Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/427 E. 2018/303 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/427 Esas
KARAR NO : 2018/303
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/04/2016
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin baba ve eşi olan …… 12/12/2015 tarihinde meydana gelen kazada hayatını kaybettiğini ve desteklerinde yoksun kaldıklarını, ……’in sevk ve idaresindeki …… plakalı araç ile Van ilinden Erciş ilçesinden Van ile istikametine seyir halinde olan ve kendi istikametinden sol şerit üzerinde ilerleyen sürücü …………..sevk ve idaresindeki …..plakalı aracın sağ ön yan kısımlarına kendi aracının sağ ön yan kısımları ile çarpması neticesinde çift taraflı, ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada vefat eden……. kusurlu olduğundan bahisle davacıların destek zararının davalı tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı vekilinin dava dilekçesinde özetle; sorumluluklarının sigortalı aracın sürücüsünün kusuru nispetinde olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 3.kişilerin zararını teminat altına aldığını, genel şartlarda yapılan değişiklikten sonra meydana geldiğinden davacıların talebinin teminat dışında olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına alınan sigorta poliçesinin incelenmesinde; 27/08/2015 tarihinde düzenlendiği ve 27/08/2016 tarihine kadar teminat altına aldığı anlaşılmıştır.
Dosyamız kusur yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından düzenlenen rahorda dosyamız davacıları desteği……in kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin davalıya sigortalı aracın karıtştığı trafik kazası nedeniyle davacıların doğan destek zararının tazmini olduğu, davalı tarafça talebin teminat kapsamında olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. KTK’nın 91. maddesi gereği işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere, mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. TTK’nın 1425. maddesine göre sigorta poliçesi genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni genel şartlar 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğundan genel şartlar C.11 maddesine göre yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Yeni genel şartların A.5.maddeside teminat kapsamında olan haller düzenlenmiş ve (ç) bendine göre üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları ölüm teminatı kapsamında kabul edilmiş, bununla birlikte genel şartların A.6. maddesi (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulmuştur. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/05/2017 tarihli 2016/14573 Esas ve 2017/6035 Karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere “… genel şartların A.6. maddesi (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle %100 kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücü …’in tam kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nun da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmaması…”, davacıların murisinin aracın sürcüsü olduğu, bu nedenle aracın işletenin sorumluluğunu üstlendiği sürücünün üçüncü kişi sayılmasının mümkün olmadığı gibi dosyamız kapsamına alınan kusur raporuna göre davacıların desteği Hamdi Tel’in tam kusurlu olduğu dikkate alındığında dava konusu taleplerin teminat kapsamında olmadığı ve davanın reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 6,70 TL harcın davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden ve davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaması nedeniyle her davacı yönünden ayrı ayrı AAÜT’nin 13/2.maddesine göre belirlenen
500,00 TL vekalet ücretinin davacı Nur Tel’den tahsili ile,
250,00 TL vekalet ücretinin davacı Sudenaz Tel’den tahsili ile,
250,00 TL vekalet ücretinin davacı Muhammed Eymen Tel’den tahsili ile,
toplam 1000,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıya ödenmesine,
4- Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 20/03/2018