Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/484 E. 2021/233 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/484 Esas
KARAR NO : 2021/233
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/04/2016
KARAR TARİHİ : 18/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan olan alacağı için ———- sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı yanın yetki itirazı üzerine dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderildiğini, ———dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalının itirazı sonrasında takibin durduğunu, takip konusu alacağın —- tutarındaki cari hesap alacağına dayandığını, takibin—- tarihinde başlatıldığını, aynı tarihte davalı tarafından müvekkiline —- tutarında ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin takip miktarı asıl alacak bakiyesinden mahsup edilerek kalan cari hesap bakiyesinin —- olarak hesaplandığını, davalı yanın itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından oluşturulan ve müvekkilinin herhangi bir kabul veya mutabakat beyanının bulunmadığı cari hesap ekstresine istinaden başlatılan icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, dava konusu edilen alacağa ilişkin olarak müvekkilinin davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını savunarak; davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı —- ticari ilişkinin —-ayında başladığını, davalıya teslim edilen ürünlerin bedellerinin vadeli olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının bir kısım ödemeler yaptığını, kalan bakiye alacağının vadesi gelmesine rağmen ödenmediğini, davalıca —- tarihinde —- tarihinde —- takip tarihinden bir gün sonra — tarihinde kredi kartı ile—- ödeme yapıldığını, yapılan ödemelerin taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ispatladığını, davalının sahibi olduğu —– işletmeye müvekkili tarafından ürünler satılarak fatura edildiğini, davalının borcunun — tarihi itibariyle —— olduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususları tekrar ettiklerini, tarafların tacir olduğunu, davacı yanın tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, vergi dairesi kayıtları, ——–sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——– sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına istinaden — asıl alacak, — işlemiş faiz olmak üzere toplam— alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek —- oranında faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —- tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak uyuşmazlık konularına ilişkin olarak mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —– tarihli raporda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının kendi ticari defter ve kayıtlarına göre —- tarihi itibari ile —-alacaklı olduğu, davalı yanın ticari kayıtlarına göre ise davalının — tutarında davacıdan alacaklı olduğu, davacı tarafından düzenlenen — adet faturanın davalı yan kayıtlarında mevcut olmadığı, —- tarihli faturanın ve —- tarihli fiyat farkı faturasının dosyada mevcut olmadığı, işbu faturaların ispata muhtaç olduğu, diğer —– adet irsaliyeli faturalar altında davalı yanın kaşe ve imzasının bulunduğu, bu hali ile işbu fatura konusu malların davalı yana teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, davacının takip tarihi itibari ile davalıdan —- alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce, davacı tarafça takip konusu cari hesabı oluşturan irsaliyeli faturalar altındaki imzaların davalıya ait olup olmadığının tespiti amacıyla davalı asile isticvap davetiyesi çıkarılmış, davalı asil—— tarihli celsede; “bana göstermiş olduğunuz faturaların alt kısmında eksiksiz teslim alan ibaresi üzerinde —– üzerindeki imzaların hiçbiri bana ait değildir, —- nolu —- nolu faturalar yönünden, benim eski eşimin ismi —- onun herhangi bir ilgilisi ve yetkisi yoktur, bana göstermiş olduğunuz irsaliyelerden ——- nolu olanlar altındaki bana atfen atılan imzalar bana ait değildir, ——– nolu irsaliyeler altında bana atfen atılan imzaların bana ait olup olmadığı hususunda emin olamadım, ayrıca bana ait olmadığını belirttiğim üzerinde —– ve imzalanmış olan irsaliyeler yönünden bir dönem, bir iki ay kadar yanımda çalışan bir çalışan vardı ismini şuan hatırlayamıyorum, malları teslim aldığında bazen imza atardı ona ait olabilir” beyanında bulunarak, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizce davalı yanın imza inkarı üzerine, imzası inkar edilmemiş fatura asılları ile birlikte inceleme yapılmak üzere grafolog bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen —- tarihli raporda özetle; takibe konu———numaralı fatura asılları altındaki imzaların birbiriyle benzerlik gösterdiği ve tek bir kişi eli ürünü olduğu, —– numaralı fatura asılları altındaki imzalar ile yukarıda anılan fatura asılları altında yer alan imzaların birbiriyle benzerlik göstermediği, farklı bir kişinin eli ürünü olduğu, itiraza uğramamış ——- numaralı faturalar altında imza bulunmadığı, ———numaralı fatura asılları altındaki imzaların birbiriyle benzerlik gösterdiği ve tek bir kişi eli ürünü olduğu, —–numaralı fatura asılları altındaki imzalar ile yukarıda anılan fatura asılları altında yer alan imzaların birbiriyle benzerlik göstermediği, farklı bir kişinin eli ürünü olduğu, itiraza uğramamış————- numaralı fatura asılları altındaki imzaların birbiriyle ve takip konusu ——-numaralı fatura asılları altındaki imzaların benzerlik gösterdiği ve tek bir kişi eli ürünü olduğu, takibe konu fatura asılları altında yer alan imzaların davalının mahkemece alınan imza örnekleri ile benzerlik göstermediği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağının tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça; takip konusu cari hesabı oluşturan——- adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
Dosya kapsamında alınan ve hüküm kurmaya elverişli olan mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, takip konusu cari hesabı oluşturan faturalar tespit edilmiştir. İş bu irsaliyeli fatura olup, faturaların altında davalı yanın kaşe ve imzası bulunduğu tespit edilmiş, mahkememizce irsaliyeli fatura asılları davacıdan istenerek davalı adına isticvap davetiyesi çıkarılmıştır. ——– tarihli celsede davalı asil isticvap edilmiş, takibe konu edilen fatura altında kaşe üzerinde yer alan imzaların kendisine ait olmadığını beyan etmiştir. Aynı celsede davacı tarafından düzenlenen ve bedeli daha önce davalı tarafından ödenen irsaliye fatura asılları yönünden de davalı asilin beyanları alınmış, davalı asil tarafından ——- numaralı irsaliyeli faturalar altındaki imzalar inkar edilmiş,——– numaralı irsaliyeli faturalar altındaki imzalar yönünden açıkça imza inkarında bulunulmadığından iş bu faturalar altındaki imzaları ikrar etmiş sayılmıştır.
Dosya kapsamında alınan ve hüküm kurmaya elverişli olan —— tarafından düzenlenen raporda bedeli daha önce ödenmiş takip konusu olmayan ve imzası davalı tarafından inkar edilmeyen ——– numaralı faturalar ile takip konusu edilen ———— numaralı faturalar altındaki imzaların birbiriyle uyumlu olduğu ve aynı kişi eli ürünü olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar anılan faturalar altındaki imzaların davalı yana ait olmadığı tespit edilmiş ise de, davalı tarafından imzası inkar edilmemiş faturalara konu mallar ile takip konusu belirtilen faturalara konu malların aynı kişiye teslim edildiği, davalı tarafça daha önceki teslimleri bu şekilde kabul ettiği anlaşılmıştır. Bu hali ile işbu fatura konusu malların davalı yana teslim edildiğinin kabulünün gerektiği, anılan fatura bedellerini toplamının ———- olduğu, kabul olunan alacak miktarına davacı yanın takip talebi ile bağlı kalınarak takip tarihinden itibaren yasal faizi işletilebileceği kanaatine varılmıştır.
Takip konusu edilen ——- faturanın dosyaya ibraz edilmediği, —- numaralı faturaların altında teslim alan kısmında herhangi bir imza bulunmadığı, —– numaralı faturalar altında yer alan imzaların davalı yana ait olmadığı, imzası ikrar edilen faturalardaki imzalar ile de benzerliğinin bulunmadığı, işbu faturaların davalı yanın kabulünde olmadığı, davacı tarafından işbu faturalara konu malların davalıya teslim edildiğine dair başkaca herhangi bir delilin sunulmadığı, işbu faturalara konu malların teslim edilmediği hususunda davalı yana yemin davetiyesi çıkarıldığı, davalı asil tarafından da mahkememizin —– tarihli celsesinde yeminin eda edildiği, bu hali ile davacı tarafça mal teslimi ispat edilemediğinden, işbu faturalara yönelik istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafça yalnızca —- alacak yönünden itirazın iptali talep edildiğinden, işlemiş faize yönelik itiraz hakkında mahkememizce herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.
Kabul olunan kısım yönünden, takip konusu alacağın faturaya dayandığı, alacağın likit olduğu dikkate alınarak, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Reddolunan kısım yönünden, davacı yanın kötü niyeti sabit olmadığından, davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —–gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile,
—-alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının —– dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Tespit olunan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşan istemlerin reddine,
Davacı yanın kötüniyeti sabit olmadığından reddedilen kısım yönünden kötüniyet tazminatının isteminin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 762,95 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 410,04 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 352,91 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça yatırılan 410,04 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 439,24 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 201,80 TL posta gideri ve 1.801,80 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %47 oranında olmak üzere 846,85 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan 37,20 TL posta gideri giderinin davada haklı çıktığı %53 oranında olmak üzere 19,71 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul olunan kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddolunan kısım yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 18/02/2021