Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1427 E. 2021/495 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/473 Esas
KARAR NO : 2021/239

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında———süre ile müvekkile ait —————— için kiralanması hususunda şifai görüşmeler yaptıklarını, tarafların sözleşmesi süresi, tutarı, şartları konusunda anlaştıkları halde davalı tarafın sözleşme imzalanmasını sürüncemede bıraktığını ve müvekkilini oyaladığını, davalı ile yaptığı görüşmelere inanarak müvekkilinin çeşitli firmalarla anlaştığını ve sözleşme akdettiğini, müvekkili tarafından —— ödeme yapıldığını, müvekkili şirket zaman ve emek harcadığını, davalıya —- tarihinde Üsküdar —–.Noterliğinin ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek ihtarnamenin tebliğinden 7 gün içerisinde 65.670,00 TL’nin ödenmesi istendiğini cevap alınamadığını, bir sözleşme akdetmek amacıyla görüşmelere başlamak gibi, görüşmeleri sözleşmeyi akdetmeksizin, tek taraflı olarak kesmenin de taraflara tanınmış hak olduğunun kabulü gerektiğini, davalı ile müvekkili sözleşme şartları üzerinde mutabık kalındığını, müvekkili tazminat talep etme ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin 65.000,00 TL zararının karşı tarafın temerrüt tarihi olan 18/05/2017 tarihinden bu zamana kadar işemiş temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiaları asılsız olduğunu gerçeği yansıtmadığı, müvekkilin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkiline ait ticari defterler de incelendiğind davacı yana müvekkilinin hiç bir borcu bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacı ile herhangi bir sözleşme yapılmadığını, davacı müvekkilden onay almadan, sözleşme imzalanmadan masraf ve harcama yaptığını iddia ettiğini, davacının bunları ispatlaması gerektiğini, ispata ilişkin hiçbir delil, bilgi, belge ve evrak müvekkil şirkete tebliğ olmadığını, müvekkilin konuyla ilgili hiç bir kusuru ve sorumluluğu olmadığını, davacı taraf tacir olma sorumluluklarını yerine getirmediğini, haksız davanın reddini, yargılama vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında———– adresinde bulunan——— ile kiralanması için şifahi görüşmeler yapıldığını, mail yazışmaları ile de anlaşma sağlandığını ve ön sözleşme oluştuğunu, müvekkilinin taraflar arasında yapılan yazışma ve görüşmelere güvenerek masraflar yaptığını ancak davalının sözleşme imzalanmasını sürüncemede bıraktığını, sözleşme görüşmelerini tek taraflı kestiğini bu nedenle “——— bağlamında tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, müvekkilinden onay almadan, sözleşme imzalanmadan masraf ve harcama yapıldığının iddia edildiğini, davacının bunları ispatlaması gerektiğini, davacının sözleşme koşulları yerine gelmeden, sözleşme imzalanmadan, müvekkili tarafından onay verilmeden kendini zarara sokan işlemlerde bulunduğunu, müvekkilinin davacı tarafı harcama yapması için zorlama yapmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık kira sözleşmesinin yapılacağı inancı ile davacının yaptığı masrafları davalıdan talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
HMK’nun 115/1 maddesinde; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler hükmünün yer aldığı,
HMK 114/2 maddesinde; diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirlenmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh Hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, ———- tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine dair hükümler ayrık olmak üzere,kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine dair davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler” hükmüne yer verilmiştir.
Taraflar arasındaki yapılan ön sözleşme kiraya ilişkin olup, dava bu ön sözleşmenin umulduğu şekilde bir kira sözleşmesi kurulması şeklinde sonuçlanmamış olmasından meydana gelen zararın tazminine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK.’nun 4/a maddesi gereğince kiralanan taşınmazların,—- tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinde görülür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı nazara alınarak davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki karar verilmiştir (—- Adliye Mahkemesi—— Hukuk Dairesi’nin——- Esas —– Karar numaralı kararı).
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli —- Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.