Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/168 E. 2019/303 K. 12.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/168
KARAR NO : 2019/303
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/04/2015
KARAR TARİHİ: 12/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki olduğunu, bu kapsamda kesilen toplam 13,146.27 TL tutarlı 11 adet fatura bedelinin ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ——— E sayılı dosyası üzerinden takibe geçilmiş ise de itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline ve % 20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin iddia ettiği faturalara ilişkin alacağın mevcut olmadığını, zira müvekkil tarafından satın alınan malların ayıplı çıktığını, bu ayıbın davacı firma yetkililerine elektronik posta ve telefon yoluyla bildirildiğini, ancak davacıların bu ayıplı malları gelip teslim almadığını, bir an için müvekkilin davacıya borcu olduğu farzedilse dahi alacağın miktarının belli olmadığını, ancak yargılama neticesinde belirlenebileceğini savunarak; davanın reddini ve % 20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetini istemiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra takibine konu İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün————- Esas sayılı takip dosyası, mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ————– Karar sayılı yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği görüldü.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu 4. İcra Müdürlüğünün ———– Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalı aleyhine 13.146,27 TL alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının süresi içerisinde ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 13/04/2017 tarihli celsesinde taraf defterleri ile dosyada mevcut flash bellek üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin 25/07/2017 tarihli raporu ile özetle; davalının defterlerini ibraz edilmediği, davacı şirketin 2014 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerinde yapıldığı, davacı defterlerine göre davacının davalıdan 13.146,27 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 01/03/2018 tarihli celsesinde alınan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı görülmekle taraf defterleri ile dosyada mevcut flash bellek üzerinde inceleme yapılmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin 27/08/2018 tarihli raporu ile özetle; davacının ticari defterlerinin zorunlu kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, davacı defterlerine göre davalının 13.146,27 TL borçlu olduğu, davalı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği, davalının fatura ve içeriği malları teslim aldığını kabul ettiğini, ancak malların ayıplı olduğunu ileri sürdüğünü, davalının 31/10/2014 tarihli elektronik posta ile teslim alınan ayıplı olduğunun bildirildiği, takip konusu faturalardan 7.186,20 TL’lik kısmın iade edildiği, davacının davalıya 17/11/2014 tarihli fatura ile aynı tutarlı mal gönderdiği, 19/11/2014 tarihli elektronik postada gelen ürünlerin eskisinden farklı olmadığı şeklinde yeniden malların ayıplı olduğunun ileri sürüldüğü, usulüne uygun bir ayıp ihbarı olmadığının kabulü halinde davacının davalıdan 13.146,27 TL alacaklı olduğu, ayıp ihbarının kabulü halinde davacının davalıdan 5.960,07 TL alacaklı olduğu, takipte talep edilen faiz oranının yerinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı vekili faturalara konu malların ayıplı olduğunu ve bunu davacıya bildirdiğini ileri sürmüş ve delil olarak tanık beyanlarına ve çekilen videolara dayanmıştır. Sunulan video kaydını içeren flash bellek incelendiğinde video kaydında görüntüleri bulunan malların hangi alım satımın konusunu içeren mallara ait olduğu anlaşılamadığı gibi davacı tarafından davalıya satılan mallara ait olduğuna dair de bir kanaat edinilememiştir. Davalı vekilince cevap dilekçesi ile tanık deliline dayanıldığı bildirilmiş, ancak tanıkların isim ve adresleri bildirilmemiş, ön inceleme duruşması ile taraflara tanık delili dahil tüm delillerini somutlaştırmak üzere kesin süre verildiği, gerekli ihtaratın yapıldığı, buna rağmen davalı tarafça tanıkların süresinde bildirilmediği, bu hali ile davalının ayıp iddiasını kanıtlayamadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan borcun tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalinin talep edilmiş, davalı tarafça fatura konusu malların ayıplı olduğu iddiasıyla davacıya borçlu olmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davalının belirlenen güne rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, usulüne uygun tutulmuş davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan takip konusu asıl alacak miktarı kadar alacağı olduğu, borcun kaynağı ve faturalara konu malların davalıya teslim edildiğinin davacı ticari defterlerinde yer aldığı, kayıtların birbirini doğruladığı, davalının ayıp bildirim ve mal iade iddialarını ispatlayamadığı, takip dayanağı faturaya itiraz etmediği, davalının icra takibine itirazında haksız olduğu, talep edilen faiz oranının yerinde olduğu, takibe konu alacak faturaya dayalı olup miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Sabit olan 13.146,27 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak yıllık %11,75 oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu 4.İcra Müdürlüğü’nün ———– esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken karar ve ilam harcı olan 898,02 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 129,81 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 768,21 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 129,81 TL peşin harç ve 4,10 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 161,61 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 190,90 TL tebligat gideri ile 1.500 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.690,90 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/03/2019