Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/445 Esas
KARAR NO : 2018/1206
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, 07/11/2015 tarihinde müteveffa sürücü …’in davalıya sigortalı aracın sevk ve idare ederken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu vefat ettiği ve müvekkillerinin destekten yoksun kaldıklarından bahisle destek zararlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiş, sunduğu ıslah dilekçesi ile davacı … bakımından 10.212,64 TL’nin faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı … ‘un araç maliki olup, ileri sürdüğü tazminat taleplerinin teminat dışı olduğu, sigortalıya rücü imkanı taşıyan nedenler var ise alacaklı-borçlu sıfatı birleşeceğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce kazanın tek taraflı olması ve davacıların araçta yolcu olmaları nedeniyle kusur incelemesi yaptırılmamıştır. Davacıların destek zararına ilişkin olarak yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde sunulan raporda özetle; desteğin anne ve babasının sağ olması nedeniyle müteveffanın anne ve babasına da destek olduğu dikkate alınarak belirlenen destek paylarına ile belirlenen destek zararlarının sigorta limitine yapılan oranlama neticesinde …’in zararının 192.441,57 TL, davacı …’ın destek zararının ise 10.212,64 TL olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan destek zararı olduğu, davacı tarafça desteklerinin vefat ettiğinden bahisle zararlarının tazmininin talep edildiği, davalı tarafça zararın teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Meydana gelen kazanın tek taraflı olması ve davacıların yolcu olması sebebiyle davacıların kazanın meydana gelmesinde kusurları bulunmayacağından kusura ilişkin inceleme yapılmamış, zarar miktarına ilişkin olarak ise alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılmakla hüküm kurulurken dikkate alınmıştır. Davacı … bakımından dosyamız kapsamına alınan sigorta poliçesinin incelenmesinde, dosyamız davacısı ———– sigorta poliçesinin tarafı olduğu, dolayısıyla işleten olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay ———. Hukuk Dairesi’nin 04/03/2014 tarihli 2013/3555 Esas ve 2014/2930 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “…Davalı … şirketi işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde teminat altına aldığına göre işletenin kendi zararından sorumlu olmadığından davacı … davalı … şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceği…” dikkate alındığında davacı … tarafından açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılmıştır. Davacı … bakımından ise; davalı her ne kadar genel şartlar uyarınca zararın teminat kapsamında olmadığı iddia edilmiş ise de, genel şartlardaki değişikliğin 01/06/2015 tarihinden sonra imzalanan sigorta poliçeleri için uygulanacağı, eldeki poliçenin başlangıç tarihinin ise 18/12/2014 olduğu, bu nedenle davacının alacağının teminat kapsamında olduğu anlaşılmakla ispat olunan davanın kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … tarafından açılan davanın REDDİNE,
2- Davacı … tarafından açılan davanın KABULÜ ile 10.212,64 TL destekten yoksun kalma zararının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davacı … tarafından açılan dava bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan ———‘nin 13/2.maddesine göre belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4- Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan ————–‘ye göre belirlenecek olan nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’a ödenmesine,
5- Alınması gereken karar ve ilam harcı 697,63 TL olduğundan peşin alınan 29,20 TL harç ile ıslah harcı 36,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 632,43 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 29,20 TL peşin harç, 36,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 65,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti ile 145,40 TL posta ve tebligat giderinden ibaret toplam 745,40 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 710,61 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmının davacı yan üzerinde bırakılmasına,
8- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.