Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/512 E. 2019/1120 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/856 Esas
KARAR NO: 2019/1121
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/08/2015
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;– tarihinde sürücüsü davalı …, işleteni davalı … olan – plakalı kamyonun müvekkiline ait — plakalı araca çarptığını, kaza neticesinde müvekkiline ait araçta büyük bir maddi hasar meydana geldiğini, kaza sonrasında müvekkilinin ve araçta bulunan ailesinin hastaneye kaldırıldığını, bu nedenle yalnızca davalı araç sürücüsünün beyanı alınarak gerçeği yansıtmayan ve yanlı bir tutanak düzenlendiğini, meydana gelen kazada davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, tali yoldan kavşağa kontrolsüz şekilde girdiğini, kaza neticesinde müvekkilinin aracının kullanılamaz hale geldiğini, çekici ücreti olarak -TL ve tamir ücreti olarak – TL ödemek zorunda kaldığını, kaza sonucunda müvekkilinin yaralandığını, uzun süre olayın şokunu atlatamadığını, davalı …’nın – plakalı aracın -olduğunu belirterek; şimdilik -TL hasar ve–TL değer kaybı olmak üzere-TL maddi tazminat alacağının kaza tarihi olan — tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalı sürücü, araç sahibi ve sigorta limitleri dahilinde davalı … şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin uğradığı acı, elem ve üzüntünün bir nebze telafisi için –TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılar il özel idaresinden ve araç sürücüsünden tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı-. vekili cevap dilekçesinde özetle;- plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde— tarihleri arasında zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin ancak sigortalısının kusuru nispetinde ve poliçe teminat kapsamı ile sorumlu olduğunu, değer kaybı isteminin poliçe kapsamında bulunmadığını, müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, davanın ıslah edilmesi durumunda ıslah tarihi itibari ile ancak yasal faiz talep edilebileceğini savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Suşehri Mahkemeleri olduğunu, davacının alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, trafik polislerince düzenlenen tutanağa göre müvekkilinin kusursuz olduğunu, davacının hasar ve değer kaybı ile manevi tazminata ilişkin taleplerinin zenginleşmeye matuf olduğunu savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talep ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle reddinin gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Sivas Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin tacir olmaması nedeniyle ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, iş bölümü itirazlarının olduğunu, davacının hizmet kusurunu dayanması halinde bu iddianın inceleme yerinin idari yargı olduğunu, trafik tespit tutanağına göre meydana gelen kazada davacının tam kusurlu olduğunu, aksinin kabulü halinde müvekkilinin araç sürücüsünün kişisel kusurundan sorumlu tutulamayacağını, davacı aracının engelli kullanımına uygun özel tertibata sahip olduğunu, aracın sürmeye yetkili olmayan şahıs tarafından kullanılması esnasında kazanın meydana geldiğini, davacının manevi tazminat talebinin afaki ve dayanaktan yoksun olduğunu savunarak; davanın reddini talep etmiştir.
Dava hukuki niteliği itibari ile trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası,—- kayıtları, tanık beyanları, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Yargılama esnasında davacı … vefat etmiş olup, dava mirasçılarına yöneltilmiş; mirasçıların davayı takip edeceklerini beyan etmesi karşısında yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce davacı vekilince bildirilen tanıkların dinlenilmesine karar verilmiş, mahkememizin — tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı … beyanında; “kaza olduğunda ben araçta arka sağ tarafta oturuyordum, o esnada aracı amcam — kullanıyordu, — yol ayrımında kavşak var, tam kavşağa girmiştik yani kavşaktaki göbek ile bizim araç aynı hizaya gelmişti ve biz kavşaktan düz devam edecektik, bize göre sağ taraftan kazaya karışan kamyon geldi, kamyon, sağ taraftan kavşağa girmeye çalışıyordu, hiç yavaşlamadı, geldiği gibi direkt kavşağa girdi, kamyonun arka sol tekerine biz aracın ön tarafıyla çarpmış olduk, çarpışmadan sonra bir süre daha kamyon yol aldı, bizim araç da çarpışmanın etkisi ile döndü, ön tarafı kavşağın içine doğru bakacak şekilde sola döndü ve ardından durdu. Amcam kazadan önce frene bastı ben freni hissettim ancak çarpmayı engelleyemedi, biz —- gidiyorduk, İstanbuldan çıktığımızda dedem … arabayı kullanıyordu, — yakınlarında benzinlikte durduk benzin aldık, sonrasında yola tekrar çıktığımızda, dedem kendini iyi hissetmediğini söyledi, dinlenmesi için bir süre mola verdik, molada halen iyi olmadığını, devam edemeyeceğini söyleyince amcam … direksiyona geçti, on dakika sonra da zaten kaza oldu, bu aracı hep dedem Hüseyin kullanırdı, ancak onun hastalığında gerektiğinde babam veya amcam — kullanırdı, olay yerine polis geldiğinde biz oradaydık ancak ambulans da geldiği için kazanın nasıl olduğuna dair polis bize bir şey sormadan bizi ambulansla hastaneye aldılar, biz giderken polisler kamyonun şöforüne olayı soruyorlardı, biz hastaneye gittikten sonra da hiçbir polis gelip beyanımızı almadı, biz hastaneye giderken etrafta insanların konuştuğunu duyudum söylemelerine göre kamyonun yükü parke taşıymış ve fazla yüklü olduğu için duramamış” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tevsik etmiştir.
Mahkememizce meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumu ve davacı aracında meydana gelen hasarın ve değer kaybının belirlenmesi amacıyla dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan— tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen hasarın kaza ile uyumlu olduğu, aracın toplam hasarının – TL olabileceği, meydana gelen değer kaybının—TL olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce kusur yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın – gönderilmesine karar verilmiş,- tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsünün %70 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce mevcut kusur raporları arasında çelişki bulunduğundan dosyanın— oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş; bilirkişi heyeti tarafından sunulan —tarihli raporda özetle; meydana gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsünün %70 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince — tarihinde sunulan talep arttırım dilekçesi ile – TL olarak talep edilen hasar bedeline ilişkin taleplerinin, müvekkilinin kusuru oranı da dikkate alınarak, – TL arttırılarak -TL’ye;-TL olarak talep edilen değer kaybı bedeline ilişkin taleplerinin, müvekkilinin kusur oranı da dikkate alınarak, – TL arttırılarak – TL’ye arttırıldığı beyan edilerek, toplam — TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş, tamamlama harcı yatırılmış ve bedel arttırım dilekçesi davalılara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının hep birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafça, meydana gelen trafik kazası sonucunda oluşan maddi ve manevi zararın tazmininin talep edildiği; davalılar tarafından davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’nin yargı yolu itirazı bakımından; davacı tarafından talep edilen tazminat istemlerinin hizmet kusurundan kaynaklanan zararlardan olmadığı, talep edilen zararların haksız fiil esasına dayandığı anlaşılmakla; davalının yargı yolu bakımından itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı …’nin iş bölümü itirazı bakımından; 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Hukuk mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarıldığı, davalının iş bölümü itirazının mahkememizin görevine ilişkin itiraz olarak kabulü gerektiği, davalılar arasında ZMMS sigortacısının bulunduğu, davanın TTK’nun 1483. Maddesi ve devamında düzenlenen zorunlu sorumluluk sigortası esasına dayandığı, davanın ticari dava olduğu ve mahkememizin görev alanı içinde bulunduğu anlaşılmakla; davalının göreve ilişkin itirazı da yerinde görülmemiştir.
Davalılar … ve …’nın yetki itirazları bakımından; davalılardan …nin yerleşim yerinin mahkememizin yargı çevresinde bulunan Kadıköy adresinde bulunduğu, HMK’nun 7. Maddesi uyarınca birden fazla davalının bulunduğu hallerde davalılardan birinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olması karşısında davalıların yetki itirazları da yerinde görülmemiştir.
Davalılar … ve …’nın zamanaşımı itirazları bakımından; dava konusu trafik kazasının – tarihinde gerçekleştiği, davacı tarafından açılan davanın — tarihinde açılmış olduğu, bu hali ile zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla; davalıların zamanaşımı itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya kapsamından alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, kusura ilişkin yapılan değerlendirmelerde — alınan raporların kazanın oluş biçimi ile uyumlu olduğu, kazanın gündüz vakti ve açık hava koşullarında meydana geldiği, davalı araç sürücüsünün KTK’nun 52. Ve 57. Maddelerine aykırı hareket ettiği, tali yoldan kavşağa yaklaşan davalı araç sürücüsünün ana yoldan kavşağa yaklaşan davacı aracın geçişini durarak beklemediği, davacı araç sürücünün de kavşağa yaklaşırken hızını yeterli seviyeye düşürmediği, anılan raporlarda belirlenen kusur oranlarının yerinde bulunduğu, davacı aracında meydana gelen hasarın kaza ile uyumlu olduğu,— TL olarak tespit edilen hasar miktarının kadri maruf bulunduğu, talep olunan çekici ücretine ilişkin —TL bedelli fatura örneğinin dosyaya ibraz edildiği, davacı aracının kaza tarihinden öncesine ait hasar kaydının bulunmadığı, dava konusu kazaya ilişkin hasarın niteliği ve değişen parçalara göre – TL olarak tespit edilen değer kaybı alacağının kadri maruf bulunduğu, toplam [— TL] hasar bedelinden, davacının %30 oranında tespit olunan kusuru dikkate alınarak, [— TL]’nin indirilmesi ile, davacının talep edebileceği hasar bedelinin [—TL] olduğu; -TL olarak tespit olunan değer kaybı bedelinden, davacının %30 oranında tespit olunan kusuru dikkate alınarak, [- TL]’nin indirilmesi ile, davacının talep edebileceği değer kaybı bedelinin [–.- TL] olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının faiz istemi bakımından; davanın haksız fiil esasına dayandığı, davalı araç sürücüsü ile davalı işletenin zararın meydana geldiği– tarihinden itibaren zarardan sorumlu olduğu, davalı … şirketi ise davadan önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihi olan — tarihinden itibaren tazminle yükümlü olduğu, kazaya karışan davacı aracının ticari araç olmadığı, zararın haksız eylemden kaynaklandığı, bu nedenle ancak yasal faiz işletilebileceği kanaatine varılmıştır.
Davacının manevi tazminat istemi bakımından ise; manevi tazminatın bedensel zarara uğrayan kimse tarafından talep edilebileceği, davacı tarafça trafik kazası sonucunda bedensel zarara uğranıldığı iddia olunmuş ise de; dosya kapsamında buna ilişkin herhangi bir delili yer almadığı, davacıya ön inceleme duruşması ile verilen kesin süreye rağmen manevi tazminat istemine ilişkin herhangi bir delilin sunulmadığı, yargılama evresinde de buna ilişkin herhangi bir delilin sunulmadığı anlaşılmakla, davacının koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.A)Davacının MADDİ TAZMİNAT İSTEMİ YÖNÜNDEN,
Davanın KABULÜ İLE,
Sabit olan —.-TL hasar bedeli, -.-TL değer kaybı olmak üzere toplam —TL maddi tazminatın davalılar … ve …nden kaza tarihi olan – tarihinden, Davalı—- yönünden dava tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı mirasçılara verilmesine,
B)Davacının MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ YÖNÜNDEN
KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 838,74.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 213,47 TL peşin harç ve 167,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 380,47 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 458,27 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 213,47 TL peşin harç, 167,00 TL tamamlama harcı ve 27,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 408,17 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı mirasçılara verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 900,00 TL bilirkişi ücreti, 551,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.451,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı mirasçılara verilmesine,
5.Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
6.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı mirasçılara verilmesine,
7.Reddedilen manevi tazminat istemi yönünden, davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı mirasçılarından müştereken ve mütesilsilen alınarak dava …ne verilmesine,
8.Reddedilen manevi tazminat istemi yönünden, davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak dava …’ya verilmesine,
9.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 21/11/2019