Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/383 E. 2018/48 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/383 Esas
KARAR NO : 2018/48
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/03/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2018 – (Yazılma Tarihi) 16/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya sigortalı aracın karıştığı trafik kazası neticesinde davacının yaralanarak maluliyetinin doğduğundan bahisle sürekli maluliyeti nedeniyle doğan maddi zararının tazminini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu 09/10/2017 tarihli dilekçesi ile; davalı ile sulh oldukları ve zararlarının karşılandığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, Mahkememize sunduğu 07/09/2017 tarihli dilekçesi ile davacı ile sulh olduklarını ve sulh kapsamında ödeme yaptıklarını, davacı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan maluliyet oranının tazmini talebi olduğu, yargılama sırasında tarafların sulh oldukları ve sulh kapsamında davacının zararının karşılanarak davanın konusuz kaldığı, dava dilekçesine ekli vekaletnamede sulh yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verildiği, bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusu kalmadığı anlaşıldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 35,90 TL olduğundan peşin alınan 29,20 TL’nin mahsubu eksik kalan 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4- Her ne kadar davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de, davacı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücretinin sulh kapsamında alındığı beyan edildiğinden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.18/01/2018