Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/148 E. 2019/444 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/148
KARAR NO : 2019/444

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili aleyhine davalı ————-. tarafından İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğü —-. sayılı icra dosyasından icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin hesaplarına haciz konulduğunu, iş bu takibe konu edilen çek yaprağının çalıntı olduğunu ve sahte imza ile kullanıldığı için iptal edilmesi gerektiğini, dava konusu — no.lu —– şubesine ait çekin — tarihinde boş ve imzasız olarak çalındığını, bahsettikleri hırsızlık olayına ilişkin soruşturmanın Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığının —– no.lu dosya üzerinden yürütüldüğünü, hırsızlık olayında gerek davacı şirkete, gerekse diğer müvekkil şirketlere ait yüzlerce çekin boş ve imzasız olarak çalındığını, müvekkillerin imza sirkülerinin de çalındığını, yasal tüm müracaatların yapıldığını, vakit kaybetmeden emniyet ve savcılığa başvurulduğunu, ilgili bankalara noter aracılığıyla ihtarname gönderilerek ve savcılık kanalıyla da müzekkere gönderilerek ilgili çeklerle ilgili bilgi verildiğini, şirket yetkililerin daha önce attığı imzaların ve mahkeme huzurunda alınacak imzalarının çekteki imza ile karşılaştırılması neticesinde gerçeğin ortaya çıkacağını, bu hırsızlık olayı neticesinde haksız icra takipleriyle karşı karşıya kaldıklarını, bu sebeple ticari hayatı ve itibarının ciddi yara aldığını, müvekkilinin çekte adı geçen ———- ve diğer borçluya da herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin çekte adı ve imzası bulunan cirantaların hiçbiriyle ticari ilişkisinin bulunmadığını, bu süreçte müvekkilinin ve çalışanlarının çeklerle alakalı olarak sürekli arandıklarını, şifahi olarak da bilgilendirme yapıldığını, çeklerin tamamının boş ve imzasız olarak çalındığından çek iptali davası açmalarının hukuken faydasız olduğunu, çalınan çeklerin ancak bu şekilde aleyhlerine yapılacak icra takibi neticesinde ortaya çıktığında müdahale edebildiklerini, yüklü miktarlarda teminat yahut hacizlerle karşı karşıya kaldıklarından zarara uğradıklarını, çalınan çeklerin çokluğu ve yargılamaların uzunluğu düşünüldüğünde her bir çek yaprağı için yatırmaları istenen teminat miktarlarının müvekkilinin ticaretini zora soktuğunu, iş yapamaz hale getirdiğini, davanın sonunda çekteki imzanın sahte ve müvekkilinin yetkililerine ait olmadığının kesin olarak ortaya çıkağını, davalılara müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep etmek zorunluluğu doğduğunu beyanla, yapılacak yargılama neticesinde davamızın kabulü ile davalılara borçlu olmadıklarının tespitine, dava konusu çekin ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkilinin alacağına karşılık diğer davalı——– şirketinden 25.12.2014 keşide tarihli ve 47.500,00 TL bedelli çeki aldığını, ancak çeki bankaya ibraz ettiğinde karşılığının bulunmadığının anlaşıldığını, çekin karşılıksız çıkması üzerine İstanbul Anadolu ———– İcra Müdürlüğünün—-. sayılı takip ile kambiyo takibi başlatıldığını, takibe konu çekte davacının keşideci, diğer davalı —- şirketinin lehtar, müvekkilin ise hamil olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin çeki ciranta olanı diğer davalıdan aldığından çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilecek durumda olmadığını, davacıya icra dosyasından çıkartılan tebligata rağmen davacının imza itirazında bulunulmadığını, bu nedenlerle müvekkilinin huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, dava açılmasına müvekkil sebebiyet vermemiş olduğundan ve davacının talep sonucunu kabul ettiklerinden HMK 312/2 uyarınca yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarına karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı ————— davaya herhangi bir cevap vermemiş, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, icra takibine konu çek nedeniyle borçlu olunmadığına ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, soruşturma dosyası, icra takibine konu İstanbul Anadolu ————– İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı takip dosyası, mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan ve dava konusu çek üzerinde yapılan imza incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu ile tek tek incelenmiştir.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu ———İcra Müdürlüğü’nün 2015/2213 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı —- şirketi tarafından davacı ve diğer davalı ———— şirketi aleyhine 25/12/2014 keşide tarihli 47.500,00 TL bedelli çekin tahsiline yönelik olarak; 47.500,00 TL çek bedeli, 718,68 TL işlemiş faiz, 95,00 TL çek komisyonu, 4.750,00 TL çek tazminatı olmak üzere toplam 53.063,68 TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin taraflara tebliğ edilerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dava konusu —————.sine ait — no.lu —vadeli — çekin incelenmesinde; keşidecisinin davacı ———— Olduğu, lehtarının davalı —– —– olduğu, çekin arkasındaki cirantaların sırasıyla davalılar ————-. olduğunun görüldüğü, çekin —————–.sine ibraz edildiği, ——. Genel Müdürlük tarafından 25.12.2014 tarihinde çekteki keşideci imzasının tutmadığından bahisle herhangi bir işlem yapılmadığının şerh edildiği görüldü.
Mahkememizce 03/02/2017 tarihli celsede dosyanın taraf defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin 27/03/2017 tarihli raporu ile özetle; dava konusu çekin son cirantadan sonra —————— ibraz edildiği, ——-Genel Müdürlük tarafından 25.12.2014 tarihinde “iş bu çekin keşideci imzası tutmadığı bankası tarafından bildirildiğinden çek hakkında herhangi bir işlem yapılamamıştır” şeklinde şerh düşüldüğünün görüldüğü, ilgili çekin boş olarak çalındığının dava dosyası kapsamında davacı şirket yetkilisinin karakol ifadeleri ve savcılık soruşturma dosyası ile de sabit olduğu, davalı vekilinin de davaya yanıt dilekçesinde; dava açılmasına müvekkil sebebiyet vermemiş olduğundan ve davacının talep sonucunu kabul ettiklerinden HMK 312/2 uyarınca yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalarına karar verilmesini talep ettiği, buna göre dava konusu çekten dolayı davacının herhangi bir borcunun bulunmadığı, söz konusu çekin davacıya iadesinin gerektiği sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
Mahkememizce 15/02/2018 tarihli celsede dosyanın imza incelemesi yapılmak üzere bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişinin 03/09/2018 tarihli raporu ile özetle; beyaz ışık ve değişik açılarda verilen ışık ışınlan, yüksek çözünürlü (scanner) tarayıcı, bilgisayar analiz programlan kullanılarak, grafolojik, grafometrik ve kaligrafik esaslar dahilinde yapılan mukayeseli incelemede; inceleme konusu belgede—————— adına atfen atılmış imza ile şirket yetkililerinden —– —— dosyada mevcut mukayese imzalan arasında yapılan karşılaştırmada; imzalann başlangıç, bitiş hareketleri ve ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlanndan; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu belgedeki atılmış imzanın elde mevcut ——————– imzalanna benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzanın ———- eli ürünü olmadığı, inceleme konusu belgede ————adına atfen atılmış imza ile şirket yetkililerinden — dosyada mevcut mukayese imzalan arasında yapılan karşılaştırmada; imzalann başlangıç, bitiş hareketleri ve ara gramalarında farklılıklar görüldüğü, genel kabul görmüş karakteristik tanı unsurlarından; işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından değerlendirildiğinde; inceleme konusu belgedeki atılmış imzanın elde mevcut —-imzalarına benzerlik göstermediği, dolayısıyla inceleme konusu belgedeki imzanın —- eli ürünü olmadığı, görüş ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde özetle; davacı tarafça dava konusu çek nedeniyle başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talep edildiği, davalı ————– tarafından dava kabul edildiği, diğer davalı ——————— tarafından ise cevap dilekçesi sunulmayarak dava dilekçesinin inkar edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalının inceleme günü ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı defterlerinin HMK md. 222 uyarınca kendisi lehine delil teşkil ettiği, davacı kayıtlarında davacı ile davalı —————-firması arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı, dava konusu çek üzerinde yapılan imza incelemesi sonucunda çek üzerindeki keşideci imzalarının davacı şirket yetkilileri eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, iyiniyetli üçüncü kişi hamil konumda olan davalı——— tarafından cevap dilekçesi ile birlikte davanın kabul edildiği, bu hali ile davacının dava ve icra takibi konusu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığı, HMK md. 312/2 uyarınca davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilemeyeceği, davacı tarafça kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığı kanaatine varılarak dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının İstanbul Anadolu ———–.İcra Müdürlüğü’nün —- esas sayılı takip dosyası ile takibe konu ——–Şubesine ait —-çek nolu — keşide tarihli 47.500,00 TL bedelli çek yönünden davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 3.625,74 TL’nin davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 906,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 2.718,55 TL karar ve ilam harcının davalı …——————- tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 906,17 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 939,67 TL harç giderinin davalı ….———— alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.150,00 TL bilirkişi ücreti ve 346,85 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere 1.49,85 TL yargılama giderinin davalı ….———– alınarak davacıya verilmesine
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —————–ye göre belirlenen 6.186,93 TL nisbi vekalet ücretinin davalı ..——— tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekili ve Davalı ————- Vekilinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.