Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/372 E. 2019/360 K. 27.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/372 Esas
KARAR NO : 2019/360
DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ: 30/03/2016
KARAR TARİHİ: 27/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; müvekkilinin davalı Şirket’in %50 oranında ortağı olduğunu, diğer %50 oranında payın müvekkilinin eşi———ait olduğunu; ———–aynı zamanda şirketin müdürü olduğunu; müvekkilinin ve eşinin diş hekimi olduklarını; bu faaliyetlerine bir diş hekimliği muayenehanesi olan davalı şirket üzerinden sürdürdüklerini; ancak taraflar arasında İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemesi’nin ———- E. sayılı dosyasında boşanma davası ve İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesi’nin ——— E. sayılı dosyasında mal rejiminin tasfiyesi davası açılınca tarafların davalı şirketteki ortaklıklarının da temelinden sarsıldığını; zira davalı şirketin tarafların birlikte çalışarak emekleri karşılığı gelir elde ederek evlilik birliğinin ve ailenin ekonomik olarak devamını sağlamak amacıyla kurulmuş bir şirket olduğunu; bu haliyle şirketin tarafların paylı mülkiyetindeki edinilmiş bir mal olduğundan mal rejiminin tasfiyesi davasının da konusu olduğunu; boşanma davasında tarafların boşanmasına karar verildiğini ancak bu kararın temyiz edilmekle henüz daha kesinleşmediğini; mal rejiminin tasfiyesi davasının halen derdest olduğunu; bu davada davalı şirket malvarlığı üzerinde tedbir kararı verildiğini; ancak ———- tedbirli şirket mallarını kaçırmaya kalkışması üzerine şahıs hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ————— Haz. Sayılı dosyasında suç duyurusunda bulunulduğunu; buna karşın soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi üzerine bu kez ———–muvazalı işlemler ile davalı Şirket’i borçlandırarak şirketin içini boşaltmaya kalkışması üzerine müvekkili tarafından İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesi’nin —— E. sayılı dosyasından menfi tespit davası ve İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- E. sayılı dosyasından da ———— şirket müdürlüğünden azli, şirkete kayyum tayini ve tazminat davası açıldığını; bunun üzerine diğer ortak ———— de müvekkili hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının —–Haz. Sayılı dosyasından şikayette bulunduğunu ve soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiğini; görüldüğü üzere davalı şirketin iki ortağı arasında ciddi husumetler bulunduğunu ve taraflar arasında güven ve ortaklığı devam iradesinin sona erdiğini; kaldı ki, davalı şirketin —— Bakanlığı’nm değişen kanun ve yönetmelikleri nedeniyle artık şirket olarak muayenehane hizmeti veremez nitelikte olduğunu; yani davalı şirketin ———–ile sağlık hizmeti vermeye çalışan kaçak bir muayenehane niteliğinde olduğunu ve bu haliyle varlığını sürdürmesinin artık imkansız hale geldiğini iddia ederek davalı şirketin malvarlığını korumak ve zararlandırıcı işlemleri öncelemek amacıyla davalı şirket müdürünün yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin tedbiren kaldırılmasına ve/veya tayinine ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; davacının haklı nedenle şirketten çıkma hakkı varken kötüniyetle ve dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde şirketin feshi davasını açtığını; davacının şirketin feshini talep etmekte haklı herhangi bir gerekçesinin bulunmadığını; davacının özel denetçi atanması talebiyle İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———- E. sayılı dosyasında açtığı davanın reddedildiğini; bu davada dosyaya sunulan dava dilekçesinin 2. sayfasında tarafların muayenehanenin 3 gün davacı 3 gün davalı şeklinde kullanımı konusunda anlaştıklarının belirtildiğini; davacının boşanma davasının açılmasından ——–tarihine kadar muayenehaneyi üç gün işlettiğini; müvekkilinin, davacının işettiği günlerde muayenehaneye gitmediğini ve davacının bu günlerde diş hekimliği faaliyetinde bulunduğunu; ancak davacının fiili paylaşım gereği giderlere gereken katılmayı yapmadığını; davacının boşanma sürecinde hiçbir masraf, vergi ödemesi, malzeme alımı konusunda hiçbir katkısının olmadığını ve tüm bu giderlerin müvekkili tarafından tek başına katlanıldığını; ayrıca davacının——— tarihinde şirketin müdürünün haberi olmaksızın müvekkil şirketin mallarının yarısından fazlasını alıp götürerek eöniyeti suiistimal suçunu işlediğini; davacının bu davranışının başlı başına şirketten çıkarılmasını gerektirecek kötü niyetli bir davranış olduğunu; davacı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ve davacının savcılık soruşturmasında şirket mallarının yarısından fazlasını alıp götürdüğünü ikrar ve kabul ettiğini; davacının kendine göre fiilen şirketin tasfiyesini gerçekleştirdiğini; fesih ve tasfiye talebinin haksız ve dayanaksız olduğunu sürerek davanın reddine ve şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; davalı şirketin haklı nedenlerle fesih ve tasfiyesine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
———- Müdürlüğünün —– sicil numarasında kayıtlı bulunan davalı şirketin ——– tarihinde kurulduğu ve ortaklarının ——-.. olduğu, şirket merkezinin———- olduğu , şirket müdürü ————e olup, şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu ve görev süresinin ——— tarihine kadar olduğu görülmüştür.
———kayıtlarına göre davalı şirketin—— TL. esas sermayeye sahip olduğu; davacı ve dava dışı eşinin davalı şirket %50’şer oranda pay sahibi oldukları ve davalı şirketin iştigal konusunun genel veya uzmanlık alanında dişçilik faaliyetleri, özel sağlık kurumları tarafından sağlanan diş hekimliği faaliyetleri olduğu anlaşılmaktadır. Zaten bu konuda taraflar arasında da herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
TTK m. 636/3 uyarınca “Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.”
Somut olay incelendiğinde, davalı ile dava dışı davalı şirket ortağı eşi arasında 2012 yılından beri boşanma süreci yaşandığı; boşanmaya karar verildiği ancak bu kararın temyiz incelemesinde olup halen kesinleşmediği; bunun yanı sıra davacı ile diğer ortak eşi arasında birbirleri hakkında suç duyurusunda bulunmaya kadar varan ve ticaret mahkemelerinde de görülen bir dizi davaya da konu olmuş bir çok konuda uyuşmazlık bulunduğu, taraflardan artık bu ortaklık ilişkisini sürdürmelerinin kendilerinden beklenemeyecek derecede ciddi nitelikte anlaşmazlıkların bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay kararlarında da ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıkların bulunması, şirketin feshi için haklı sebep sayılmıştır. Bu durumda davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebeplerin varlığının kabulü gerekmektedir.
Buna karşın, TTK m. 636/3 uyarınca “Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.” Hükmünün yer aldığı ancak taraflar arasında süren boşanma davasına bağlı olarak mal rejimi davasının devam ettiği, davalı şirketteki payların bu davada değerlendirileceği, davacının şirketten çıkarılması halinde dahi davalı şirketin iştigal konusunu ve amacını gerçekleştirmesinin hukuken mümkün olmadığı belirlenmekle ———–Müdürlüğüne bağlı ——sicil sicil nolu …’nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak ——— tayinine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile,
—— Müdürlüğünde ——— sicil numarası ile kayıtlı davalı …’nin fesih ve tasfiyesine
2-Tasfiye memuru olarak ———– atanmasına,
3-2.000 TL tasfiye memuru ücretinin ve 2.000 TL tasfiye masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere davacı tarafından karşılanmasına,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 44,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 15,20 TL nin davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 62,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 3.100 TL bilirkişi ücreti ve 235,55 TL posta ücretinin toplamda 3.335,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27/03/2019