıma davalı ve davacı çalışanlarınca bildirilen beyanlara göre olay saatini yazdım, olay saati olarak beyan edilen saatte güvenlik görevlisi güvenlik noktasındaydı, ayrıca beyanlara göre aracın şantiyeye giriş saati olarak tahminen söylenen saatte güvenlik görevlisi güvenlik noktasındaydı, davalı çalışanları da etrafta olmasına rağmen aracın şantiyeye girişini kimse görmemiş, tahminimce depodaki hırsızlık olayında ancak şantiyenin içini bilen biri yapmıştır, sahada üç kapı bulunmaktadır, iki tanesi güvenlik için gündüzleri sürekli açık olan kapılardır, ve o kapılarda iki güvenlik görevlisi sabit olarak durmaktadır, diğer üçüncü kapı ise kilidi bulunmakla birlikte kontrolü davalı şirket tarafından yapılan bir kapıdır, ihtiyaç olduğunda sadece davalı şirket çalışanlarınca açılıp kapanabilen bir kapıdır, söz konusu kapı büyük araç girebilecek bir kapıdır, tanıklık ücreti istemiyorum” beyanında bulunmuş ve beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizce taraflarca bildirilen tüm deliller toplanılmış ve uyuşmazlık konularına ilişkin rapor aldırılmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı —- fesih sebebiyle olduğunu iddia ettiği hırsızlık olayında, davacı ——– asli kusurlu olduğu, davalı ——— denetlemediğinden ve anılan yerde güvenlik için gerekli tedbirleri almadığından olayın meydana gelmesinde hizmet kusuru sebebiyle %20 tali kusurlu olduğu, taraflar arasında ——– tarihleri arasında yürürlükte olan —- gereği —- otomatik şekilde yenilenerek uzatıldığı, sözleşmenin—- vade içinde geçerliyken davalı—-anılan yerde —- tarihinde meydana gelen hırsızlıkta güvenlik şirketi çalışanlarının, dolayısıyla davacı —- kusurlu olduğu belirtilerek sözleşmenin —- tarihinde noter kananıyla yapılan ihtarname ile tek taraflı olarak —– tarihinden itibaren feshedildiği ve hizmetin sonlandırıldığı, her ne kadar davalı tarafından sözleşmenin feshinin hırsızlık olayında davacının kusurundan kaynaklandığı ve haklı nedenlerle yapıldığı iddia edilmiş ise de; davalı şirket tarafından fesih tebliği yapılmadan önce davacı—– şirketine bu sözleşme hükümlerini ihlal ettiği, aykırılığın giderilmesi için —- verildiği şeklinde herhangi bir ihtarda bulunulmadığı ve aykırılığın giderilmesi için ——– mehil verilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle de davalı — son sözleşme süresi olan —— dönemine ait, sözleşme, proje maliyetleri, projede çalışan personellere ait ücret bordroları ile hizmet dökümleri, ihbar tazminatı bordrolarının sunulu olmadığı görülmekle, söz konusu belgeler bulunmadan iş akdi feshedilen personellerin tazminat durumlarının hesaplanamayacağı, yine sözleşme yılına ait proje maliyetlerinin sunulmamış olması nedeniyle talep edilen —– dair hesaplama yapılmasının mümkün olmayacağı, mahkeme tarafından ilgili belgelerin talep edilmesi halinde gerekli hesaplamanın yapılabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, yapılan itirazların karşılanması amacıyla ek rapor tanzim ettirilmesi için dosya daha önce rapor sunan bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan —- tarihli ek raporda özetle; davalının fesih sebebi olduğunu iddia ettiği hırsızlık olayında, davacının istihdam ettiği özel güvenlik personelinin kusuru sebebiyle %80 oranında asli kusurlu olduğu, davalının sözleşme gereği istihdam edilen özel güvenlik şirketi personelini denetlemediğinden ve anılan yerde güvenlik için gerekli tedbirleri almadığından olayın meydana gelmesinde hizmet kusuru sebebiyle %20 oranında tali kusurlu olduğu, taraflar arasında —-tarihleri arasında yürürlükte olan —– vade içinde geçerliyken davalı—- tarafından anılan yerde ——- tarihinde meydana gelen hırsızlıkta güvenlik şirketi çalışanlarının, dolayısıyla davacı—- olduğu belirtilerek sözleşmenin —- tarihinde noter kananıyla yapılan ihtarname ile tek taraflı olarak —- tarihinden itibaren feshedildiği ve hizmetin sonlandırıldığı, her ne kadar davalı tarafından sözleşmenin feshinin hırsızlık olayında davacının kusurundan kaynaklandığı ve haklı nedenlerle yapıldığı iddia edilmiş ise de; davalı şirket tarafından fesih tebliği yapılmadan önce davacı —– bu sözleşme hükümlerini ihlal ettiği, aykırılığın giderilmesi için —-süre verildiği şeklinde herhangi bir ihtarda bulunulmadığı ve aykırılığın giderilmesi için — gün mehil verilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle de davalı—-, davacı tarafından dosya içerisine sunulan —–maliyet kalemi içerisinde ihbar tazminatı bedelinin yer aldığı, taraflar arasında düzenlenen —– getirilmesine ilişkin personel ücreti, vergi ve sigorta primleri, personele ilişkin diğer yasal yükümlülükler, personelin ulaşım, eğitim, üniforma,—– hükmünün yer aldığı, davacı tarafın davalı taraftan —– ihbar tazminatı talebinde bulunduğu, davalı tarafın dosya içerisine sunulan ödeme dekontlarına göre, davacı tarafından ———— ihbar tazminatıödemesi yapıldığı, davacı tarafın davalı taraftan işten ayrılan personellere ödenen ihbar tazminatı talebinde bulunup bulunamayacağının mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemenin taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin davalı tarafından haksız feshedildiği kanaatine ulaşıldığı takdirde, ——yönetim gideri ve mali mesuliyet sigorta bedeli olarak davacı tarafın davalı taraftan toplam —– talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporunun taraf vekillerine tebliğ edildiği, taraf vekillerinin itirazlarının karşılanması amacıyla dosya yeni bir bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan —– kök raporda özetle; davalının inşaat alanında can ve mal güvenliğinin sağlanması konusunda, inşaat alanında eksik personel çalıştırması, davacı tarafından hazırlanan raporlarda belirtilen riskleri gidermemesi ——- kurulmaması, mevcut kamera görüntülerinin anlık olarak güvenlik personeli tarafından —-süreyle izlenmesi için gerekli sistemleri kurmaması, mevcut kameraların yetersiz olmasının da etkisiyle güvenlik zafiyeti oluşması sonucu inşaat alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davalı inşaat şirketinin davacı ——- birlikte müştereken sorumlu olduğu, davacı —–üstlendiği davalıya ait inşaat alanında — tarihinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde —– yönetmeliği kapsamında ve özel güvenlik mevzuatında belirtilen koruma ve güvenlik görevini gerektiği şekilde yerine getirmediği, inşaat alanında can ve mal güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak, inşaat alanı giriş-çıkış noktasında görevlendirdiği personelin kontrol görevini etkin bir şekilde yapmaması, güvenlik personelini görev alanındaki risklere göre eğitmediği, dolayısıyla koruma ve güvenlikle ilgili sorumluluğunu tam olarak yerine getirmemesinin de etkisiyle inşaat alanında oluşan güvenlik zafiyeti nedeniyle, davalıya ait bir kısım malzemelerin hırsızlık olayı sonucu çalınması olayının meydana gelmesinde davacı —– davalı inşaat şirketi ile birlikte müştereken sorumlu olduğu, sektörel bilirkişi tarafından somut olaydaki kusurun müşterek yani % 50 olduğu tespit edildiğinden, davacı yanın davalı yandan talep edebileceği alacığının —– olduğunun tespit edildiği, davacı yan tarafından davalı yana gönderilen —– yevmiye nolu ihtarnamesi ile davaya konu edilen alacaklarının, ihtarnamenin tebliğinden itibaren—- gün içerisinde ödenmesinin, davalı yana ihtar edildiği, dosyada ilgili ihtarnamenin tebliği mazbatasının bulunmadığı, tebliğ mazbatasının dosyaya sunulması halinde davacı yanın davalı yandan tebliğ tarihine ihtar içeriğinde ki sürenin eklenmesi ile —- tebliğ tarihinden ——— gün sonra davalı yanın temerrüde düşeceği, davalı yanın hırsızlığa konu zararının —- olduğunun —— ile sabit olduğu, davalı yanın zararının sigorta tarafından tanzim edildiğinin dosya kapsamından anlaşıldığından davalı yanın davacı yana rücu edebileceği bir alacağının bulunmadığı, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasındaki güvenlik hizmeti alımına dair —– tarihli sözleşmenin sözleşmenin devamı süresince sorunsuz olarak uygulana geldiği, ancak ——– tarihinde davalı işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde davalının sözleşmeyi ——– ihtar ile tek taraflı feshettiği, açılan davanın davalı tarafça yapılan feshin haksız fesih olduğunun tespiti ve haksız fesih sebebiyle uğranılan zararın tazmininin mahkememizden iş bu dava ile talep edildiği, bu durumda öncelikle incelenmesi gereken hususun davalı işyerinde meydana gelen hırsızlık fiili sebebiyle tarafların sorumluluğu olacağı, bu konuda mahkememizce güvenlik uzmanı bilirkişinin de içinde bulunduğu heyetten rapor alındığı, bu doğrultuda —— kök raporun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, bu doğrultuda davalının inşaat alanında can ve mal güvenliğinin sağlanması konusunda, inşaat alanında eksik personel çalıştırması, davacı tarafından hazırlanan raporlarda belirtilen riskleri gidermemesi —– alanı giriş kapısında engelleyici —-sistemlerin bulunmaması, —-kurulmaması, mevcut kamera görüntülerinin anlık olarak güvenlik personeli tarafından —– izlenmesi için gerekli sistemleri kurmaması, mevcut kameraların yetersiz olmasının da etkisiyle güvenlik zafiyeti oluşması sonucu inşaat alanında hırsızlık olayının meydana gelmesinde, davalı inşaat şirketinin davacı —-müştereken sorumlu olduğu, davacı ————- üstlendiği davalıya ait inşaat alanında —- tarihinde hırsızlık olayının meydana gelmesinde ——kapsamında ve özel güvenlik mevzuatında belirtilen koruma ve güvenlik görevini gerektiği şekilde yerine getirmediği, inşaat alanında can ve mal güvenliğinin sağlanmasına yönelik olarak, inşaat alanı giriş-çıkış noktasında görevlendirdiği personelin kontrol görevini etkin bir şekilde yapmaması, güvenlik personelini görev alanındaki risklere göre eğitmediği, dolayısıyla koruma ve güvenlikle ilgili sorumluluğunu tam olarak yerine getirmemesinin de etkisiyle inşaat alanında oluşan güvenlik zafiyeti nedeniyle, davalıya ait bir kısım malzemelerin hırsızlık olayı sonucu çalınması olayının meydana gelmesinde davacı —— davalı inşaat şirketi ile birlikte müştereken sorumlu olduğu, bu durumda mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporunda da tafsilatlı olarak izah edildiği üzre tarafların meydana gelen hırsızlık fiili dolayısıyla eşit oranda—– müştereken kusurlu olduklarının mahkememizce kabul edildiği, davacının davalı taraftan fesih sebebiyle işten çıkarılan personellere ödenen tazminat olarak —— talep ettiği, talep edilen tutarların işçilere ödenen tazminat tutarları ile örtüştüğü, zira davacı vekilinin —– tarihli bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesi ekindeki evraktan yapılan ödemelerin mahkememizce görüldüğü, yapılan ödeme tutarları ile davacının talep ettiği bedeller arasındaki farkın ise ihbar tazminatının —– kaynaklandığı, bu sebeple davacı tarafından talep edilen —- doğru tutarla ve tam olarak hesap edilip talep edildiğinin mahkememizce kabul edildiği, yine —- —-kalemi olarak talep edilen —- taraflar arasında akdedilen sözleşmenin ekindeki maliyet cetveline uygun olarak ve kalan sözleşme süresi de baz alınarak doğru olarak hesaplanıp talep edildiği, bu durumda davacının sözleşmenin haksız feshi sebebiyle toplamda —– harcama yaptığının sabit olduğu ancak yukarıda kusur dağılımında tafsilatlı olarak izah edildiği üzre tarafların meydana gelen hırsızlık sebebiyle %50’şer oranında eşit kusurlu oldukları bu durumda —- meydana gelen zararın —– davalının mesul olacağı mahkememizce anlaşılmış, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne dair dosya kapsamında belge olmadığı beyan edilse de davacı vekilinin rapora karşı beyan dilekçesi ile davalıya yapmış olduğu ihtarın tebliğ mazbatasını dosyaya sunduğu , incelenen tebliğ mazbatası ve ihtar içeriğinden, tabliğin davalıya —– mehil verildiği bu durumda temerrüt tarihinin de ——- mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ ile,
—-temerrüt tarihi olan —- itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen —- bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan —-karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 303,97-TL peşin harç, 29,20-TL başvurma harcı toplamı 303,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 2.950,00-TL bilirkişi ücreti ve ‭237,40-TL posta ücreti olmak üzere toplam 3.187,40-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.649,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 1.538,10- TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı tarafça yatırılan 750,00-TL bilirkişi ücreti ve 66,50-TL talimat posta ücreti olmak üzere toplam 816,50-TL’nin davanın kabul ve red oranına göre 394,01-TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalıya verilmesine, kalan bakiye ‭422,49‬-TL’sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde —–nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.11/11/2021