Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/266 Esas
KARAR NO: 2021/459
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 04/03/2016
KARAR TARİHİ: 31/03/2021
DELİLLER VE GEREKÇE :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ———- uygun olarak yeniden üretim yapılması, alımı, satımı, ithalatı, ihracatı, toptan ve perakende ticari ve pazarlanması konusunda faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin muamele———olduğunu, geçmişte
—— unvanı ile şahıs şirketi olarak faaliyet gösteren müvekkilinin nevi değişikliği ile —- tarihinde —— tescil edildiğini, müvekkili şirketin mali müşaviri tarafından— tarihi itibariyle 6102 sayılı TTK’nun m.376/111 hükmünde belirlenen değerleme
yöntemleri dikkate alınarak bilançoya göre şirketin öz varlığının —— olarak hesaplandığını ve bu nedenle borca batıklığın ortaya çıktığını bu nedenle de iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE; Dava; hukuki niteliği itibariyle İcra ve İflas Kanunun 179 maddesi hükmünce davacı şirketin iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı şirket tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasında, mahkememizce İİK.nun 179 madde hükmü gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmek suretiyle davacı şirketin işlemlerinin denetimi için kayyım atanmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen tedbir kararı doğrultusunda, kayyımlar tarafından belirli periyotlarla raporlar sunulmuş, bilirkişi incelemeleri yapılmak suretiyle asıl ve birden çok ek raporlar alınmıştır.
Davacı şirket tarafından mahkememize açılan iflasın bir yıl süre ile ertelenmesi istemine ilişkin dava ile ilgili İİK.nun 166 madde hükmü gereğince ———- ile ilan yapılmış, bir kısım müdahiller tarafından itirazda bulunulmuştur.
İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan ; somut öngörüler içeren, bilgi ve inandırıcı bir iyleştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatifler ile sermaye şirketleri için ön görülmüş bir hukuki koruma yolu olduğu, İİK’nun 179. Madde hükümlerinde düzenlenmiştir.
İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunun düzeltilebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalede mühletten yararlanmamış olması gerekir.
Borca batılklık TTK’nun 376. Maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nun 178/1 madde hükümlerinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile, gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçlar tutarına göre belirlenmelidir, bunun için borçlu şirket tarafından Mahkemeye ibraz edilen bilanço ile, mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan artırma inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre; bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu,———–dikkate alınıp bir sonuca gidilmesi gerekmektedir.
İflasın ertelenmesinin amacı borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır.
Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla gelmesi anlamına gelmektir. Gerek borca batıklık gerek iyleştirme porjesinin ciddi ve inandırıcı olması hususunda özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan HMK 266 maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmiştir.
Somut verilere dayalı çelişmeyen öngörüler içeren, özellikle sermaye ve veya karlılık artışını netleştiren unsurların varlığının, proje için vazgeçilmez hususlar olduğu dikkate alınarak iyleştirme projesinin ciddi ve inandırcı olduğununun bu yolla tespiti cihetine gidilmiştir.
Projenin ciddi ve inandırcılığı öncelikle ve özellikle sermaye veya karlılığın ne şekilde artırılacağı ve borca batıklıktan kurtulmanın ne şekilde sağlanacağı somut, belgelere dayalı ve gerçekçi bilgi ve öngörülerden yola çıkılarak tespit edilmeli, diğer proje unsurları içinde bilimsel veriler değerlendirilmelidir.
Borca batıklığın tespiti ile, sadece davacının kayıtlarına değil varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmelerde dikkate alınarak belirlenmiştir.
Davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespitinden sonra iyleştirme projesinin değerlendirilmesi ile TTK’nun 376 maddesi kapsamında nakit sermaye konulması dahil, nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içerip içermediği, İİK’nun 179. Maddesi anlamında somut verilere dayalı ciddi ve inandırcı olup olmadığı ve HMK’ nun 29. Maddesinde açıklanan dürüstlük kuralına uygun davranmak yükümlülüğü ile gerçeğe uygun bir biçimde hazırlanıp hazırlanmadığı, eş deyişle iyleştirme projesinde yapılacak olanların tek tek maliyetinin hangi ekonomik kaynaktan sağlanacağı, her bir proje kaleminin zaman olarak en geç hangi tarihte yapılacağı, yapılacak olanların ayrı ayrı borca batıklık üzerindeki zaman ve oran olarak etkisinin somutlaştırılması ve böylece iyleştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu ayrıntılı ve zaman içinde sayısal olarak, denetlemeye elverişli nitelikte olması gerekmekte olup, bu özellikte olmayan iyleştirme raporlarına ve bunlara dayalı düzenlenen belgelere de itibar edilmemelidir.
Açıklanan özellikteki iyleştirme projesinin teknik bilirkişi kuruluna denetleme yaptırıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği zorunludur.
Mahkememizce davanın açılmasından sonra yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı şirketin borca batık olduğu ve sunulan projenin somut verilere dayalı ciddi ve inandırıcı olması nedeniyle ——— tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, süreç içinde kayyım denetimi sonucunda şirketin iş ve işlemleri kayyım denetimine tabii tutulmuştur.
Mahkememizce oluşturulan teknik bilirkişi kurulundan davacının sunmuş olduğu iyleştirme projesi ve kayıtları ile müdahiller tarafından ileri sürülen iddia ve savunmalar birlikte değerlendirilmek suretiyle kök ve birden çok ek raporlar alınmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından ibraz olunan son raporda, — tarihi itibariyle borca batıklığın —–olduğunun tespit edildiği, revize iyileştirme projesinde ——— sonuna kadar öngördüğü hedefleri gerçekleştirdiği belirtilmiş, rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacı ——– tarafından her ne kadar pandemi nedeniyle kanun gereği durdurulan sürelerin ertelemeye ilave edilmesi, müvekkili şirketin iyi niyetli olarak ihtiyati tedbir kararı verildiği tarihten bu yana borçlarını ödemek suretiyle batıklıktan çıktığı , ancak bir yıllık erteleme kararı verilmesi gerektiğini bildirmiş ise de ;
İflas erteleme süresi en fazla bir yıldır. Bu süre kayyumun verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir, ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez.
Mahkememizce davacı şirketin istemi üzerine —- tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilmiş, yerleşik—— tarihinde sona ermiştir. Erteleme kararı bu süre içinde verebilmek için , davacı şirketin borca batık olması gerekmektedir.
Ancak bilirkişi kurulu tarafından ibraz olunan raporda rayiç değerler dikkate alınmak suretiyle borca batıklığının —- olduğu belirtilmiştir. Borca batık olmayan bir şirketin bu sürelerden istifade etmesi artık mümkün değildir.
Bu itibarla davacı şirketin —– itibariyle borca batık olmadığı belirlendiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı şirketin borca batık olmadığı belirlenmekle koşulları oluşmayan davanın REDDİNE,
2-Bu dava ile ilgili verilen tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına,
3-Kayyumların görevine son verilmesine,
4—— tarafından hemen ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,
4-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 30,10 TL nin davacıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2021