Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/143 E. 2018/585 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/143 Esas
KARAR NO : 2018/585
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan ve …..çıkış gişelerinde bulunan 9 nolu HGS gişesine davalı sürücü … sevk vc yönetimindeki…..plaka nolu aracın 27.06.2013 tarihinde çarpmak suretiyle hasar verdiğini, bu hasardan nedeniyle 10.579,88-TL alacaklı olduklarını, hasara ilişkin malzeme bedeli toplam üzerinden ödenmiş olduğundan, kaza neticesinde hasar gören malzemenin bedelinin ödeme tarihinde hesaplanan döviz cinsi karşılığı tutara %18 KDV eklenmek suretiyle zarar miktarının tespit edildiğini, alacağın tahsili için talepte bulunulmasına rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle davalılar aleyhine takip başlattıklarını ancak takibe haksız olarak itiraz edildiğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan ……plaka nolu aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigortalı olduğunu, dava ile istenen tazminatın talep hakkının zamanaşımına uğradığını, ayrıca müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfcdilccck kusur ile sınırlı olması nedeniyle kusur durumunun incelenmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu kaza nedeniyle uğranılan zararın tespit edilmesi gerektiğinden bahisle davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle, kabul görmediği takdirde de esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 27.06.2013 tarihinde yanında eşi ve 2 çocuğu ile beraber Niğde’den İstanbul’a seyrederken, 1997 model … marka aracı ile ……… gişelerinde bir kazaya uğradığını, müvekkilinin kaza yaptığı sırada aracının ……. Sigorta A.Ş. tarafından trafik sigortası yapıldığını, kazadan sonra 13.03.2015 tarihinde aldığı ödeme emri île maddi hasara ilişkin bedelin icra yolu ile tahsil edilmek istendiğini anladığını, itirazın iptali davasının açılması için 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçildiğini, müvekkili tarafından kameraya çarpılmadığını, sadece direğe çarptığının beyan edildiğini, bir an için kameraya zarar verdiği düşünülse bile kameranın kullanılmaz hale geldiğinin tespitinin hangi bilirkişi tarafından yapıldığının bilinmediğini, davacı tarafından maddi hasara dayanarak açık bir belge sunulmadığı gibi sunulan belgelerin de açıkça kendisi içinde çeliştiğini, kazanın 27/06/2013 tarihinde meydana geldiğini, kameranın ise kazadan 7 ay sonra değiştirildiğini, HGS kamerasının tamir mi edildiği yoksa yeni kameramı takıldığı ile ilgili sunulan deliller arasında çelişki olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya dayanak yapılan İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından, davalıları aleyhine ilamsız icra takibine girişildiği, davalılar tarafından süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu, davalıların itirazları tebliğ edilmediği gibi itiraz tarihleri ile dava tarihi arasında dahi bir yıllık sürenin geçmediği ve eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüş, davalı …’nin hak düşürücü süre itirazı kabul edilmemiştir.
Davaya konu kazaya ilişkin belgeler dosyamız arasına celbedilmiş ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi tarafından sunulan 26/10/2018 tarihli raporda özetle; davalı şahsın davaya konu kazanın meydana gelmesinde tamamen ve asli kusurlu olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle toplam zarar ve ziyanının 10.579,88-TL olduğu, davalıdan kaza tarihinden ve davalı … şirketinden 16.04.2014 (08.03.2014 + 8 gün) tarihinden itibaren yasal faiz isteyebileceği kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan maddi zararın tazmini talebi olduğu, davacı tarafça, davalıların sürücüsü ve sigortacısı olduğu aracın karıştığı trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazmini için başlatılan takibe yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça davanın öncelikle usulden, kabul görmediği takdirde esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür. Öncelikle davalı … şirketinin zamanaşımı itirazı bakımından yapılan incelemede; kazanın 27.06.2013 tarihinde meydana geldiği, davacı tarafça 09/03/2015 tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür. 2918 sayılı KTK’nın 109.maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren iki yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı düzenlemesine yer verilmiş, eldeki davamız bakımından kaza tarihi ile icra takip tarihi arasında geçen süre dikkate alındığında zamanaşımı süresi dolmadan takip başlatıldığı, takip işlemi ile zamanaşımı süresinin kesildiği ve yeniden işlemeye başladığı, takipte yapılan son işlemin davalıların itirazları olduğu ve itiraz tarihlerinden itibaren yeni başlayan iki yıllık süre de dolmadan eldeki davanın açılıdğı anlaşılmakla davalının zamanaşımı itirazı reddedilmiştir. Dosyamız kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye ve denetime elverişli olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere haksız olması sebebiyle davacının davalı sürücü yönünden kaza tarihinden itibaren sigorta şirketi yönünden ise ihtarın tebliğinden itibaren 8 iş günü sonrasından yasal faiz talep etme hakkı bulunduğu görülmekle davanın davalı şahıs yönünden kısmen, davalı … şirketi yönünden ise işlemiş faiz bakımından kısmen kabulüne, icra inkar tazminatı bakımından ise takibe konu alacağın likit olmadığı, haksız fiil nedeniyle istenilen tazminat talebi olduğu anlaşılmakla reddine tazminat talebi bakımından karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-İstanbul Anadolu 2. İcra Dairesi’nin ……… Esas sayılı takip dosyasına
– Davalı … tarafından yapılan itirazın tamamen, davalı … şirketi tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 10.579,88 TL asıl alacak 1.084,44 TL işlemiş faiz (sigorta şirketi bakımından 871,32 TL işlemiş faiz ile sınırlı olmak üzere) üszerinden devamına,
– Takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarına yasal faiz yürütülmesine,
– Sigorta şirketi bakımından aşan istemin reddine,
2- Her ne kadar davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de takibin dayanağının haksız fiile dayandığı alacağın likit olmadığı anlaşılmakla talebinin reddine,
3- Alınması gereken karar ve ilam harcı 796,79 TL olduğundan peşin alınan 199,20 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 597,59 TL harcın davalı … şirketi yönünden 583,03 TL’si ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında olamayacağından 2180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5- Davacı tarafça iş bu dava için yapılan 199,20 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti ile 272,50 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 1071,70 TL yargılama giderinin davalı … şirketi yönünden 1052,11 TL’si ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı … şirketi vekilinin yokluğunda reddedilen kısım bakımından kesin, kabul edilen kısım bakımından gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.22/05/2018