Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/448 E. 2019/632 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/448 Esas
KARAR NO : 2019/632
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/04/2016
KARAR TARİHİ: 28/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında mal alım-satımına ilişkin ticari ilişki olduğunu, bu kapsamda davalıya teslim edilen mal karışılığında muhtelif faturalar gönderildiğini, ancak davalının bakiye borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ———– E. sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya herhangi bir cevap vermemiş, HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra takibine konu İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ———-Esas sayılı takip dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyasının incelenmesinde özetle; davacının, davalı borçlu aleyhine 12.140,97 TL cari hesap alacağı, 757,90 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.898,87 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28/10/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 29/10/2015 tarihli dilekçe ile takibe itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememiz 06/04/2017 tarihli celsesinde taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan tarihli rapor ile özetle; davacının envanter defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davacı ticari defterlerinin delil niteliği taşımadığı, davalının ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, davacının ticari defterlerinde davalıdan 16.450,97 TL bakiye alacağı olduğu, iş bu alacağın 25/01/2015 tarihli 11.713,27 TL bedelli ve 02/03/2015 tarihli 4.737,70 TL bedelli faturalara ilişkin olduğu,——- tarihli faturaya istinaden düzenlenen sevk irsaliyesinin isimsiz olarak imzalı olduğu, 02/03/2015 tarihli faturaya istinaden düzenlenen sevk irsaliyesinin isimsiz ve imzasız olduğu, davacının fatura konusu malları teslim ettiğini ispatlaması gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilince dosyaya sunulan sevk irsaliye fotokopileri davalı tarafa isticvapa çıkarılmış, davalı şirket yetkilisi ———- tarihli celsedeki beyanında; irsaliye üzerindeki şirketin kendi şirketi olduğunu, fakat altında teslim alan kısmındaki imzanın kendisine ait olmadığını, davacı ile herhangi bir ticaretinin olmadığını, —— isminde bir çalışanının olmadığını beyan etmiş ve imzası ile tevsik etmiştir.
Davalı şirketin malları teslim aldığı iddia edilen — isimli bir çalışanı bulunup bulunmadığı hususunda ——müzekkere yazılmış, ——- tarihli cevap yazısı ile gönderilen kayıtların incelenmesinde belirtilen tarihler arasında davalının———– isimli bir çalışanı tespit edilememiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça bakiye cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davaya cevap verilmeyerek dava dilekçesindeki hususları inkar ettiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davacının ticari defterlerinin kanuna uygun tutulmadığı, takip konusu cari hesap alacağına konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak davacının fatura konusu malları davalıya teslim ettiği ispatlaması gerektiği, dosyada mübrez sevk irsaliyesi fotokopilerinde yer alan imzanın davalı şirket çalışanı olduğu iddia olunan——— isimli bir şahsa ait olduğunun beyan edildiği, davalı şirket yetkilisince böyle bir çalışanı olmadığının beyan edildiği, ———– tarafından dosyamıza gönderilen kayıtların incelenmesinde davalı şirketin——— isimli bir çalışanının olduğunun tespit edilemediği, davacıya verilen kesin sürelere rağmen sevk irsaliyesi asıllarının dosyaya sunulmadığı, bu hali ile davacı tarafça fatura konusu malların davalıya teslim edildiğinin ispat edilemediği, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 155,80 TL harcın mahsubu bakiye 111,40 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı, Davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.28/05/2019